Ali Babacan'dan, Bakan Şimşek'e "rezerv" tepkisi: "Siz rezervleri Cumhurbaşkanı'nın siyasi rakiplerinin tek tek elemesi için mi biriktirdiniz?"

(ANKARA)- DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 18-19 Mart operasyonlarının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeye yönelik açıklamasına tepki gösterdi. Babacan, "Siz rezervleri Cumhurbaşkanı'nın siyasi rakiplerinin tek tek elemesi için mi biriktirdiniz? Yani 50 milyar birinci rakibi için, bir 50 milyar da ikinci rakibi için. Yarın bakarsınız başkası çıkar, onun için de bir 50 milyar. Bunun için mi rezervi biriktirdiniz? Yani Cumhurbaşkanı'nın koltuğa yapışması ve demokrasinin işlememesi ve ona uygun bir rezerv mi biriktirdiniz" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ''Karar TV’de Gündem Özel'' programında gazeteci Elif Çakır ve Taha Akyol’un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Almanya, Fransa gibi büyük ekonomilere sahip ülkelerin de içinde olduğu 28 Avrupa Birliği ülkesinin ortak bir Kamu İhale Yasası uyguladığını belirten Babacan, şu ifadeleri kullandı:
''Avrupa Birliği'nin 28 ülkesinin uyguladığı ortak bir mevzuat var. Yani Kamu İhale Yasası. Bunu Meclis’ten geçirmek en geç bir aydır. Uygulamak da en geç 3 aydır. Görün tasarruf nasıl sağlanıyor. Yapısal reform bu işte… Tasarruf sağlamak, illa daha az arabaya binin falan değil yani… O da önemli yani. Bu kadar uçaklarla seyahatler, yüz araçlı konvoylar falan filan… Tabii ki tasarruf ama asıl turpun büyüğü tabiri çok kullanılıyor ya şimdi, asıl Kamu İhale Yasası’dır. Kamu İhale Yasası’nı değiştireceksiniz. Ve asıl tasarrufu göreceksiniz. Çünkü bugün bakın en basitinden deprem konutu değil mi? İnşaat sektöründen herhangi bir kişiye sorun. İnşaat işini bilen herhangi bir kişiyi çağırın, sorun. Bugün 1 liraya mal olabilecek bir deprem konutu devlete 2 liraya, 3 liraya mal oluyor. En az 2 kat bazen 3 kat. Sayın Erdoğan ne diyor? 2 senede 200 bin konutu bitirdim diyor değil mi? Bakın iddialı söylüyorum ve rakamlarla da ortaya koyarım hepsini. Ben ülkenin Cumhurbaşkanı olsam 2 yılda aynı parayla 200 bin değil 400 bin tane konutu bitirmiştim.''
"Her emeklimizden 30 bin liralık bayram ikramiyesi hakkını bu operasyonla yok ettiler"
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun da gözaltına alındığı 19 Mart operasyonlarının ekonomik maliyetine değinen Babacan, şunları kaydetti:
''Şimdi Ayşe teyzemizin aldığı bir emekli maaşı var değil mi? Evet. Bu emekli maaşı için geçen bayramda bin lira bir ilave yapıldı. Yani 3 bin lira yerine 4 bin lira bayram ikramiyesi ödendi. Ve o bin lira çok tartışıldı. Dediler ki, ‘Efendim 28 milyar lira bütçeye maliyeti var bunun iki bayramın toplamı. Çok büyük maliyet.' Hatta Sayın Erdoğan'a sordular Mecliste. 'O da ne yapalım işte' dedi, 'Bununla idare etsinler' gibilerden bir şeyler söyledi. Yani düşünün ki emekliye verilen 28 milyar liralık farkın tartışıldığı bir ülkede sadece faiz artışını bütçeye getireceği yük bir trilyon lira. Yani emekliye bin lira değil, 30 bin lira bayram ikramiyesi verseniz ancak bu kadar büyük bir maliyet çıkardı Türkiye'ye. Anlatabiliyor muyum? Yani kabaca her emeklimizden 30 bin liralık bayram ikramiyesi hakkını bu operasyonla yok ettiler.
"Halka açık şirketlerimizin değeri 40 milyar dolar düştü"
Devlet bu kadar zarara uğramış oldu. Dolayısıyla millet zarara uğramış oldu. Bir başka hesap, halka açık şirketlerimiz var değil mi? Bunlar borsada hisse senetler alınıp satılıyor. O şirketlerin değerindeki kayıp tam 40 milyar dolar. Yani halka açık şirketlerimizin değeri 40 milyar dolar düştü. Bu 1,6 trilyon ediyor. Bu da emekli başına yaklaşık 50 bin lira demek. Yani her emeklimizin adeta 50 bin liralık bir refah karşılığı kadar, toplamı kadar şirketlerimizin değeri düşmüş oldu. Merkez Bankası'nın sattığı döviz miktarı 50 milyar doları geçti.
"18 ve 19 Mart kararları Türkiye'de büyük bir güven kaybını beraberine getirdi"
Ne diyordum? Hukuk olmadan ekonomi olmaz, adalet olmadan ekonomi olmaz diyordum. Ne kadar hukuk o kadar ekonomi, ne kadar adalet o kadar ekonomi diyordum. Ve oldu işte maalesef Türkiye'nin başına geldi. En azından toplumun geniş kesimleri tarafından hukuksuzluk olarak okunan, bir demokrasi ihlali olarak okunan, arka arkaya atılan adımlar, 18 ve 19 Mart kararları Türkiye'de büyük bir güven kaybını beraberine getirdi.''
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 18-19 Mart operasyonlarından sonra Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeye ilişkin yaptığı açıklamalara da tepki gösteren Babacan, şunları kaydetti:
''Ekonomik etki ve sosyal etkiyi topladığımızda orada frene bastılar ve kayyumlardan yapabilecekken vazgeçtiler. Hazine ve Maliye Bakanı da çıktı, dedi ki 'Zaten rezervi biz bugünler için biriktirmiştik.' Bana göre yanlış bir açıklama. Neden yanlış? Siz rezervleri Cumhurbaşkanı'nın siyasi rakiplerinin tek tek elemesi için mi biriktirdiniz? Yani 50 milyar birinci rakibi için bir 50 milyar da ikinci rakibi için... Yarın bakarsınız başkası çıkar, onun için de bir 50 milyar. Bunun için mi rezervi biriktirdiniz? Yani Cumhurbaşkanı'nın koltuğa yapışması ve demokrasinin işlememesi ve ona uygun bir rezerv mi biriktirdiniz? Yoksa Allah korusun gün gelir, dışarıdan kaynaklı bir ekonomik kriz olur. Allah korusun büyük bir deprem olur, bir felaket olur. 'Ak akçe kara gün içindir' demişler. Hani o ak akçe rezervi biriktirirsiniz ama o ülkenin topyekûn kara günü içindir. Yani Sayın Erdoğan'a siyasi cephane olsun, onun siyasi rezervini mi biriktirdiniz? Peki bunun için mi millete bu kadar yüksek faiz ödettiniz?''
"Tutuksuz yargılanma opsiyonu her zaman var"
AK Parti seçmeninin büyük bir kısmının İmamoğlu'nun tutuklanmasını siyasi bir operasyon olarak değerlendirdiğini kaydeden Babacan, şunları söyledi:
''Bir ay geçti bu olaylardan sonra. Epeyce bir kamuoyu araştırması da yapıldı. Toplumsal araştırmalar da yapıldı. Bir de bu bayram tatili 9 günde bizim bütün arkadaşlarımız Türkiye sathına yayıldı ve bayramdan sonraki ilk toplantımızda da ben arkadaşlarımızı dinledim. Türkiye'nin dört bir köşesinde ne konuşuluyor diye… AK Parti seçmenin de önemli bir kısmı dahil bu 18-19 Mart'ta yapılanlar ağırlıklı olarak ve siyasi operasyon olarak okunuyor bakın. AK Parti seçmenin önemli bir kısmı dahil… Yani onlardaki hissiyat 'Ya burada galiba bir haksızlık var. Ya olabilir iddialar var işte şaibeler şunlar bunlar ama ya bunlar ayrı ayrı yargı süreçleri işleyebilirdi.' Dediğiniz gibi tutuksuz bir yargılanma opsiyonu her zaman var.''