Zafer Partililerin Silivri'deki nöbetleri dondurucu soğukta devam ediyor: "Gerçek vatanperverler ne zorbalıkla susturulabilir ne de ölümle korkutulabilir"
![Zafer Partililerin Silivri'deki nöbetleri dondurucu soğukta devam ediyor: "Gerçek vatanperverler ne zorbalıkla susturulabilir ne de ölümle korkutulabilir"](https://64k.net/media/anka_img/202502/ae315453-3039-49a3-9a6c-e8b5341f4817.jpg)
(İSTANBUL) - Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasının ardından partililerin Silivri Marmara Cezaevi'nin yakınındaki arazide başlattığı nöbet dondurucu soğuğa rağmen devam ediyor. Özdağ'ın tutukluluğunun 20'nci gününde yapılan açıklamada, "Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Bir millet sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek güç düşünülemez’ sözleri bugün bizlerin feyz aldığı sözlerdir. Bugün yaşadıklarımız, yarınki onurlu ve mutlu günlerimizin habercisidir çünkü, gecenin en karanlık olduğu an, doğacak güneşe en yakın andır. Türk milleti, kendisini zincire vurmak isteyenlere asla boyun eğmez" denildi. Zafer Partililer, bekledikleri arazide soğuktan korunmak için ağaçlara sardıkları streçin de kaldırılmak istendiğini söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ’ın tutuklanmasının ardından partililerin Silivri Marmara Cezaevi yakınında bulunan arazide başlattığı nöbet, kar yağışı ve dondurucu soğukta devam ediyor. Zafer Partisinin ilçe teşkilatlarının dönüşümlü sürdürdüğü nöbet bugün, Şişli İlçe Başkanlığı tarafından gerçekleştirilirken, partinin Silivri, Gebze, Tuzla, Kağıthane ilçe üyeleri de destek için nöbete katıldı.
Zafer Partisi Şişli İlçe Başkanı Kerim Sağlamdemir tarafından okunan açıklamada, Ümit Özdağ’a “Siz bugün, yalnızca bir siyasi mücadelenin değil aynı zamanda milli egemenliğin, hukukun üstünlüğünün ve bağımsız bir Türkiye idealinin savunucususunuz. Yalnız değilsiniz ve asla yalnız yürümeyeceksiniz” diye seslenilerek, şöyle denildi:
"Gerçek vatanperverler ne zorbalıkla susturulabilir ne de ölümle korkutulabilir"
"Bugün yaşadıklarınız bize tarihimizdeki nice vatansever aydınımızı ve devlet adamlarımızı bağımsızlık ve milli mücadele uğruna ateşten gömlek giyen, idam fermanlarıyla yola çıkan Kuvayımilliye kahramanlarını, Milli Mücadele yolunda akıl almaz iftira ve engellerle durdurulmaya çalışılan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını hatırlatıyor. Onlar da yüce Türk milleti uğruna baskılara sürgünlere hapis cezalarına mahkum oldular. Yılmadılar, yıkılmadılar, muzaffer oldular. Tarihin hükmü açıktır, gerçek vatanperverler ne zorbalıkla susturulabilir ne de ölümle korkutulabilir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Bir millet sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek güç düşünülemez’ sözleri bugün bizlerin feyz aldığı sözlerdir. Bugün yaşadıklarımız, yarınki onurlu ve mutlu günlerimizin habercisidir. Çünkü, gecenin en karanlık olduğu an, doğacak güneşe en yakın andır. Türk milleti, kendisini zincire vurmak isteyenlere asla boyun eğmez. Ne mutlu Türküm diyene."
"Streçi kaldırmamız talep edildi"
Zafer partisi Silivri İlçe Başkanı Devrim Şabuldak, geçtiğimiz günlerde, nöbettekilerin soğuk havadan korunmak amacıyla, ağaçların etrafında streç filmler gererek oluşturduğu alanın da kaldırılmasının istendiğini aktardı. Şabuldak şöyle konuştu:
"İki gün önce, karakol komutanı tarafından bize gelen bir telefonla, streçi kaldırmamızı talep etti. Biz de kaldırmayacağımızı, bu streçin herhangi bir zararı olmadığını iletmemize rağmen, bunun yukardan gelen bir emir olduğunu söyledi. Emri bize tebliğ etmesini talep ettiğimizde tebliğ edilmedi. Tebliğ edilmeyince de biz de kaldırmayacağımızı, jandarma ekibini gönderip kaldırmasını istedik. Jandarma ekibi gönderdi, fotoğraflandırdı, '10 dakikaya kadar kaldıracağım, jandarma gönderiyorum' dedi, bir daha bir ses çıkmadı. Buraya bize ziyarete gelen vatandaşların tamamıyla soğuğa maruz kalıp, burayı terk etmesini istiyorlar. Yukarıdan yapılan baskılarla olan bir olay bu. Direnmeye devam edeceğiz. Biz bunu en başında da söyledik, hocamızı almadan buradan gitmeyeceğiz."
"Şu streçin hiç kimseye bir zararı yok"
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dinçer Çolak ise şöyle konuştu:
"En ufak bir şeye bile izin yok. Şu streçin hiç kimseye bir zararı yok. Sadece soğuktan korunmak için. Buna bile tahammülleri yok. Valilik en ufak bir şeye hemen bir tamim yayınlıyor, buraya gönderiyor. Arazi sahibiyle büyük problem yaşamaya başladık. Arazinin sahibi haklı olarak diyor ki, 'siz siyasi partisiniz bir mücadele ediyorsunuz. Ben iş adamıyım, 'siz buradan gideceksiniz ama ben burada duracağım, büyük problemler çıkartacaklar bana biliyorum, ben sizin buradan çıkmanızı istiyorum' dedi. Bizim anlaşmamız burada 15 günlüktü, 15 günlük bir kira sözleşmesi yapmıştık. 'Süreniz doldu, rica ediyorum çıkın' dedi. Onunla beraber, Pazartesi günü bir anlaşmaya varacağız, herhalde buradan da bizi çıkartacaklar. Yeni bir yer bulmaya çalışıyoruz. Bakalım bunun sonucu nereye kadar gidecek."
Boğaziçi Aydınları Topluluğu ve Milli Merkez'den destek ziyareti
Nöbete destek vermek üzere alana gelen Boğaziçi Aydınlar Topluluğu ve Milli Merkez üyeleri de açıklamalarda bulundu.
Boğaziçi Aydınlar Topluluğu tarafından yapılan açıklama Sözcü Sibel Zeren tarafından okundu. Açıklamada şöyle denildi:
“Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliği, bütünlüğü ve geleceği konusunda birikim ve deneyimlerine dayalı görüşlerini, yurttaş sorumluluğu ve siyasetçi doğruluğu ile halka ifade etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasamızın 26’ıncı maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü güvence altına alınmış olup, herkes düşünce ve görüşlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma haklarına sahiptir. Bu özgürlük, resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsamaktadır. Öyle ki ve hatta incitici, şoke edici ya da kaygılandırıcı bilgi ve düşünceler dahi ifade özgürlüğü kapsamındadır. Bu Anayasa maddesi gereğince düşünce ve görüşlerin suç teşkil edemeyeceği ortadadır. Bu itibarla Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın kamuoyunun gözü ve vicdanı önünde cereyan etmiş haksız tutukluluğunun, Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı makamlarınca bir an önce sonlandırılmasını diliyor ve istiyoruz.”
Milli Merkez Hareketi Başkanı Cindoruk: "Ergenekon sürecinde yaşatılan travma bir kez daha yaşatılmamalı"
Nöbet sürerken, Milli Merkez Hareketi Başkanı ve eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un imzasını taşıyan açıklama okundu. Açıklamada şöyle denildi:
"Ülkemizde bir süredir yaşanmakta olan gözaltı ve tutuklamalar, yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğunu, hukuk devleti ilkesinin yara aldığını ve yargı kararları ile bir korku atmosferi yaratılarak, muhalif seslerin susturulmaya ve sindirilmeye çalışıldığını düşündürtmektedir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde PKK Terör Örgütü lideri Öcalan’a yaptığı çağrı ile başlayan ve gizemini korumayı sürdüren süreç, başta şehit aileleri olmak üzere, vatansever Türk milletinde büyük bir tepki yaratmıştır. Bu tepkiyi seslendiren ve bu sürece geçit vermeyeceğini söyleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, gözaltı sürecinde üretilen yapay kanıtlarla tutuklanarak Silivri zindanına atılmıştır.
"Art arda gelen tutuklama yağmuru..."
Öcalan TBMM tarafından muhatap alınırken, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör örgütüne destek vermekten tutuklanmış ve belediyeye kayyum atanmıştır. Art arda gelen tutuklama yağmuru, sanatçılara menajerlik yapan Ayşe Barım’ı da kapsamına almış, mesleki gerekçelerle gözaltına alınıp, Gezi Parkı eylemlerinin organizasyonunu yapmakla suçlanarak tutuklanmıştır. Toplumda karşılığı olan tanınmış sanatçıların ifadeye çağrılmaları ile korku iklimi yaygınlaştırılmıştır.
Basın özgürlüğünü yıllardır tek taraflı olarak uygulayan ve muhalif basını baskı altında tutmayı, hedef göstermeyi seçen bir yönetim anlayışı ile son olarak özgür ve tarafsız habercilik ilkesi doğrultusunda yayın yapan Halk TV hedef alınmıştır. Amacı sadece meslek tutkusundan kaynaklı olarak haber yapmak olan Halk TV’nin haberci ve yöneticileri gözaltına alınmış, bir meslek duayeni olan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklanmıştır. Akademisyen, yazar ve televizyoncu Dr. Çiğdem Bayraktar Ör, bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanmıştır.
Hukuk devletinin yara aldığı ve yargı bağımsızlığına yönelik ihlallerin sürdürüldüğü bir süreçte devlete olan güvenin yeniden pekiştirilmesi ancak Anayasa ve yasalara sadakatle mümkün olacaktır. Türk milletine Ergenekon sürecinde yaşatılan travmanın bir kez daha yaşatılmaması için siyasetin, bağımsız yargı konusunda gereken ciddiyet ve duyarlılığı göstermesi öncelikli talebimizdir."