Sekiz kez üst üste ‘dünyanın en mutlu ülkesi’ seçilen Finlandiya’nın sırrı ne?

Sekiz kez üst üste ‘dünyanın en mutlu ülkesi’ seçilen Finlandiya’nın sırrı ne?

(İSTANBUL) - Tampere Üniversitesi Doktora Araştırmacısı Aytuna Yamaç, sekiz yıldır üst üste Dünya Mutluluk Raporu'nda birinci sırada yer alan Finlandiya’nın başarısının sırrını anlattı. Yamaç, “Finlandiya’nın sekiz yıl üst üste dünyanın en mutlu ülkesi seçilmesi, tesadüf değil; herkes için erişilebilir eğitim, bağımsız düşünmeyi teşvik eden bir sistem ve fırsat eşitliğini esas alan politikaların doğal bir sonucudur” dedi.

Finlandiya, sekiz yıldır üst üste Dünya Mutluluk Raporu'nda birinci sırada yer alıyor. Peki, uzun ve karanlık kışların yaşandığı, güneşin haftalarca görülmediği bir ülkede insanlar nasıl bu kadar mutlu olabiliyor? Bu başarının sebeplerini Tampere Üniversitesi Doktora Araştırmacısı Aytuna Yamaç anlattı. Yamaç’a göre sekiz yıldır süregelen bu mutluluğu; güçlü bir eğitim sistemi ile özgürlük ve eşitliği güvence altına alan bir anlayış ve bu anlayışı pratiğe döken sosyal destekler oluşturuyor. Yamaç, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Toplumların refahı ve bireylerin mutluluğu şansa bağlı değildir; sağlam temeller üzerine inşa edilen bir eğitim anlayışı, özgürlükçü bir bakış açısı ve adil bir sistem gerektirir. Finlandiya’nın sekiz yıl üst üste dünyanın en mutlu ülkesi seçilmesi, tesadüf değil; herkes için erişilebilir eğitim, bağımsız düşünmeyi teşvik eden bir sistem ve fırsat eşitliğini esas alan politikaların doğal bir sonucudur.”

Yamaç, bu modelin dünya için ilham verici olduğunu, diğer tüm ülkelerin bu modeli anlamak ve kendi ülkelerinde uyarlamak için Finlandiya’ya öğrenciler ve araştırmacılar gönderdiğini paylaştı. Finlandiya’nın da bunu bir sır gibi saklamak yerine her yerde yaygınlaşması için Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede INGOs ve FinFest gibi projeleri desteklediğini belirtti.

Finlandiya’da eğitim sisteminin yüksek notlar ya da sadece diploma sahibi olmak üzerine kurulu olmadığını; eğitimin esas amacının bireyleri hayata hazırlamak olduğunu belirten Yamaç, şöyle konuştu:

“Özgür düşünen bireyler, daha adil bir toplumun taşıyıcı gücüdür”

“Eğitim, bireyin sadece bilgiyle donanmasını değil, kendi yolunu çizebilmesini de sağlar. Özgür düşünen bireyler, daha adil bir toplumun taşıyıcı gücüdür. Burada öğrencilerin üzerindeki ödev ve sınav baskısı birçok ülkeye nazaran minimum seviyede. Buna rağmen öğrencilerin hissettikleri baskıya dair şikayetleri çok ciddiye alınır ve sürekli yeni yöntemler geliştirilir. Öğrenme süreci ise tamamen keşfetmeye ve deneyimlemeye yönelik gerçekleşir. Bu da sistemin, bireylerin ‘para kazanabileceği’ bir meslek edinmesi için değil aynı zamanda mutluluğunu arttırmaya yönelik bir yaklaşım benimsemesiyle yakından ilişkili.”

Finlandiya’nın sorunların çözümü için kolektif çabaya verdiği önemi ve hükümetinin uzun vadeli mutluluğu sağlamak için geleceği de güvence altına alan politikalar ürettiğini belirten Yamaç, şöyle devam etti:

“Mutluluk, sadece bireylerin değil, toplumun ortak bir meselesidir”

Mutluluk, sadece bireylerin değil, toplumun ortak bir meselesidir. Dört ülke (Finlandiya, Norveç, İsveç ve Danimarka) liderlerinin bir arada yediği akşam yemeğine dair fotoğrafı görmüşsünüzdür. O masanın sadeliği, aslında yaşamı ele alış biçimlerinin bir yansıması. Finlandiya’da bireyin konumu, statüsü ne olursa olsun kimse gösteriş yapmaz. Statüsünü karşısındakine karşı güç faktörü olarak kullanmaz. Bu meseleyi de çok erken yaşlardan itibaren ele alırlar aslında. Örneğin; Finlandiya’da da akran zorbalığı tabi ki önemli bir sorun. Fakat aileler ve öğretmenler bununda mücadele edebiliyor. Türkiye gibi ülkelerde ise aileler geçim derdinden ya da henüz temel haklarını savunma gayretinden akran zorbalığıyla mücadele etmeye halleri kalmıyor. Öte yandan sorunların çözülmesi için kolektif bir çaba gerektiğine inanırlar ve gün sonunda hukukun müdahalesine, kararlarına su götürmez bir güvenleri var. Türkiye'den giderek daha fazla öğrencinin Finlandiya’da eğitim almayı tercih etmesi ya da ailelerin göç etmesi de biraz bu sebeplerle… Ayrıca Finlandiya’da, vatandaşlarının uzun vadeli mutluluğunu sağlamak için yalnızca bugünü değil, geleceği de güvence altına alacak politikalar üretilmektedir. 2035 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmayı hedefleniyor ve mevcut halde dahi dünyanın en çevreci ülkelerinden biri konumunda. Keza ağaç katliamlarına karşı gösterilen hassasiyet, doğal zenginliklerin korunması için sıkı düzenlemelerle pekiştiriliyor.”

Aynı raporda Türkiye’nin 94’üncü sırada yer almasını nasıl değerlendirdiğini ve bunun sebeplerini de anlatan Yamaç, hukuk ve demokrasinin önemine vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Fince’de ‘kayyum’un karşılığı bir kelime bulunmuyor”

“Mutluluk endeksinin yüksek olması ve bunun sürdürülebilir olması sarsılmaz ve tartışmasız bir şekilde hukukun ve demokrasinin üstünlüğü sayesindedir. Demokrasi öyle bir kök salmıştır ki Fince’de ‘kayyum’un karşılığı bir kelime bulunmuyor. Bakınız Türkiye’nin bu raporda bu kadar aşağılarda kalmasının başlıca nedenlerinden birisi, yolsuzlukla mücadeledeki zayıflıklardır. Yolsuzlukla mücadelede etkinlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel alanlarda iyileştirmeler yapılması gerektiği açıktır. Finlandiya, bu konularda güçlü bir altyapıya sahip olup, yüksek yaşam kalitesi ve güçlü demokrasi ile mutluluğu sürdürülebilir kılmaktadır.”