Murat Kurum: Özellikle İstanbul’un yeni bir depremi kaldıracak gücü yok
(ANKARA) - ''Asrın İhyası: Güçlü Yarınlara 6 Şubat Depremleri Sempozyumu” programında konuşan Bakan Kurum: Özellikle İstanbul’un yeni bir depremi kaldıracak gücü yok ''Özellikle İstanbul’un yeni bir depremi kaldıracak gücü yok. İstanbul’daki 7,5 milyon konut ve iş yerinin 1,5 milyonu yüksek risk altında. İstanbullular ne yazık ki her an yıkılabilecek 600 bin riskli evde oturmaktadır'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından Ankara’da düzenlenen “Asrın İhyası: Güçlü Yarınlara 6 Şubat Depremleri Sempozyumu” programının açılışında konuşma yaptı. Programa, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da katıldı. Altun, konuşmasında şunları kaydetti:
''‘Asrın felaketi’nin ardından başlatılan ihya çalışmaları içerisinde fiziki yapıların inşası yanında afetten etkilenen vatandaşlarımızın huzurunun ve güvenliğinin tesisi ve yine bu süreçlerde toplum genelinde sağlıklı bir bilgi akışının temini hayati önemdedir. Manipülasyon, mezenformasyon ve dezenformasyonun, bilgi akış süreçlerini zehirlediği durumlarda yaşanan krizler daha da derinleşmektedir. 6 Şubat depremlerinin ardından kimi kesimlerin bile isteye, kimi kesimlerin manipüle edilerek dezenformasyon ürettiklerini gördük. Bu dezenformasyon girişimlerinin de ne yazık ki can kayıplarına yol açabildiğine şahitlik ettik. Toplumda panik, güvensizlik ve huzursuzluk yaratan dezenformasyona karşı mücadelemizi biz afet sırasında da kararlılıkla yürüttük.
Gerçekleştirilen tüm bu çalışmalarla kriz dönemlerinde kritik rol üstelenen tüm paydaşlarımız için bir kamusal iletişim farkındalığı oluşturmak istiyoruz. Yine afet yönetimi sürecinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, devlet ve millet arasında bir iletişim köprüsü gören CİMER çatısı altında CİMER Deprem Acil Uygulaması’nı hayata geçirdik. Böylece, ilgili kurumlarımızla depremden etkilenen vatandaşlarımızın daha huızlı bir şekilde iletişim kurmasını sağlayacak etkin bir iletişim kanalı oluşturduk. Bu uygulamamız 7/24 hizmet verdi. Bunlara ilaveten, 6 Şubat 2023 tarihinden bu yana, deprem bölgesinde çeşitli ulusal ve uluslararası medya turları düzenledik ve asrın dayanışmasını, millet-devlet birlikteliğinin ne anlama geldiğini uluslararası kamuoyuna iletmeye çalıştık.
Büyük ve güçlü bir ülke olarak, bir yandan krizlerin olmaması için çabalamalı, öte yandan da krizlere karşı hazırlıklı olmalıyız. İletişim Başkanlığı olarak bizler, kriz yönetimi sürecinde yanlış bilgi ve algı operasyonlarına karşı hızlı, doğru ve etkin bir bilgi akışının sağlanması için çalışıyoruz. Başkanlığımız bünyesinde kurduğumuz Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı ile medya ortamlarında karşımıza çıkan kara propaganda faaliyetlerinin önüne geçmek için mücadele ediyoruz. Elbette 6 Şubat, bizler için acısı asla unutulmayacak, izleri asla silinmeyecek bir gün. Allah, milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.''
Kurum'un sözleri...
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da konuşmasında şunları söyledi:
''Karşımızda devasa bir yıkım ve mücadele alanı vardı. Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar görmüştü. Yani bölgedeki yapı stoğuna baktığımızda yaklaşık 6’da 1’i yıkılmış ya da ağır hasarlı durumdaydı. 11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız bu yıkımdan doğrudan etkilenmişti. Bir başka ifadeyle, depremin etkilediği alanın büyüklüğü, dünyanın 45’inci ülkesine denk geliyordu.
Devlet ve millet olarak, tarihin en büyük felaketine karşı tarihin en büyük dayanışmasını sergiledik. Bugün, tüm kurumlarımızla adeta bir milli mücadele şuuruyla çalışmaya devam ediyoruz.
"Biz, deprem bölgesinin kardeşi, yoldaşı olmaya adayız"
Bu tablo bize şunu söylüyor; böyle bir yıkımın üstesinden gelmek, güçlü bir kurumsal yapı, sağlam bir siyasi irade, kararlı birliderlik ve yüksek dayanışma duygusuna sahip olamayı gerektiriyor. Şu anda elimizde bu dört güç de mevcuttur. Bu güç sayesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın da liderliğinde artık kritik aşamayı tamamen geride bıraktık. Şu ana kadar asrın ihyası için 75 milyar doları aşan dev bir yatırımı çok kısa bir zamanda 11 ilimize yaptık. 2025 yılı bütçemizde de, 584 milyar liralık yatırımı, kaynağı deprem bölgesinin ihyası için tahsis ettik. Tam 201 bin 500 konut ve iş yerimizin anahtarlarını teslim ettik. Biz, deprem bölgesinin kardeşi, yoldaşı olmaya adayız.
Hak sahibi vatandaşlarımız için yapılması gereken, şu an itibarıyla konutların, iş yerlerinin tamamının inşası başlamışır. Bakanlık olarak biz de Türkiye’nin çevre uzunluğu kadar içe suyu, kanalizasyon ve altyapı hatlarını yeniliyoruz.
Sizleri deprem bölgesinden uzaklaştıracağız diye dezenformasyon yaptılar. Ama biz hep şunu söyledik; Hataylılar yine Antakya’da, İskenderun’da, Defne’de, Samandağ’da komşularıyla birlikte yaşayacak. Hiçkimseyi mahallesinden, evinden uzaklaştırmayacağız dedik ve hamdolsun bu anlayışla çalışıyoruz.
2025 yılı sonu geldiğinde deprem bölgemizin tamamında 453 bin ev ve iş yerimizi oradaki hak sahibi vatandaşımıza teslim edeceğiz. Ayağa kaldırılmamış tek bir tarihi emaneti, yeniden ihya edilmemiş tek bir kültürel değeri bırakmayacağız.
"Deprem her an olabilir"
Özellikle İstanbul’un yeni bir depremi kaldıracak gücü yok. İstanbul’daki 7,5 milyon konut ve iş yerinin 1,5 milyonu yüksek risk altında. İstanbullular ne yazık ki her an yıkılabilecek 600 bin riskli evde oturmaktadır. İstanbul'da kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazanmalı. Deprem her an olabilir. Buna hazırlıklı olmak zorundayız. Milletimize çağrımızı yineliyorum; ‘Gelin artık riskli binalarda oturmayalım' diyoruz.''