Tire’deki ağaç kıyımına bölge halkı isyan ediyor: “Karnımız burada doyuyor. Ekmek paramızı kesmesinler”

Tire’deki ağaç kıyımına bölge halkı isyan ediyor: “Karnımız burada doyuyor. Ekmek paramızı kesmesinler”

Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(İZMİR) – İzmir’in Tire ilçesi Çayırlı mevkisinde yol güzergahında yapılan değişiklik nedeniyle başlayan ağaç kıyımına, bölge halkının isyanı devam ediyor. Zeytin ağaçları kesilecek köylüler yetkilere seslenerek, çalışmaların durdurulmasını istedi. Köy halkından Tülay Yıldırım, “Benim çocuklarımın geleceği bu. Karnımız burada doyuyor” derken Selma Aydoğdu, “Oradan yol geçince ben nereden geçimimi sağlayacağım. Duysunlar sesimizi. Bizim ekmek paramızı kesmesinler” ifadelerini kullandı.

İzmir’in Tire ilçesinde, Tire-Belevi yolunun Çayırlı mevkisinde yapılan güzergah değişikliği sonrası başlayan ağaç kesimine karşı bölge halkının mücadelesi devam ediyor.

Binali Yıldırım’ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde başlanan yenileme çalışmaları devam ederken, geçtiğimiz ocak ayında yolun Çayırlı mevkisinde güzergah değişikliğine gidilmiş ve böğle için acele kamulaştırma kararı alınmıştı. Karar sonrasında zeytin ve çam ağaçlarının olduğu yeni güzergahtaki ağaçların kesimine başlandı. Ağaç kesiminin başladığı şubat ayından bu yana bölge halkının mücadelesi sürüyor. Köylüler, mağduriyetlerinin duyulması için yetkililere seslendi.

Yıldırım: "Köyde kimse bu yolu istemiyor"

Yol güzergahında zeytinliği bulunan Tülay Yıldırım, yapılacak işlemlerden köy halkının haberdar edilmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Burası bizim zeytinliğimiz, Ben burayı alırken Ziraat Bankası’ndan kredi çekmek istedim. Üstünde 'şerh var' diye kredi vermediler. Üstündeki şerhi kaldırttık. ‘Şerhi kaldırdık, oradan kesinlikle yol geçmeyecek’ dediler. Ziraat Bankası’ndan burası için kredi çektik ve halen kredisini ödüyorum. Kredi yetmedi, komşulardan para aldım öyle aldım ben bu zeytinliği. Nedir benim çektiğim. Yetkililerimiz, milletvekillerimiz nerede? 'Ağaç katliamına dur' desinler. Benim çocuklarımın geleceği bu. Karnımız burada doyuyor. Yapmasınlar bunu bize. Biz Aleviyiz diye mi yapıyorlar bunu? Ellerini vicdanlarına koysunlar. Yardım etsinler. Şerhi kaldırttığıma dair belgelerin hepsi elimde. Vekiller, bakanlar nerede? Tapulu yere gelince jandarmayı buraya yığıyorlar. Bizi korkutuyorlar. Tapulu tarlama girmelerini istemiyorum! Ben devletime de katkı sağlıyorum. Bu yolun olacağını biz son anda duyduk. Ne kahvehaneye bir kağıt astılar ne bir bildirim geldi. Hiç haberimiz yoktu. Bizden sakladılar. Gelip de ne kadar ağaç gidecek diye sayan ya da gelip bakan olmadı. Köyde kimse bu yolu istemiyor. Ne olur yardım edin. Elinizi vicdanınıza koyun. Bir saatliğine koltuklarınızdan ayrılın da gelin. Can çekişiyoruz. Ağaçlarımı, çocuklarımın geleceğini almasınlar.”

Bozdağ: “Bu katliama seyirci kalmak herhangi bir yurttaş için kabul edilebilir değil”

Bölge halkına destek veren İsmet Bozdağ, şunları söyledi:

“Yaklaşık iki aydır Çayırlı Köyü’nün yol güzergahının değiştirilmesi nedeniyle köylülerin çektiği çileyi yakinen takip ediyorum. 2017 yılında bu yol güzergahının planlanmış şekliyle organize sanayiye doğru devam edecek olan güzergahı, değiştirilerek köyün zeytinliklerini, ormanlarını talan edecek şekilde 16 Ocak tarihli acele kamulaştırma kararıyla değiştirilirdi. Organize sanayinin tır ve araç trafiğini üstlenecek olan çevre yolunu iptal edip şehrin içine bu trafiği vermek akla ziyan bir güzergah değişikliği. Ayrıca bu güzergah köylünün zeytin ve incir bahçeleri ile yıllarca emek verilmiş olan çam ağaçlarını kesmek yoluyla doğaya büyük bir kırım oldu. Buna sessiz kalmak mümkün değil. Vicdanı olan herkesin köylülerin yanında olması boynumuzun borcu. Doğaya karşı yapılan bu katliama seyirci kalmak herhangi bir yurttaş için kabul edilebilir değil.”

Meryem Yıldırım: “Onlar bizim çocuklarımızın geleceği”

88 yaşındaki Meryem Yıldırım, ağaçların gelecek olduğunu ifade ederek, “Burada ağaçlarımızı yok ediyorlar. Onlar bizim çocuklarımızın geleceği. Dünyaya gelecek olan çocukların geleceği bunlar. Biz ağaçların kesilmesini istemiyoruz. Bir ağaç demek bir yiğit demek. Ha bir ağacı kesmişsin ha bir yiğidi kesmişsin” diye konuştu.

Veli Yıldırım: “Ağaçlarımızın kesilmesine ve yok olmasına karşıyız”

Geçimlerini kesilmesi planlanan ağaçlardan sağladıklarını söyleyen 90 yaşındaki Veli Yıldırım, “Ben bir çocuğun bacaklarından kesersem neye yarar? Biz insanız. İnsan, insanın kıymetini bilmeli. İnsanca yaşamalı. Ağaçlarımızın kesilmesine ve yok olmasına karşıyız. Bunlardan ben de idare oluyorum, kızım da idare oluyor” dedi.

Salman Aydoğdu: “Benim evimin arkasında iki dönüm yerim var. Oraya kadar yanaşıyor”

Ağaç kesim çalışmalarının sesini evinden duyduğunu ifade eden Salman Aydoğdu, yapılacak yolun evine bitişik geçeceğini kaydederek şöyle konuştu:

“Eylül- ekim ayı gibi bizim eski muhtarımız bana ‘Hele şükür yolu yukarı çevirdik’ dedi. Ben de bir şey demedim. Aşağıdaki yolu yukarı nasıl çevirecekler diye düşündüm sadece. Köylü yolu köyün üstünden istemiyor. Köylünün hiçbirinin haberi yok. Çam ağaçlarını kesmeye başladılar. Köylü buna karşı geldi. Ağaçları keserek yol yapmaya başlamışlar. Ben hastaydım gidemedim. Devlet zeytin ağaçlarını kesmek yasak diye kanun çıkardı ama dinlemiyorlar. Yolu yapmaya başladılar. Yol, Binali Yıldırım zamanından bu yana aşağıdan ama bizim haberimiz yok yolu yukarı çevirmişler. Ağaçları kesmeye başladılar. Ben sesleri duyuyorum. Çok büyük bir kepçe var herhalde. Sesleri geliyor. Benim evimin arkasında iki dönüm yerim var. Oraya kadar yanaşıyor. Bir dönümden fazlasını alıyor. Ben evimin yakınına sokmam onları. Bu yaştan sonra bir insan öyle rahat yaşayamaz.”

Selma Aydoğdu: "Zeytin ağacı, altın ağacı derler. Nasıl kıyılacak bu zeytin ağaçlarına"

Geçimini yolun geçeceği alandaki bahçesinden ve kendi imkanlarıyla yaptığı hayvancılıktan sağladığını belirten Selma Aydoğdu, şunları söyledi:

“Ben burada ömrümü çürüttüm. 50 senelik emeğim benim. Zeytin ağacı, altın ağacı derler. Nasıl kıyılacak bu zeytin ağaçlarına! Ben nereden geçimimi sağlayacağım? Ben orada kuzu, tavuk bakacağım geçimimi sağlayacağım. Benim geçimimi sağlayabilecekler mi! Oradan yol geçince ben nereden geçimimi sağlayacağım. İncir ağacı ayrı, zeytin ağacı ayrı… Nereden geçimimi sağlayacağım! Ben burada kolumu kırdım geçimimi sağlayayım diye. Omzumda lif kopması oldu, ayaklarımı kırdım. Günah değil mi bize? 60 yaşını geçtim. Nereye gideceğim işe? Buradan yol geçmesini istemiyorum. Cumhurbaşkanıma duyuruyorum. Bizim rızkımızı kesmesinler. Biraz da bizi düşünsünler. Ben bu yaştan sonra nereye gideceğim! Benim şekerim, tansiyonum var. Bir yerde çalışabilecek miyim? Duysunlar sesimizi. Bizim ekmek paramızı kesmesinler. Üç kilo yemiş yapıp, yağ yapıp harçlığımı çıkarıyorum. Ağaçları kesince ne yapacağım? Kaç tane ağaç var! Buradan yol geçer mi!”

Sadık Aydoğdu: “Ağaçlarımızın ve evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz”

Projedeki değişikliğin köy halkından habersiz yapıldığını söyleyen Sadık Aydoğdu, projenin durdurulması için yetkililere seslenerek, “2016 yılında Binali Yıldırım’ın buraya gelip tanıttığı proje kim ya da kimlerce değiştirildi lütfen artık çıksın. Oldubittiye getirmeye çalışıyorlar. Karayolları buraya kadar onca köyden geçti bir çöpünü bile incitmediler. Ama bize gelince her tarafı yıktılar. Yıkmaya devam ediyorlar. Halkın canını artık yıkmasınlar. Bizi kolluk güçleriyle karşı karşıya bırakmasınlar. Köy halkı olarak çok mağduruz. Kimse gelmiyor, kimse bir şey bilmiyor. Her yeri yerle bir ediyorlar. Yetkililere sesleniyoruz, sesimizi duysunlar, bu çok büyük bir zulüm. Ağaçlarımızın ve evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz. Projeyi kimin değiştirdiğini bile bilmiyoruz. Bu konuda sesimizi duysunlar. Bu halkı zulüm ve ıstıraptan kurtarsınlar. 2016’daki projeyi uygulasınlar. Çok büyük bir vurgun var burada. Özellikle Cumhurbaşkanımızın sesimiz duymasını istiyoruz. Kimse bize sahip çıkmıyor” diye konuştu.