Yeni Yol grup toplantısı... Mahmut Arıkan: "AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için depreme sıra gelmiyor"

Yeni Yol grup toplantısı... Mahmut Arıkan: "AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için depreme sıra gelmiyor"

(TBMM) - Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yeni Yol grup toplantısında yaptığı konuşmada, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitirenleri anarak, "Ülkemizde her zaman iki şeye hazır olmalıyız. Biri seçim, biri deprem. AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için depreme sıra gelmiyor. Siyaset seçimle meşgulken, kim cumhurbaşkanı olsun tartışmalarını yaparken şehirlerimiz sessizce felakete doğru ilerliyor. Biz, yıkılan binaların altında kalan canlarımızın ardından yas tutmak yerine, onları yaşatacak politikaları hayata geçirmeliyiz" dedi.

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM'de grup toplantısını düzenledi. Toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamlarını yitirenleri anarak başlayan Arıkan, “Bu depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Zamanın akışı, yaşadığımız kayıpları, hissettiğimiz acıyı unutturmuyor. Depremzede vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin acılarını paylaşıyor, sabırlar diliyorum. 6 Şubat 2023 gününü hiç unutmayacağız” dedi.

“6 Şubat Depremlerinin altından hala kalkabilmiş değiliz”

“6 Şubat depremlerinin ardından çok acı tablolara şahit olduk. Bugünlerde yıl dönümü nedeniyle bir kez daha hatırlıyor, bir kez daha kahroluyoruz” diyen Arıkan, Saadet Partisi heyetlerinin deprem illerini ziyaret ettiğini, gözlem raporları hazırladığını anlattı. Depremin yıl dönümünde Hatay’da olacağını söyleyen Arıkan, şöyle konuştu:

“Ziyaretten dönen arkadaşlarımızın kanaatlerini tek cümle ile ifade edecek olursam şunu söyleyebilirim 6 Şubat depremlerinin altından hala kalkabilmiş değiliz. Hatırlayacaksınız birçok projeler ve yatırımlar açıklanmıştı. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz, kısmen gerçekleşen bu projeler insanlarımıza umut oldu. Evlerini teslim alan vatandaşlarımız olduğu gibi konutlarına ulaşamayan mağdur olan yüz binlerce insanımız bulunuyor. Hatırlayacaksınız Sayın Cumhurbaşkanı, depremlerin hemen ardından ‘319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 850 bin yeni konut ve iş yeri yaparak, depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz’ sözünü vermişti. Bu sözün üzerinden iki yıl geçmesine rağmen teslim edilen konut sayısı söz verilenin sadece üçte biri. İnsanlarımız hala konteyner kentlerde kötü şartlar altında barınıyor, konteyner çarşılarda ekonomik faaliyetlerini yürütmeye çalışıyor.”

“AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için, depreme sıra gelmiyor”

İmar barışının şehirleri plansız büyüten ve kamu yararını hiçe sayan bir af düzenlemesi olduğunu belirten Arıkan, deprem tehdidi altındaki bir ülkede imar barışı çıkarmanın, felakete davetiye çıkarmak olduğunu söyledi. Arıkan, “Maalesef ülkemizde bu davetiye çıkarılmıştır. Sonuçta bedeli yine masum insanlar ödemiştir. Ülkemizde her zaman iki şeye hazır olmalıyız, biri seçim, biri deprem. AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için, depreme sıra gelmiyor. Siyaset seçimle meşgulken, kim cumhurbaşkanı olsun tartışmalarını yaparken şehirlerimiz sessizce felakete doğru ilerliyor. Biz, yıkılan binaların altında kalan canlarımızın ardından yas tutmak yerine, onları yaşatacak politikaları hayata geçirmeliyiz. Peki bu yapılıyor mu?” diye konuştu.

“Şimdiden Cumhurbaşkanlığı planları yapanlar; güçlendirme, dönüşüm, arama kurtarma planlarınız hazır mı?”

“Soruyorum, adadakilerin tahliyesini planlayanlar; olası İstanbul depreminde tahliye planlarınız hazır mı?” diyen Arıkan, sözlerine şöyle devam etti:

“İstanbul depreminin milli güvenlik sorunu olduğunu söyleyenler; acil eylem planlarınız hazır mı? Şimdiden Cumhurbaşkanlığı planları yapanlar;
güçlendirme, dönüşüm, arama kurtarma planlarınız hazır mı? Her fırsatta Yenikapı’yı, Saraçhane'yi toplanma alanı olarak belirleyenler; illerde, ilçelerde acil durum toplanma alanlarınız depreme hazır mı? Bir sonraki seçim için kapı kapı dolaşmayı salık verenler; kentsel dönüşüm ve güçlendirme konusunda kapı kapı dolaşma çağrınız hazır mı? Sık sık çadır devleti olmadığımızı dile getirenler; felaketler için çadır ve konteyner stoklarınız hazır mı? Bu yıl içinde 5G'ye geçeceğimizin sinyalini verenler; acil durumda kullanılmak üzere iletişim altyapınız hazır mı? Her felakette suçu birbirine atanlar İstanbul depremi olması durumunda da bahaneleriniz hazır mı? Yoksa siz her felâkette olduğu gibi sadece, ölü sayılarının açıklanma saatlerini mi planlıyorsunuz?”

“Nehirden denize Filistin sonsuza kadar özgür olacak”

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Arıkan, “Hatırlayacaksınız; Netanyahu Temmuz ayında soykırım devam ederken ABD Kongresi'nde konuşmuş ve dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Netanyahu'nun ziyareti, Trump'ın yaptığı açıklamalarla birleştiğinde son derece endişe vericidir. Buradan bir kez daha ifade ediyorum. Gazzeliler başka diyarlara sürgün edilecek yasa dışı göçmenler değil, kendi vatanlarının sahipleridir. El-Halil’den, Ramallah’a, Gazze’den, Kudüs’e, nehirden, denize Filistin sonsuza kadar özgür olacaktır.” dedi.

“Rakamlarla oynayarak algı yönetimi yapabiliyorsunuz, fakat gerçekleri değiştiremiyorsunuz”

Ekonomi ve enflasyon ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Arıkan, şöyle konuştu:

“Milyonlarca asgari ücretlinin, memurun, emeklinin maaşlarının açıklanacağı ay enflasyon yüzde bire iniverdi. Maaşların insanımızın eline geçeceği ay enflasyon bir baktık ki yüzde 5'e çıkmış. İşte en büyük günahlardan olan kul hakkı, tam da budur. Milyonlarca insanımızın hakkına giriyorsunuz. Rakamlarla oynayarak algı yönetimi yapabiliyorsunuz, fakat gerçekleri değiştiremiyorsunuz. Bu ülkenin gerçeği sizin rakamlarınız değil, bu ülkenin gerçeği; Ambulansın içinde, ‘Beni hastaneye götürmeyin, annemin parası yok’ diyen çocuktur. Ocak ayı enflasyonunun yüzde 5 çıkması, yetkililerin asgari ücret ve emeklilere yönelik ‘ne kadar az verirsek o kadar iyi’ yaklaşımıdır. Bu şekilde ‘Bakın az zam verdik ama yine de enflasyon arttı’ mesajını veriyorlar. Şu an açıklanan aylık enflasyonumuz 140 ülkenin yıllık enflasyonunun üzerinde. Durumun vahametini şöyle özetleyeyim, yıllık enflasyonda Zimbabe, Sudan, Güney Sudan, Arjantin, Venezuela’dan sonra en yüksek enflasyona sahip 6'ncı ülkeyiz. Bu arada bu 5 ülkenin 3’ünde iç savaş, 2’sinde iç karışıklık var. Peki Türkiye’de savaş mı var, iç karışıklık mı var? Türkiye’de de AK Parti var AK Parti.”

Elektrik faturası düzenlemesine tepki: Devleti iktidar-şirketler el ele yönetiyor

Arıkan, 1 Şubat itibarıyla geçerli olan ve ayda 417 kWh'den fazla elektrik tüketimi bulunan mesken abonelerinin daha yüksek fatura ödeyeceği düzenlemeye ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Elektrik faturalarında yeni sisteme geçildi. Vatandaşlarımıza şunu söylüyorlar; senin aylık 1049 liraya kadar elektrik hakkın var. Olur da faturan 1050 lirayı geçerse 2000 bin lira ödeyeceksin. Bunun neye göre düzenlendiğini hükümet yetkilileri dışında kimse bilmiyor. Ama biz neden düzenlendiğini biliyoruz. Ekonomideki çetelere kazandırmak için getirildi bu sistem. Şirketlerin kâr oranı katlansın diye bu yol bulundu. Çünkü devleti artık iktidar ile şirketler el ele yönetiyor. İhaleler, yolsuzluklar, rantlar birlikte bölüşülüyor.”

(SÜRECEK)