Samsun'da üç ay önce meydana gelen heyelanda evini kaybeden vatandaş: "Soğuk yerde kalıyoruz. Sağda solda milleti rahatsız ediyoruz"

Samsun'da üç ay önce meydana gelen heyelanda evini kaybeden vatandaş: "Soğuk yerde kalıyoruz. Sağda solda milleti rahatsız ediyoruz"

Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR

(SAMSUN) - CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, Samsun'un Canik ilçesinde yaklaşık üç ay önce meydana gelen heyelanda evleri ve ahırlarını kaybeden vatandaşlara destek verilmemesine tepki gösterdi. Çan, "Devleti iki aydır Silivri'de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ve muhalefet eden her kesimde zindanlara tıkarken görüyoruz. Ama Samsunlu hemşehrilerimiz devleti burada, yanında görmek istiyor" dedi. Evi zarar gören Naim Dinçer ise "Soğuk yerde kalıyoruz. Sağda solda milleti rahatsız ediyoruz. Kendimiz rahatsız olduğumuz gibi millet de rahatsız oluyor bizden” diye konuştu.

Samsun'un Canik ilçesi Tekkiraz köyüne bağlı Kocaalan mevkisinde yaklaşık üç ay önce meydana gelen heyelanda üç ev ve ahırlar kullanılamaz hale gelirken, çevre evlerde kayma görüldü. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, Parti Meclisi üyesi Nazan Güneysu, İl Başkanı Mehmet Özdağ ve İlkadım Belediye Meclis üyesi Cengiz Akşan, bölgede inceleme yaparak vatandaşları dinledi.

CHP'li Murat Çan şunları söyledi:

"Burada 19 Şubat itibarıyla 3 tane ev, bu mahallenin bu semtte 3 tane ev toprak kayması nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Yandaki komşu binalarda da hareketlilik var. Bu bölgeye yaklaşık bir 20- 30 dönüm civarında dümdüz bir araziyken en az bir 20 metre civarında yere doğru oturmuş ve meyilli bir arazi haline gelmiş. Bu neden önemli; Karadeniz Bölgesi’ndeyiz. Samsun’da topografyanın kader olduğu bir bölgedeyiz. İnsanların doğayla iç içe üretim yaparken aynı zamanda da bir mücadele içinde olduğu bölgedeyiz. Hemen 3-4 kilometre belki 7-8 kilometre aşağımızda bundan 4 gün kadar önce heyelan nedeniyle üç canımızı kaybettik. Bu bölgede de yaklaşık iki ay, iki buçuk ay kadar önce bu hareketlilik oldu. Henüz daha burada bu hareketi görmemize rağmen devlete ait hiçbir iz görmedik. Dolayısıyla burada, komşu mahallelerde, komşu evlerde can kaybını mı bekliyor devlet? Bunu burada sormak için varız. Ayrıca devletin devlet olduğunu göstermesi için Burada kaç tane hayatın kaybolması, kaç tane canın verilmesi gerekiyor?

"Kurulan bir konteyner alan görmedik"

Devleti iki aydır Silivri'de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ve muhalefet eden her kesimde, sanatçılarda, gazetecilerde baskı altına, gözaltına ve en sonunda da cezaevlerine, zindanlara insanları tıkarken görüyoruz. Ama Samsunlu hemşehrilerimiz devleti burada, yanında görmek istiyor. Devletin dikkatini, devletin şefkatli kollarını kendi omzunda, kendi yanında hissetmek istiyor. Henüz daha ne bu bölgede ne de yakın güvenli çevrede bir konteyner alanı görmedik ailelere sunulan. Burada takipçisi olacağız. Aşağıda kaybettiğimiz, yitirdiğimiz canlıların haklarının savunucusu olacağız. Bu hareketlilik Samsun'da birçok ilçede aylardır, yıllardır var. Ama özellikle Canik ilçesinde çok yakın 3 canımızı toprağa verdik. İkisi henüz daha 5 ve 7 yaşlarında olmak üzere. Bizler artık Canik Belediyesi'nin, Samsun'da kamu otoritesinin kamu sağlığını önceleyen güvenliğini, tedbiri önceleyen bir pozisyona geçmesini istiyoruz."

"Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz"

Evleri ve ahırları heyelandan yıkılan İlhami Dinçer şunları söyledi:

"Şubat'ın 19'unda köyümüzde heyelan oldu. Gözüktüğü gibi ahırımız, iki tane ahırımız, evimiz mühürlendi. Canlı hayvanlarımız var. Bu köyümüzden hiçbir şekilde vazgeçmek istemiyoruz. Yakın bir köyde, yakın bir civarlarda hem hayvancılığı hem tarımı devam ettirmek istiyoruz. Yetkililerden sadece şunu istiyorum; insan gibi yaşamamıza devam etmek istiyoruz. Başımıza böyle bir olay geldi. Bundan dolayı ne siyasi ne de bir başka bir şekilde bu işi başka bir tarafa çekilmesine gerek duymuyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Yukarıda hayvanlarımız var, canlı hayvanlarımız var. Arazimiz gitti. Durumlarımız bu şekilde. Gerekenin yapılmasını istiyoruz."

"Üç ay oldu aşağı yukarı. Böyle rezil gibiyiz"

İlhami Dinçer’in babası Naim Dinçer ise "Burada yaşam alanı zor. Soğuk yerde kalıyoruz. Yağmur yağıyor ama maalesef ikimiz sağa sola gidiyoruz. Sağda solda milleti rahatsız ediyoruz. Kendimiz rahatsız olduğumuz gibi millet de rahatsız oluyor bizden. Adamın kimin yanına sığınabiliriz ki? Sığınamıyoruz. Allah yardım etsin zor bir durumdayız. Ama bize şöyle bir yapabileceğimiz bir şey olsa ya bize barındırabilecek bir yer olsa bu mağdurdan kurtuluruz. Ama maalesef... Üç ay oldu aşağı yukarı. Böyle rezil gibiyiz" dedi.