AK Partili İnan: Sokak eylemleri çağrısı yapan siyasetçileri kınıyorum

Kadir ÖZEN/ İZMİR, (DHA)- AK Parti Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, "Dosyada Cumhuriyet Halk Partisi şüpheli durumunda değil müşteki durumunda, şikayetçi taraftadır. Dosyada şikayetçi tarafta olan CHP'nin, konuyla ilgili bu kadar tantana çıkarmasını da anlamış değiliz. Adli makamların işlemleri karşısında, sokak eylemleri çağrısı yapan, insanları vandallığa yönelten açıklamalar yapan muhalefet siyasetçilerini de kınıyorum" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanlığı, Balçova'da bulunan bir otelde iftar programı düzenledi. Programa; MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu, AK Parti İzmir milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya ve Yaşar Kırkpınar, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan'ın yanı sıra iş ve ticaret dünyasından çok sayıda isimler programa katıldı.
Programın açılış konuşmasını MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin yaptı, MHP lideri Devlet Bahçeli için acil şifalar dileyen Şahin, "Liderimizin başlattığı, 'Terörsüz Türkiye' projesi milletimizden karşılık görmüş, büyük buluşmaya ve kucaklaşmaya dönüşmüş, terörden beslenen mihrakları ve Türkiye’yi terörle tehdit edenleri bir bir ortaya çıkarmıştır. Genel Başkanımızın 7 Ekim tarihinde iç cephemizin tahkimi, PKK ile Kürt kardeşlerimizin ayrıştırılması için başlattığı, 'Amerika’nın size devlet kuracağım', 'CHP’nin size devlet vaat ediyorum', dediği bir ortamda, risk alarak; süreç yok! Müzakere yok! Demokratik dönüşüm yok! Açılım yok! Hapisteki teröristler, Kandil’deki katiller üzerinde oyun kurmak yok. Kayıtsız şartsız örgütün lav edilmesi; 'Ya silahlar gömülecek ya da silahlarıyla birlikte gömülecek' üslubuyla, PKK ile Kürt kardeşlerimizi ayırmaya, kucaklaşmaya, bir olmaya, birlik olmaya yönelik yaptığı çalışmaya güvenimiz ve desteğimiz sonsuzdur. Bu noktada Sayın Cumhur Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Başkanımızın attığı adımların ve sözlerin tam anlamıyla arkasındayız" dedi.
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu da eleştiren Şahin, "Milli Birlik ve Dayanışmadan korkan CHP’nin neye ve kimlere hizmet ettiği de bu sayede ortaya çıkmıştır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi CHP’nin bu tavrı sakat, hastalıklı ve şaibelidir. Ne acı ve düşündürücüdür ki, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayımız diye ortaya çıkardığı şahıs, belediye başkanı olarak beceriksizliği ve başarısızlığı ile müsemma bir şahsiyettir. Bu şahıs şu anda da ülke gündemimizi sahte üniversite diploması, milyonlarca lirayı bulan yolsuzlukları ve terör örgütüne para aktarma iddialarıyla işgal etmektedir. Bizim bu konuda tavrımız nettir. Türk yargısına güvenimiz sonsuzdur. Hiç kimse dokunulmaz, ulaşılmaz ve erişilmez değildir. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Hiç kimse seçildim diye bu ülkede arsızlık yapma, hırsızlık yapma ve yolsuzluk yapma hakkına sahip değildir. 1000 yıllık devlet geleneğine sahip büyük Türk Devleti büyük Türk Milleti kime ne yapacağını nasıl davranacağını çok iyi bilir. Türkiye Cumhuriyeti milli, üniter, demokratik ve sosyal nitelikli hukuk devletidir. Hukuki, insani ve inanç temelinde her insan eşittir. Görevi, makamı ve mevki ne olursa olsun, normlar kümesinde herkesin birbirine eşit hak ve yükümlülükleri vardır. Yüce milletimiz bu değerler çatısı altında güvende, Atatürk ve Cumhuriyet değerleri ile kuşatılmış durumdadır. Binlerce yıllık tarihimiz, büyük devletler kuran milli kudretimiz, varlığımızı ve geleceğimizi aydınlatmaktadır Türk milletini kutlu yarınlara yürüyüşe geçmiştir" diye konuştu.
'SOKAĞA ÇAĞIRAN BELAYA ÇAĞIRIR'
Veysel Şahin'in konuşmasının ardında kürsüye çıkan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise, CHP'nin gençleri kullandığını, gençlerin sağduyulu olması gerektiğini belirterek, "Ama bugün meydanlarda görüyoruz ki yolsuzluk ve ahlaksızlık çukurunda boğulanların kendini kurtarmak için sahaya sürdükleri maskeli piyonları var. Bu çağrılara samimi duygularla kulak vermiş, bir lağım gibi patlayan ana muhalefet çöplüğünün gerçeklerinden haberi olmayan tertemiz gençlerimizi ve vatandaşlarımızı bu maskeli piyonlardan ayrı tutuyorum. Ve sağduyulu bir şekilde onlara sesleniyorum. Sahte diplomalarla insanların hakkına girenlere, yönettikleri şehrin insanlarını sömürerek zenginleşip fildişi kulelerinden gençleri sokağa çağırıp devletimizin polisiyle karşı karşıya getirenlere prim vermeyin. Sokağa çağıran belaya çağırır. Sokağa çağıran felakete çağırır. Sokağa çağıran kaosa çağırır. Neyden korkuyorlar da yargı süreçlerini beklemiyorlar. Neyden çekiniyorlar da alelacele bir karmaşa planını devreye sokuyorlar. Suç isnat edilen CHP’li, İhbar eden CHP’li ama suçlu iktidar öyle mi, hadi oradan. Kirli ellerinizi tertemiz gençlerimizin üzerinden çekin. Kirli ağızlarınızdan, zehirli dillerinizden Cumhurbaşkanımızı ve onun Türkiye Yüzyılındaki yol ve dava arkadaşı Sayın Devlet Bahçeli’yi uzak tutun. Ağzınızı kırk kez çalkalayın da öyle konuşun" dedi.
'TERÖR BELASI GÜNDEMİMİZDEN ÇIKIYOR'
Küresel gelişmelerin Türkiye'nin lehine olduğunu, ülkenin terörden arındırıldığını belirten Saygılı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sokak çağrılarına da sert sözlerle yüklenerek, "Türkiye'nin Suriye meselesinde bölgesinde ve küresel çapta güçlü bir aktör olduğunu tüm dünya artık kabul ediyor. Türkiye makroekonomik göstergelerini günden güne düzeltiyor, merkez bankası rezervleriyle, ihracat rakamlarıyla tarihi rekorlar kırıyor. Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli beyefendinin omuz omuza yürüdüğü püripak istikamette 'Terörsüz Türkiye' şiarıyla 40 yıllık bela son buluyor. Toplumsal barış sağlanıp, Türkiye’ye para, zaman, huzur ve enerji kaybettiren terör belası gündemimizden çıkıyor. Tam da Türkiye için işler bu kadar iyi giderken birden yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali CHP’nin şaibeli belediye Başkanı ve onun satın aldığı delegelerle sözde Genel Başkan seçilen koltuk emanetçisi milleti provokasyonlarına alet etmek için sokak çağrısı yapıyor. Devletin yunus yüzü varsa yavuz yüzü de vardır. Kıblesi Amerika, duası İsrail olan kiralık siyaset tüccarları bizim davamızı anlamaz. Devletin merhametini acziyet sanmak büyük bir gaflettir. Her şeyin farkındayız ve takip ediyoruz. Bilinmesini istiyoruz ki 1071’de vatan olarak kanımızla mayalanan bu toprakların önümüzdeki asırlarda hür ve başı dik ilerlemesinin garantisi Cumhur İttifakı’dır. Cumhur İttifakı milleti kendi çıkarları için sokağa çağıran değil, milletin ve devletin âli çıkarları için ömrünü davasına adamışların ruh birliğidir. Bizim istikametimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Devlet Bahçeli’nin birlikte arşınladığı “Büyük ve Güçlü Türkiye' idealidir" diye konuştu.
'FETÖ'CÜLERİN GERİ DÖNECEĞİZ NUTUKLARI, CHP SAYESİNDE ATILMIŞTIR'
AK Parti Genel Sekreteri İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ise, Nevruz Bayramı’nı kutlayıp, ortak değerlerin bu ülkede adeta ayrıştırmanın, kendini ötekileştirmenin bir aracı olarak kullanıldığını anlattı. Genel Sekreter İnan, "Terör belası yüzünden baharın müjdecisi Nevruz’un her arifesinde içimizi sevinç kaplamak yerine 'acaba bu nevruz ne taşkınlıklar göreceğiz. İnşallah insanların canına, malına zarar gelmez' diye düşünerek korkuyla karşıladık. Çok şükür, bilge insan sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı 'Terörsüz Türkiye' adımı nihayetle sonuçlanacaktır. 'Demokrasi düşmanı denilince akla tek parti gelir. Diktatörlük denilince akla tek parti gelir. O da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Türk demokrasi tarihinde darbeci parti denilince akla CHP’nin geliyor. Demokrasi düşmanı denilince akla tek parti gelir. Diktatörlük denilince akla tek parti gelir. O da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu zamana kadar FETÖ'cü alçakların darbe girişimi dahil tüm darbelerin sözcüsü, aparatı Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. 14 Mayıs öncesi alçak FETÖ'cülerin geri döneceğiz nutukları, CHP sayesinde atılmıştır. Bir kere şunun anlaşılması gerekiyor ki; bizim adımız, Cumhur İttifakı mücadelesinin adı demokrasiyle yan yana yazılır, darbeninse zıddına yazılır. Mesela bir CHP milletvekili çıkıyor diyor ki; biz işte bu yolsuzluklardan dolayı başımıza geleceği tahmin ettik, Onun için bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini başlattık. Çıksın gerçekten böyle midir, değil midir sayın Özgür Özel, bunlarla ilgili olarak net bir şekilde cevap versin. Ortada milyarlarca hortumlanan para iddiası var. Bununla ilgili çıksın bir tane CHP’li böyle bir şeyin olmadığını söyleyebilsin. Bir tanesi de çıkıp da hayır kardeşim bu diploma sahte değil bu yatay geçiş usulsüz değil desin. Önce sahte diplomayla milyonlarca gencin hakkına giriyorlar sonra balya balya milletten çaldıkları paralarla yakalanıp hırsızlık yapıyorlar. Diploması ile ilgili usulsüzlüklere cevap veremeyen, belediyede dönen rantlar hakkında konuşamayan zihniyet susmaya mahkûmdur. Suçüstü yakalanınca da, Siz bizim hırsızlığımızı da arsızlığımızı da sahte diplomalarımızı da görmezden geleceksiniz diyorlar. Burası muz cumhuriyeti değil. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Öyle her şeyi parayla satın alacağını zanneden bu akıl elbette kanunsuz tüm işlemlerinde bağımsız Türk yargısını karşısında bulur. 'İstanbul nimet nimet' diye bağırıp bu kaynakların kullanımının yargı denetiminden muaf olduğunu düşünmek aymazlıktır. Bu ciddi iddiaların yargı tarafından görülmemesini ve duyulmamasını talep etmek hukuk dışıdır. Özgür Özel eğer birilerine saldırmak istiyorsa iddiaları bir senedir dile getiren kendi partililerine saldırmalıdır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasını sürdüren Genel Sekreter İnan, yürütülen soruşturmaların CHP’nin iç meselelerinden ibaret olduğunu söyleyerek, "Dosyada Cumhuriyet Halk Partisi şüpheli durumunda değil müşteki durumunda, şikayetçi taraftadır. Dosyada şikayetçi tarafta olan CHP’nin, konuyla ilgili bu kadar tantana çıkarmasını da anlamış değiliz. Adli makamların işlemleri karşısında, sokak eylemleri çağrısı yapan, insanları vandallığa yönelten açıklamalar yapan muhalefet siyasetçilerini de kınıyorum" diye konuştu.
'ZİRA ELİNİZDE NE KADAR PİSLİK VARSA HEPSİNİ KENDİ PARTİNİZ İÇİNDEKİ KLİKLER PATLATTI'
Özgür Özel’e seslenen İnan, "Sayın Özel, bizim ittifakımız 15 Temmuz gecesi şanlı bayrağımız için, vatanımız için 5 cephede mücadele ederken kuruldu. Sen parayla satın aldığın şaibeli kurultayın kiralık genel başkanısın. İki otobüsün üstüne çıkıp münferit kalabalıklarla bizi tehdit edemezsin. Bizimle boy yarıştıramazsın. Senin belediyelerinde ne kadar sahtecilik, dolandırıcılık ve hırsızlığınız varsa bunu zaten kendi partililerin deşifre ediyor. Tüm pisliklerinizi kendi partililerin elinizde patlatıyor. Şimdi dün, partimizin il başkanlığına yürüyüş düzenliyorlar. Eğer bu işten bir sorumlu arıyorsanız doğru adres CHP İl Başkanlığıdır. Yürüyecekseniz oraya yürüyün. Zira elinizde ne kadar pislik varsa hepsini kendi partiniz içindeki klikler patlattı. Parti içi hesaplaşmalarınızı, milyarlık çıkar çatışmalarınızı, sokak çatışmalarına çevirtmeyiz. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızı, Cumhur İttifakımızı, bağımsız Türk yargımızı töhmet altında bırakma çabanıza en fazla kendi partilileriniz gülüyor. Milletimiz size inanmıyor. Milletimiz size güvenmiyor. Milletimiz nasıl çalıp çırptığınızı çok iyi biliyor. Kurduğunuz harami düzende CHP’nin tepesindeki bir avuç insanın hem yolsuzluk, hırsızlık ve azgınlıklarını, hem de kirli saltanatlarını korumak ve devam ettirebilmek için bu milletin gençlerini provoke ederek örtemezsiniz" dedi. (DHA)