AK Parti'li Çelik: Devlet kurumlarını hedef alan kim varsa karşısında bizi bulacak

Aybala MELEK- Ali Oğulcan ARSLAN/ ANKARA, (DHA)- AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarına yönelik, "Devlet kurumlarını haksız yere, mesnetsiz bir şekilde, dayanaksız bir şekilde hedef alan kim varsa karşısında bizi bulacak" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, bugün TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarına ilişkin, "Kuvvet komutanlarını doğrudan hedef alarak ve isimlerini zikrederek Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın, 'ben bunları not ediyorum' diyerekten bir konuşma yapması, her türlü siyaset adabına aykırı olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi'nde aslında geçmiş zamanlarda da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin iç işlerine karışma, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde hizipçilik, komitacılık üretme ve bu vasıtayla Cumhuriyet Halk Partisi'ne siyaset yolu açma şeklindeki tavrın aynen devam ettiğini gösteriyor. Geçmişte de çok iyi bildiğimiz gibi Cumhuriyet Halk Partisi'nin hiçbir zaman milletten vize alamadığı için milletin onayıyla iktidar olamadığı için tercih ettiği iki tane yol vardı. Bir tanesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin iç işlerine karışarak bir kaos ortamı oluşturup, siyaset kurumuna karşı bu kaos ortamı çerçevesinde kendisine bir siyasi yol bulmak ki; bu çerçevede de milli iradeyi desteklemek yerine, askeri vesayetten yana rol oynamak şeklindeydi. İkinci konu ise yargının içine karışarak oralarda hizipçilik, komitacılık, kadroculuk yaparak birtakım kaoslar çıkarma şeklindeydi" dedi.
'CHP, KURUMLAR ÜZERİNDEN KAOS OLUŞTURMAMA DÖNÜŞÜMÜNÜ GERÇEKLEŞTİREMİYOR'
Çelik, CHP'nin 'kaos oluşturmama' dönüşümünü gerçekleştiremediğini ifade ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın büyük kongremizde kullandığı bir cümle, birtakım muhalif isimler tarafından altı çizildi. Sayın Cumhurbaşkanımız orada muhalefeti dönüştürmekten bahsediyordu. Bunu siyasete, muhalefete müdahale gibi sunmaya çalıştılar. Halbuki Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın, AK Partimizin, Cumhur İttifakımızın muhalefetin bu kaotik ve gerçekten sıkıcı gündemiyle uğraşacak herhangi bir vakti yok. Kastedilen şey şuydu; Yassıada zihniyetini temsil eden bu siyasi parti Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen büyük dönüşümlerin, büyük demokratik devrimlerin sonunda da olsa demokratik süreçlere saygı göstermeyi, millet iradesine saygılı olmayı öğrenmeye başlamıştı. Bu sebeple de Cumhurbaşkanımızın liderlik ettiği bu büyük demokrasi dönüşümü çerçevesinde bunlar da dönüşerek kendi siyasi partilerinin binasına 'Yeter Söz Milletindir' ifadesini asmak zorunda kaldılar. Ya da geçmişte okullara girmesini engelledikleri kız çocuklarının, bugün aynı kıyafeti paylaşan kardeşlerine kendi partilerinde yer verme ihtiyacı hissediyorlar. Bütün bunlardır dönüşüm. Ama bir kere daha görüyoruz ki millet iradesine saygı ve siyaseti, siyasetin doğası içerisinde yapma, herhangi bir şekilde kurumlar üzerinden bir vesayet, kaos oluşturmama şeklindeki dönüşümünü bir türlü gerçekleştiremiyor" ifadelerini kullandı.
'KOMUTANLARIMIZI İSİM VEREREK HEDEF ALDIĞINI BİLİYORUZ'
CHP Genel Başkanı Özel'in komutanların isimlerini vererek hedef haline getirdiğini söyleyen Çelik, "Önceki genel başkanları helalleşme diyordu, şimdiki normalleşme dedi. Ama günün sonunda varılan yer, maalesef her zaman aynı oluyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetilmesindeki kapasitesizlik, Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyaset üretememe konusundaki maalesef kronik hali her seferinde geliyor, kendisine çıkış yolu olarak siyaset üzerinde vesayet kurmanın, siyaseti kayıt dışı siyaset haline getirme şeklindeki kötü alışkanlıkların depreşmesi şeklinde bir yol ortaya çıkarıyor. Şimdi de tutmuş bir disiplin soruşturması çerçevesinde ortaya çıkan gündemle ilgili olarak Kuvvet Komutanlarını ve Genelkurmay'ı hedef gösteriyor, 'Ben bunları not aldım' diyerek. Peki bunu neye dayandırıyor? Bana böyle söylediler diyor. Bir siyasi partinin genel başkanı, 'şundan duydum, bundan duydum' diyerekten, bunu bilgi gibi sunarak ondan sonra böylesine bir yorum yapıyor. Yani, 'bana bilgi geldi' diyor sonra virgül, bana bu şekilde ilettiler diyor. Şimdi bu ciddiyetsizlik, bu kayıt dışılık, demokrasi konusundaki bu kapasitesizlik ve maalesef siyaset üretme konusundaki bu zaaf maalesef giderilemiyor. Bu da bir kere daha ortaya çıkıyor ki; Cumhuriyet Halk Partisi açısından bir genel başkanlık sorunu, bir yönetim sorunu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetilememesi ile ilgili bir sorun sürekli olarak bu tip spekülasyonlarla kapatılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla zaman zaman biz kuvvet komutanlarımızın hedef alındığı birtakım haberler okuyoruz. Ama biz bunları nerede okuyoruz? Türkiye'ye rakip devletlerin ya da Türkiye'ye düşmanlık eden devletlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı operasyonları karşısında kuvvet komutanlarımızı isim vererek hedef aldığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
'MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'
Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir siyasi parti genel başkanı tarafından hedef alınmasının düşünülemez olduğunu söyleyerek, "Devlet kurumlarını haksız yere, mesnetsiz bir şekilde, dayanaksız bir şekilde hedef alan kim varsa karşısında bizi bulacak. Siyasi eleştiri hakkını kullanan buyursun kullansın. Biz buradayız, biz cevabını veririz. Ama milletin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetleri; anayasaya, kanunlara, millet iradesine bağlı bir şekilde vazifesini yerine getirirken, Başkomutan olan Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda anayasanın, kanunların kendisine verdiği yetki çerçevesinde Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak için neredeyse Cumhuriyet tarihinin toplamında imza atılan işlerden ileri işlere bugün birtakım operasyonlarla imza atarken, bunun herhangi bir şekilde bir siyasi parti genel başkanı tarafından hedef alınması düşünülemez. Biz Türkiye'ye düşman devletlerin ya da rakip devletlerin çeşitli siyasi partilerinin genel başkanlarının ya da siyasetçilerinin Silahlı Kuvvetlerin komuta kademesini hedef almasını çok gördük. Ve bunlara gerekli cevabı verdik. Sayın Özgür Özel kendisini bu Türkiye'ye rakip, Türkiye'ye karşı rekabet üreten ya da düşmanlık üreten ülkelerdeki birtakım siyasetçilerle aynı kefeye, aynı hizaya koymak istiyorsa bu kendi bileceği iştir ama biz onun ne yapmaya çalıştığını görüyoruz ve buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Buradan bir kere daha Libya'dan Suriye'ye kadar, Akdeniz'de, Ege'de, dünyanın her yerinde üstün disipliniyle, yüksek kabiliyetleriyle, askerlik sanatının erdemleriyle herkes tarafından takdir edilen bütün Silahlı Kuvvetler mensuplarına sevgilerimizi, selamlarımızı ve başarı dileklerimizi iletiyoruz" dedi.
Çelik, Türk siyasetinin ve demokrasinin geleceği açısından 'kaliteli' bir muhalefet olması gerektiğini değerlendirdiklerini dile getirerek, bu durumu yadırgadıklarını ve parti içi tartışmaları kapatmak için her gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na dönük dayanağı olmayan iddialar üretildiğini söyledi. Çelik, "Sayın Özgür Özel'in yapacağı tek bir konu var; Cumhuriyet Halk Partisi'ni yönetmeye odaklanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin nasıl yönetileceği konusunda önce fikrini söylemelidir, sonra Türkiye meseleleri ile ilgili fikrini söylemelidir. Yani kırmızı kart kampanyasından normalleşmeye, oradan işte bugün yaptığı açıklamalara kadar siyasi navigasyonu olmayan bir yönetim tarzı ortaya koyuluyor. Bir an evvel Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyasetin alfabesi düzeyindeki meselelerin bile yönetilemediği bu yapıdan çıkmaları siyasetin geleceği açısından, Türkiye'nin kaliteli muhalefet ihtiyacı açısından önemlidir. Dolayısıyla bu meselelere odaklanmalarında fayda vardır" diye konuştu.
'BİZ, GERÇEĞİN AÇIĞA ÇIKMASINI İSTİYORUZ'
CHP'ye yönelik 'şaibeli kurultay' iddialarına ilişkin Çelik, "Her gün yeni bir tartışma ortaya çıkıyor. Biz burada gerçeğin açığa çıkmasını istiyoruz sadece. Çünkü bu sivil siyasetin kalitesi ve ahlaki standardının korunması bakımından son derece önemlidir. Şimdi tutmuş hiçbir şey bulamamış, Sayın Genel Başkanımız tarafından son büyük kongremizde delegelerimize verilen hediyeyi bugün diline dolamış. Bütün siyasi partilerde Türkiye'de siyasi bir gelenektir, kongrelerde ve partilerin kuruluş yıldönümlerinde böyle hediyeler verilir. Yani burada Sayın Özel'in literatür konusundaki hakimiyetsizliğine yeni bir ek yaptığını görüyorum" dedi. Eski milletvekilleri, önemli görevler yapmış Büyükşehir Belediye Başkanları ve milletvekillerinden geldiğini anımsatarak, "Sayın Özgür Özel'in dönüp oraya bir şey söylemesi lazım. O konuda hiçbir şey üretemiyor. Gayet siyasi gelenekler içerisinde, siyasi kurallara uygun, nizami ve hukuki bir şekilde Türkiye yüzyılının ilk büyük kongresi dediğimiz kongremize herhangi bir şekilde gölge düşürebileceğini zannediyor. Bu Sayın Özgür Özel'in siyasi kapasitesinin yetmeyeceği bir meseledir. Kendisinin uğraşması gereken mesele bizim her bakımından pırıl pırıl ve coşkulu bir şekilde gerçekleşmiş kongremize söz söylemek değil, asıl olarak doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını ilgilendiren önceki genel başkan tarafından, önceki milletvekilleri ve belediye başkanları tarafından dile getirilen iddialara cevap vermektir" diye konuştu. (DHA)