Şavşat'ta kurulan köy pazarındaki üreticiler, satış yapamamaktan dert yandı: “Getirdiğimiz mal geri gidiyor”

Şavşat'ta kurulan köy pazarındaki üreticiler, satış yapamamaktan dert yandı: “Getirdiğimiz mal geri gidiyor”

Haber: Uğur İSTANBULLU

(ARTVİN) - Artvin'in Şavşat ilçesinde kurulan köy pazarında satış yapan Ahmet Pehlivan, "Getirdiğim malın tamamı aynen duruyor, alan yok. 'Fiyatlar yüksek' diyorlar. Vatandaşta para olmayınca alım gücü de kalmıyor" dedi. Şavşatlı kadın üretici ise "Geçinmekte zorlanıyoruz. Yoksa benim pazarda ne işim var bu yaşta? Kemik hastasıyım" diye konuştu.

Artvin'in Şavşat ilçesinde kurulan köy pazarında üreticiler satış yapamamaktan ve yaşadıkları geçim sıkıntısından dert yandı.

Şavşatlı üretici Ahmet Pehlivan, şöyle konuştu:

“Getirdiğim malın tamamı aynen duruyor, alan yok. ‘Fiyatlar yüksek’ diyorlar. Vatandaşta para olmayınca alım gücü de yok. Elma var, peynir var, fındık var, pekmez var. Ne ararsan var ve hepsini köyde üretiyorum. Aynı zamanda yerli tohumlarımız da var ama onları da çok nadir soruyorlar. Fiyata fazla istesek vatandaşa yazık, az istesek bize yazık. Gidip gelme masrafını bile kurtarmıyor.”

“Bu yaşta benim pazarda ne işim var?”

Başka bir Şavşatlı üretici ise “Pazara geldim, satış yapıyorum, nasip neyse o. Fındık, fasulye, mısır unu, ceviz var ama alan yok. Evet, fiyatlar yüksek, geçinmek zor. Yoksa bu yaşta benim pazarda ne işim var? Kemik hastasıyım, biraz ucuzluk etseler iyi olur” diye konuştu.

Üretici Filiz Gümüş de satışların düşüklüğünden şikayet ederek, “Pazarda satış yapıyoruz ama işler iyi değil. Kimse yok ki, ne satalım? Malı getiriyoruz, sonra tekrar geri götürüyoruz. Yevmiyeyle idare ediyoruz, buna da şükür diyelim. Önceki yıllara göre bu sene işler daha kötü. Satışlar düştükçe düşüyor. Şansımız yok. Hayvan saklıyoruz, bir yerlerde iş yok ki çalışalım. İşte böyle geçinip gidiyoruz. Evet, geçinmek tabii ki zor” şeklinde konuştu.

"Getirdiğimiz ürünü değerinde satamıyoruz"

Filiz Yıldırım ise emeğinin karşılığını alamamaktan dert yanarak, “Pazarcılık yapıyoruz, yani kendi ürettiğimiz ürünleri değerlendirmeye çalışıyoruz ama emeğimizin karşılığını çok alamıyoruz. Getirdiğimiz ürünü değerinde satamıyoruz. Mesela yağa 500 lira istiyoruz ama vatandaş 400 lira veriyor. Oysa 500 lira bizim emeğimizin karşılığı. Hayvanlara bakmak kolay değil. Otunu parayla alıyoruz, araziyi de parayla tutuyoruz. Kendi arazimiz yetmiyor” diye ifade etti.

Bir diğer üretici ise “Hiç iyi değil. Kazanç, araba parasını bile karşılamıyor. Ne kazanalım?” dedi.