Samandağ Mağaracıklıların Avukatı Cuma Irmak: "Şu anda risk altında 1500 dönüm arazi var"

Samandağ Mağaracıklıların Avukatı Cuma Irmak: "Şu anda risk altında 1500 dönüm arazi var"

Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN

(HATAY) - Hatay'ın Samandağ ilçesi Mağaracık mahallesinde TOKİ için kamulaştırılan tarım arazileri, bahçelere karşı bölge halkının eylemleri devam ediyor. Mahallede hukuki sürece ilişkin yapılan toplantıda konuşan Avukat Cuma Irmak, "Hatay 3’üncü İdare Mahkemesi, TOKİ'nin savunma hakkının kısıtlanmaması adına mahkemenin ileri bir tarihi ertelenmesine karar verdi. Duruşmaya üç gün kala bu ertelemeyi anlayamadık. Dün yapılan görüşmede de kaymakam 1500 dönüm araziden bahsetti. Burası başlangıç. Şu anda risk altında 1500 dönüm arazi var" dedi.

Samandağ ilçesi Mağaracık mahallesinde birçok tarım arazisi, bahçe Toplu Konut (TOKİ) için beş ay önce kamulaştırıldı. Mahalleli beş aydır eylemle mücadele ederek, süreci mahkemeye de taşıdı. Mahalleli 21 Nisan’da görülecek mahkemeye günler kala önce konutları yapacak şirkete ait kepçeler jandarma eşliğinde bahçelere, arazilere girdi; zeytin ağaçları kesildi, tarım alanları geri dönüşü zor şekilde tarumar edildi. Bu süreçte medya ve milletvekillerinin konuyu gündeme taşıması ile kepçeler şimdi durdu, 21 Nisan’da görülecek mahkeme de tarih verilmeden ertelendi.

Bu süreçte mahalleden bir ekip Ankara’ya Meclis’e giderek, CHP, TİP ve Dem parti milletvekilleriyle görüşme yaptı. Dün akşam mahallede hem hukuki süreç hem de Meclis’ten gelenlerin aktarım yaptığı bir toplantı yapıldı. Mağaracık mahallesi taziye evinde yapılan toplantıya vatandaşlar katılarak sorularını sordu.

"Mahkemeye üç gün kala ertelendi"

Mağaracık'taki söz konusu tarım arazileri, taşınmazların duruşmasının ayın 21'inde diye lanse edilmeye çalışıldığını fakat tüm duruşma tarihlerinin farklı tarihlerde olduğunu vurgulayan Avukat Cuma Irmak, şunları söyledi:

"Sadece Naim Soy’un dosyası 21'indeydi. Dün saat 16.47 sularında Hatay 3’üncü İdare Mahkemesi tarafından bir tebliğ aldık, duruşma erteleme kararı. TOKİ'nin savunma hakkını kısıtlanmaması adına müdahillik dilekçesi sunmuştu. TOKİ'nin savunma hakkı kısıtlanmaması gerekçesiyle mahkeme tespit edilecek bir tarih olmak üzere ileri bir tarihi ertelenmesine karar verildi. Burada yapılmak istenen şeyi gerçekten anlamakta çok güçlük çekiyorum. Duruşmaya üç gün kala bu duruşman ertelenmesini anlayamadık. Biz bu duruşmaya çok iyi hazırlanmıştık gerek biz gerek sivil toplum kuruluşları gerek de basım mensupları bu duruşmaya hazırdı. Duruşmanın ertelendiğini buradan bildirmek istiyorum hazırlıklarımız devam edecek gerek hukuki gerek fiili dilenişimiz de devam edecek. Hukuki anlamda ben her daim yanınızdayım. Hatay Barosu Başkanı Sayın Hatay Tut da müdahillik dilekçesi sunacaklarını söylediler. Sonuna kadar yanımızda olacaklar bunu da bildirmek istiyorum."

"Bugün Mağaracık’ın başına gelen Samandağ’ın hepsinin başına gelir"

Yetkililerle konuya dair iki görüşme yaptığını, arazilere yeniden girilmesine dair ilk önce ay sonuna kadar daha sonra bir gün bekleyeceklerini söylendiğini belirten Irmak, "Daha sonra basının, sosyal medyanın etkisiyle erteleme söz konusu oldu ama net bir tarihi yok. Akşama doğru bir tane çevik kuvvet otobüsü yukarı, arazilere doğru çıkıyordu, hazırlıklarını yapıyorlar. Bugün üç etapta bunlar oldu yarın dörtte de olur 5'te de. Sabah uyandığımızda kepçeleri gözümüzün önünde görebiliriz. Bugün Mağaracık’ın başına gelen yarın Samandağ halkının hepsinin başına gelir" dedi.

"Evlere dokunmama sözü verenler elektrik tellerini söküyor"

''Vatandaşların adına olmayan tapulu arazilerinin hiçbirini güvende olmadığını'' kaydeden Cuma Irmak, sözlerini şöyle tamamladı:

"'Herkes evinde otursun, dışarı çıkmasın, sağlam eviniz yıkılmayacak' diyen mülkü amir bize de aynı sözleri verdi. Mağaracık halkına da verdi ama dün bir vatandaşımızın evine giden elektrik direkleri kökünden söküldü ve bu vatandaşın ahırı işletmesi var. Suyu neden kesildi, artezyen kuyuları ile ne sıkıntılarınız var. Depoların hepsini yıkıp kestiler, bunun bana açıklamasını yapacak mülkü idari amir getirin ben de susayım. Dün yapılan görüşmede Kaymakam 1500 dönüm araziden bahsetti. Burası başlangıç. Kaymakam, 'ben burayı iptal edersem diyor 1500 dönümü iptal etmek zorundayım, bu sıfırdan başlamak' dedi. Şu anda risk altında bin 500 dönüm arazi var.''