Adalet Bakanı Tunç, tutuklu üniversite öğrencilerine kötü muamele iddialarına yanıt verdi: "Örnek varsa bunun üzerine kararlıkla gidilir"

(ANKARA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için yapılan protestolara katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencilerine kötü muamele uygulandığı iddialarıyla ilgili olarak, "Gençlerimize yönelik herhangi bir bahsettiğiniz bu fiiller gerçekleşmişse ve somut olarak öyle bir örnek varsa bunun üzerine kararlıkla gidilir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Gençlere yönelik böyle şeyler, çirkin şeyler olmaz. Gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde, adliyelerimizde her tarafta kameralar var, kesinlikle işkenceye sıfır tolerans politikası çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz" dedi.
Adalet Bakan Tunç, TBMM’de partisinin grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları için tutuklanan üniversite öğrencilerinin durumuna ilişkin bir soru üzerine Tunç, protestolarda gençlerin bir kısmının, güvenlik güçleriye karşı karşıya geldiğini, arzu edilmeyecek olayların meydana geldiğini söyledi.
Tunç, "Bu olaylar neticesinde gözaltılar söz konusu oldu. 819 şüpheli hakkında işlem yapıldı, bunlardan 278’i hakkında tutuklama kararı verildi. Bunlarla ilgili 3 ayrı asli ceza mahkemesine davalar açıldı. Bir hukukçu olarak, baştan beri tutuklu yargılamamanın bir istisna olduğunu söylüyoruz" diye konuştu.
Tutuklamanın yanı sıra adli kontrol kararı verilmesi yönündeki düzenlemeleri 2005'te kendilerinin yaptığını belirten Tunç, "Tutuklu 278 gençle ilgili asliye ceza mahkemelerine düşen ayrı ayrı dosyalarda tensiple berabar kararlar verilebilecektir. Tamamen dosyaların düştüğü mahkemelerin takdirinde olan bir husus. İşlenen fiilin durumuna göre her dosyada farklı şeyler olacaktır. Bunları mahkemesi değerledirecek" dedi.
"Gençlere yönelik böyle şeyler, çirkin şeyler olmaz"
"Bu gençlere uygulanan şiddet eylemlerine dair de bir yaptırım uygulayacak mısınız? Gençler, cinsel şiddetten, ağır şiddete uğradıklarına kadar beyanlarda bulunuyor" diyen bir gazeteciye de Tunç, şunları söyledi:
"Gençlerimize yönelik herhangi bir bahsettiğiniz bu fiiller gerçekleşmişse ve somut olarak öyle bir örnek varsa bunun üzerine kararlıkla gidilir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Gençlere yönelik böyle şeyler, çirkin şeyler olmaz. Gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde, adliyelerimizde her tarafta kameralar var, kesinlikle işkenceye sıfır tolerans politikası çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kamuoyunda birtakım dezenformasyonlar yapıldı, bunların adi suçlarla aynı koğuşa konulduğu şeklinde, böyle bir durum söz konusu değil. Gençler, kendi aynı grupta olanlar, kendi koğuşlarında, diğer adi suçlardan farklı şekilde barındırılıyor. Şu anda bir devam eden yargılama süreci. Bu yargılama sürecinde, dosyaların durumuna göre, kişilerin işledikleri fiillere göre yargı, hangi dosyadan hangi mahkemeye düştüyse tamamen takdir yetkisi onlarındır. Tekrar ifade ediyorum, tutuklu yargılama istisnaidir ama tutuklama sebepleri de Ceza Muhakemesi Kanunu 100. maddede bellidir. Bu çerçevede, mevzuatımız çerçevesinde, dosyadaki kişinin işlediği fiile göre mahkemeleri karar vereceklerdir. Burada tutuklu kaldıkları süre dikkate alınabilir ve dosyadaki fiilleri dikkate alınarak gerekli kararlar verilir.”
"Mahmut Tanal yanlış yerde eylem yapmış"
Bakan Tunç, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Adalet Bakanlığı önünde gençler için eylem yaptığının söylendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Mahmut Bey, Adalet Bakanlığı binası önünde değil de yanlış bi yerde eylem yapmış. Yargıtay binasını restore ediyoruz, Yargıtay binası taşındı, orası Adalet Bakanlığı’nın yeni hizmet binası olacak. Bizim bina arka tarafta, Mahmut Bey'i o nedenle biz göremedik. Yoksa Mahmut Bey'in o yağmurun altında ıslanmasını kesinlikle istemeyiz. Gelmesi lazımdı, direkt makama gelseymiş, biz ona çay da yemek de söylerdik. O soğukta, yağmurun altında, çadırın içinde sabaha kadar mağdur olmasını ister miyiz, milletvekili neticede, komşumuz, 16 yıllık hukukumuz var. Adalet Bakanlığı binası önünde olsa yine görürüz, Kızılay'a bakan caddede bizim eski Yargıtay binasının önünü Adalet Bakanlığı zannetmiş,orada eylemi yapmış, keşke önceden haber verseydi ben onu bakanlığa davet ederdim.”
Mahir Polat’ın sağlık durumu
Tutuklu bulunduğu cezaevinde sağlık sorunları yaşayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın durumuna ilişkin sorular üzerine Tunç, Polat’ın cezaevine alındığı günden itibaren şikayetlerinin devam ettiğini, her şikayette de doktor muayenelerinin yapıldığını söyledi.
Polat’ın, Mehmet Akif Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini, orada tetikler ve tıbbi müdahalelerin yapıldığını hatırlatan Tunç, "Sonrasında doktor raporları çerçevesinde cezaevine götürülmüştü, orada şikayetleri devam etti, sonrasında kampus devlet hastanesinde tedavisi yapıldı. adli tıpa gönderildi, muayenesi yapıldı. Adli tıp bazı tetkikler istedi dün de Çam Sakura Hastanesinde o tetkikler yapıldı. O tetkiklerin sonucu Adli Tıp’a intikal ettiğinde Adli Tıp bununla ilgili karar verecek” dedi.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesinde, cezaevinde hayatını yalnız başına idame ettiremeyecek tutuklularla ilgili düzenleme bulunduğunu söyleyen Tunç, "Kanun, ‘cezaevinde hayatını yalnız başına idame ettiremeyeceğine yönelik tam teşekküllü hastane ve adli tıpta onaylanan bir rapor varsa tutuklama yerine, adli kontrol kararı verilebilir’ diyor.
Elbette bu soruşturma sırasında,hasta da olsa olmasa da tutuksuz yargılamaya sulh ceza hakimlikleri karar verebilir, o ayrı bir konu. Ama hastalık nedeniyle cezaevinde hayatını yalnız başına idame ettiremeyecek kişilerle ilgili olarak kanun ayrıca bir imkan veriyor. Bunu da adli tıp raporuyla verecek" diye konuştu.
Bakan Tunç, bir başka soru üzerine, DEM Parti’nin kurumsal olarak İmralı ile yeni bir görüşme talebinin bulunmadığını bildirdi.