Almanya Anayasayı Koruma Dairesi: Almnanya için Alternatif Partisini, (AfD) resmen aşırı sağcı oluşum olarak sınıflandırdı

Haber: İlhan Baba
(BERLİN)-Almanya’da iç istihbarattan sorumlu olan Anayasayı Koruma Dairesi (BfV), göçmen ve Müslüman karşı söylemleriyle bilinen Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’ni artık “kesin olarak aşırı sağcı” bir oluşum olarak sınıflandırdığını açıkladı. BfV'nin yaptığı açıklamada, partinin özgürlükçü demokratik temel düzeni hedef alan çabalarının artık sadece bir şüphe olmaktan çıktığı, somut olarak tespit edildiği belirtildi.
BfV’ye göre, AfD içinde hakim olan "etnik kökene dayalı millet anlayışı", Almanya’nın anayasal düzeniyle bağdaşmıyor. Bu anlayışın, belirli nüfus gruplarını eşit toplumsal katılımdan dışlamayı hedeflediği vurgulandı. Özellikle, Müslüman ülkelerden göç geçmişi olan Alman vatandaşlarının, AfD’nin etnik tanımına göre "eşit değerli" görülmediği belirtildi.
BfV Başkan Yardımcıları Sinan Selen ve Silke Willems, parti yöneticilerinin ve parti söylemlerinin insan onuru ilkesine açıkça aykırı olduğunu, bunun da alınan karar açısından belirleyici rol oynadığını ifade etti.
Üç eyalet teşkilatı daha önce aşırı sağcı olarak sayılmıştı
AfD'nin Thüringen, Saksonya ve Saksonya-Anhalt eyalet teşkilatları, eyalet düzeyindeki istihbarat birimleri tarafından daha önce "kesin olarak aşırı sağcı" olarak sınıflandırılmıştı.
2021 yılında partinin "şüpheli vaka" olarak izlendiği haberleri basına yansımıştı. Ancak Köln İdare Mahkemesi’nin kararı nedeniyle BfV, bunu resmen duyurmadan önce yaklaşık bir yıl beklemek zorunda kalmıştı. 2024 Mayıs’ında Münster Yüksek İdare Mahkemesi, bu sınıflandırmanın hukuka uygun olduğuna karar verdi. Ancak dava süreci hala devam ediyor.
İzleme faaliyetleri artabilecek
AfD'nin artık "kesin aşırı sağcı" olarak görülmesi, istihbaratın elini güçlendiriyor. Bu sınıflandırma, istihbarat araçlarının – örneğin muhbirlerin (V-Leute), gizli izlemelerin ya da ses ve görüntü kayıtlarının, daha düşük bir eşiğe tabi olarak kullanılabileceği anlamına geliyor. Ancak bu durum, partinin doğrudan yasaklanacağı anlamına gelmiyor. Böyle bir yasak ancak Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla, Federal Meclis, Federal Konsey ya da hükümetin başvurusu üzerine gerçekleşebilir.