Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri: "Nevruz karanlığı dağıtmanın, aydınlığı ve umudu büyütmenin adıdır"

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri: "Nevruz karanlığı dağıtmanın, aydınlığı ve umudu büyütmenin adıdır"

Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR

(SAMSUN) - Nevruz Bayramını kutlayan Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri adına Yahya Kemal İş; “Nevruz zorluklardan, baskılardan kurtuluşa, karamsarlıktan umuda, ölümün kutsanmasından yaşamanın ve yaşatmanın esas alınmasına geçişin adıdır” dedi.

21 Mart Nevruz bayramı kutlaması kapsamında Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, Gazi Caddesi'nden yürüyerek eski defterdarlık önünde toplandıktan sonra sloganlar eşliğinde basın açıklaması düzenledi.

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Yahya Kemal İş, şunları kaydetti:

“Yeni gün, yeniden doğuş ve başlangıçlar anlamına gelen Nevruz kutlu olsun, Newroz pîroz be. Geçmişten bu yana, dünyada ve özellikle bölgemizde ezen ve ezilenlerin kavgasında ezilenler büyük direnişlerle kazanılan zaferlerini bayramlarla, halaylarla kutlamıştır. Ezilenler yüzyıllardır direniş geleneğini canlı tutmaya, kazanımlarını korumaya çalışmıştır. Özünü direnişten alan Nevruz bu bayramlardan en köklü geleneğe sahip olanlardandır. 2025 yılı Nevruz’unu, ülkemizde ve bölgemizde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde karışılıyoruz. Küresel emperyalist güçlerin, bölgesel otoritelerin ve savaş baronlarının körüklediği savaş ve çatışmalar dünyanın pek çok bölgesinde sürüyor. Kapitalizmin kar hırsı doğayı talan etmeye devam ediyor. Ortadoğu'daki paylaşım savaşları derinleşirken, halklar bu savaş politikalarına mahkûm edilmek isteniyor. Ülkemizde ise Nevruz'u barış sürecinin yeniden tartışıldığı, halkların kardeşliğini ve toplumsal uzlaşmayı esas alan yeni bir dönemin kapılarının aralandığı bir süreçte kutluyoruz.

"Karanlığa karşı aydınlığı, baskıya karşı direnişi istiyor gençler"

Ancak ne yazık ki mevcut siyasal iktidar barış ve kardeşlik taleplerine hala net bir yanıt vermiyor. Bunun yerine otoriterleşmeyi derinleştiren adımları atmayı tüm muhalif kesimleri baskı altına alan politikalarına yenilerini eklemeyi tercih ediyor. Bu süreçte en büyük bedeli yine yoksul halklar ve emekçiler ödüyor. Her şeye rağmen halklar, emekçiler, kadınlar ve gençler karanlığa karşı aydınlığı, baskıya karşı direnişi, kutuplaşmaya karşı birlikte yaşamı savunmaya devam ediyor. Silahların susmasını ve demokratik uzlaşmanın sağlanmasını hedefleyen gelişmeler geleceğe dair umutlarımızı arttırıyor. Ve Nevruz, halkların bir arada barış ve özgürlük içinde yaşayacağı bir geleceğe olan umudumuzu büyütmeye devam ediyor. Zaman, halkların ve emekçilerin, savaşa ve çatışma politikalarına mahkûm edilmesine karşı barış, adalet ve özgürlük taleplerini yükseltme zamanıdır. Zaman, ülkemizde ve bölgemizde, başta emekçiler olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin toplumsal barış, eşit yurttaşlık, laiklik, demokratik hak ve özgürlükler için geçmişi aşan bir dayanışma ve mücadele içinde olması zamanıdır. Bunun için, Türkiye’de yıllardır süren çözümsüzlük siyaseti artık terk edilmeli, demokratik müzakere ve barışçıl yollar esas alınmalıdır. Halkın iradesine ipotek koyan kayyum politikaları son bulmalıdır. Toplumun farklı kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşaması için anayasal güvence ve demokratik reformlar gecikmeksizin hayata geçirilmelidir. Önümüzdeki günlere dair umutlarımızın yenilenmesine, yeşermesine ve büyümesine vesile olacaktır. Çünkü, Nevruz zorluklardan, baskılardan kurtuluşa, karamsarlıktan umuda, ölümün kutsanmasından yaşamanın ve yaşatmanın esas alınmasına geçişin adıdır."