Şanlıurfa'da isot satan esnaf: "Şu an Türkiye ekonomisi nedeniyle alışveriş oldukça azaldı"

Şanlıurfa'da isot satan esnaf: "Şu an Türkiye ekonomisi nedeniyle alışveriş oldukça azaldı"

(ŞANLIURFA) - Şanlıurfa'da isot satan esnaf Yusuf Kılıç, “Şu an Türkiye ekonomisi nedeniyle alışveriş oldukça azaldı. Eskisine nazaran alışveriş yarıdan da fazla düştü diyebilirim” dedi. Esnaf Kemal Catın ise "Şu anda piyasa biraz durgun, yaklaşık 2-3 aydır bu böyle. Türkiye genelinde bir durgunluk var" diye konuştu.

Şanlıurfa'da isot satan esnaf, sahte üretime karşı tüketiciyi uyardı. El yapımı ile fabrikasyon üretim arasında ciddi bir fark olduğunu söyleyen esnaf, satışlarının da ekonomik nedenlerden dolayı oldukça azaldığını belirtti.

Esnaf Yusuf Kılıç, şunları söyledi:

“Şu an Türkiye ekonomisi nedeniyle alışveriş oldukça azaldı. Eskisine nazaran alışveriş yarıdan da fazla düştü diyebilirim. Ucuz etin tiriti olmaz. Biz kaynatılmış biber salçası da satabiliriz ama satmıyoruz. Kaynatılmış biber salçasının kilosu 55 TL’ye satılıyor, biz ise güneşte kurutulmuş biber salçasını 300 TL’ye satıyoruz. Arada muazzam bir fark var. Ama maalesef sahte ve hileli ürünler piyasada yaygın. Özellikle isotun içine katılan hilelerin haddi hesabı yok. Toz isotun içine karabiberin içine çimento koyuyorlar, isotun içine talaş, kepek katıyorlar. Bu, insanların sağlığıyla oynamaktır. Para kazanmanın da bir sınırı olmalı. İnsanların hayatını tehlikeye atacak kadar parayı sevmek doğru değil.”

"Dışarıdan Urfa isotu almayın"

Şanlıurfa'nın yerel üretim anlayışını savunan Kılıç, “Biz Urfalılar olarak kötü esnafı aramızda barındırmayız. Merdiven altı üretim yapanları gördüğümüzde ya şikayet ederiz ya da müdahale ederiz. Şanlıurfa’dan aldığınız ürünleri güvenle tüketebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Urfa isotunun çeşitliliğine değinen Kılıç, Urfa isotu için "Toz biberde acı ve tatlı seçenekleri var, isot az acı, orta acı ve tam acı olarak ayrılır. Pul biberde ise kırmızı ve mor çeşitleri mevcut. Çiğ köfte için mor ve siyah isotlar tercih edilirken, yemeklerde kırmızı pul biber kullanılır” dedi.

Kılıç, Urfa'nın özellikle 'deli acı' olarak bilinen çok acı isotunun da dikkat çeken bir çeşidi olduğunun altını çizdi. Ancak, “Bu kadar acıyı ben şahsen yiyemiyorum. Meksika acı denen bir biber ama tavsiyem çiğ köfteye, lahmacuna mutlaka Urfa isotu katılmalı. Dışarıdan Urfa isotu almayın” şeklinde uyarılarda bulundu. Kılıç, “Hayat bir isot gibi olsaydı, isot gibi yanardık” diyerek konuşmasını da renkli bir şekilde sonlandırdı.

"Fabrikasyon ürünler fabrikada üretiliyor ve güneşte kalmıyor"

Bir diğer Urfalı isot satıcısı Kemal Catın ise son birkaç aydır piyasada yaşanan durgunluğa dikkat çekti. Catın, “Şu anda piyasa biraz durgun, yaklaşık 2-3 aydır bu böyle. Türkiye genelinde bir durgunluk var. Biz de hem fabrikasyon hem de el yapımı isot çeşitleri mevcut” şeklinde konuştu. Catın, el yapımı isotların fabrikasyon ürünlere göre çok daha kaliteli olduğunu ve bu tür ürünleri tercih ettiklerini belirterek, “Fiyat farkı oldukça fazla çünkü fabrikasyon ürünler fabrikada üretiliyor ve güneşte kalmıyor. Biz ise isotlarımızı kendimiz yapıyoruz; önce tohumu temizliyoruz, sonra güneşe seriyoruz, kuruttuktan sonra makinelerde işliyoruz ve zeytinyağı ekliyoruz” diye konuştu.

Catın, müşterilerinin çoğunun yabancı olduğunu, ancak yerli müşterilerinin de bulunduğunu söyledi. Salçalarının tamamen doğal ve güneşte kurutularak üretildiğini anlatan Catın, “Güneşte kurutulmuş salçalarımız bir iki yıl bozulmadan ve küflenmeden saklanabilir. Kaynatmayı tercih etmiyorum, doğal ve el yapımı ürünler her zaman daha iyi” şeklinde konuştu.