Almanya'daki erken seçim... Dr. Yaşar Aydın: "Seçimlerden sonra Türk-Alman ilişkilerinde çok ciddi bir kırılma olmayacaktır"

Almanya'daki erken seçim...  Dr. Yaşar Aydın: "Seçimlerden sonra Türk-Alman ilişkilerinde çok ciddi bir kırılma olmayacaktır"

Haber: Melis Yıldırım

(ANKARA) - Almanya merkezli Bilim ve Politika Vakfı'nın Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi uzmanı Dr. Yaşar Aydın, Almanya’da pazar günü yapılacak erken seçimlerden sonra, Türk-Alman ilişkilerinde, çok ciddi bir kırılma olmayacağını, çok büyük bir atılım da beklemediğini belirterek, "Nedir büyük bir atılım, üyelik görüşmelerinin tekrar canlandırılması, bunu biraz zor görüyorum" değerlendirmesini yaptı.

Almanya Türk Toplumu Eş Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu ise 1,2 milyon Türk seçmenin oy kullanması için yoğun bir kampanya yürüttüklerini belirterek, "Aşırı sağa karşı verilecek her oy, onların seçimden çok başarılı çıkmasını engelleyebilir" diye konuştu.

Almanya’da halk, 23 Şubat Pazar günü yapılacak erken genel seçimde, dört yıl boyunca ülkenin nasıl yönetileceğini belirleyecek Federal Meclis’teki temsilcilerini seçecek.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, 16 Aralık 2024 tarihinde Meclis’te yapılan güven oylamasını kaybetmesi, ülkede erken seçime giden süreci başlattı. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, 27 Aralık 2024’te 20’nci dönem Federal Meclisi feshettiğini ve 23 Şubat 2025’te erken seçime gidileceğini açıkladı.

Almanya tarihindeki dördüncü erken seçim

Federal Almanya tarihindeki dördüncü erken seçime ilişkin YouGov’un son anket sonuçlarına göre, merkez sağ Hristiyan Demokrat Partilerinin (CDU/CSU) yüzde 29,9 oy oranıyla seçimlerden birinci parti çıkması bekleniyor, aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) yüzde 19,7 ile ikinci, mevcut Başbakan Scholz’un da partisi olan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yüzde 15,6 ile üçüncü ve Yeşiller’in ise yüzde 12,7 ile dördüncü sırada olması öngörülüyor.

Sol Parti’nin yüzde 7,5, sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) yüzde 4,6 ve liberal Hür Demokrat Parti’nin (FDP) yüzde 4,5 oy alması bekleniyor. Diğer partilerin yüzde 4,2 oranında ve Özgür Seçmenler Partisi’nin (FW) yüzde 1,4 oranında oy alacağı tahmin ediliyor.

"Seçimlerin temel amacı siyasal istikrarı yakalamak"

Almanya’da faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı (SWP) bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (CATS) uzmanı Dr. Yaşar Aydın, seçim süreci ve Ankara-Berlin hattının seçimden nasıl etkileneceğine ilişkin ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.

Almanya’nın istikrar arayışıyla bu seçimlere gittiğini ve ilk kez Almanya’da alternatifi oluşturulmadan bir koalisyonun dağıldığını belirten Aydın, “Federal Almanya tarihinde ilk defa görülüyor. 20 yıl sonra ilk kez erken seçimlere gidiliyor. Bunun bir nedeni Almanya’daki siyasi ve ekonomik istikrarsızlık. Bu seçimlerin aslında temel amacı siyasal istikrarı yakalamak” dedi.

Aşırı sağın yükseldiği bir dönemde, Almanya’da sivillere yönelik artan terör saldırılarının seçimden sonra kurulacak hükümeti sert bir göçmen politikası izlemeye itip itmeyeceği sorusu üzerine Aydın, söz konusu saldırıların göçmenler ya da mülteciler tarafından yapılmasının ülkede düzensiz göç karşıtı bir atmosfer oluşturduğunu söyledi. Seçimlerden sonra CDU/CSU ve Sosyal Demokratların bir araya gelmesi ya da belki Yeşillerin de katılmasıyla bir büyük koalisyon oluşmasının beklendiğini belirten Aydın, şunları kaydetti:

"Göç konusunda ciddi kırılmalar beklemiyorum"

"Ben böyle bir koalisyonda çok sert bir göç politikasına gidileceğini beklemiyorum, düşünmüyorum. Bazı düzenlemeler olacaktır, CDU/CSU ve Başbakan adayı Merz’in çifte vatandaşlığa karşı eleştirileri oldu, bu biraz daha zorlaştırılabilir. Tarihin tekerinin tersine döndürüleceğini düşünmüyorum. Çünkü Alman ekonomisinin göçe, düzenli göçe ihtiyacı var, kalifiye eleman açığı var ciddi bir şekilde. CDU/CSU’nun iş çevrelerine yakın olduğunu da hesaba katarsak göç konusunda ciddi kırılmalar beklemiyorum. Şöyle bir senaryo mümkün, CDU/CSU, SPD ile bir koalisyon hükümeti kuramazlarsa ya da SPD’yi ikna edemezlerse Merz, Almanya desteğiyle ya da AFD’nin göz yummasıyla bir azınlık hükümeti kurarsa o zaman daha sert bir göçmen politikası olabilir. Ama ben Merz’in böyle bir riske girmeyeceğini düşünüyorum."

“Aşırı sağcı AfD bu seçimlerden güçlenerek çıkacak”

Her şeye rağmen göçmenleri zor günlerin beklediğini düşündüğünü dile getiren Aydın, “Birçok konuda işler zorlaşacak, ırkçılığa karşı mücadele zorlaşacak, İslamofobiye karşı mücadele güçleşecek. Çünkü büyük ihtimalle aşırı sağcı AfD bu seçimlerden güçlenerek çıkacak” ifadelerini kullandı. Yaşar Aydın, Almanya’da aşırı sağ ve aşırı sol kutuplaşması tehlikesine de dikkat çekti.

CDU/CSU’nun adayı olan Merz’in başkanlığında kurulacak büyük koalisyon ya da üçlü bir koalisyon gibi en olası senaryoda, Hristiyan Birlik Partileri, Sosyal Demokratlar ve Yeşillerden oluşan üçlü bir koalisyon hükümetinden yola çıkarsak, “Türkiye ile Almanya ilişkilerinde ciddi kırılma” beklemediğini ifade eden Aydın, tüm partilerin Türkiye’nin önemini teslim ettiklerini belirtti.

“AB meselesi gündemde olmayacak gibi görünüyor”

Aydın, şu değerlendirmeyi yaptı:

“CDU/CSU’nun Türkiye’ye Avrupa Birliği (AB) konusunda itirazları var, kültürel nedenlerden dolayı itirazları var. Ama zaten o gündemde yok, AB meselesi gündemde olmayacak gibi görünüyor. Sosyal Demokratlar olaya biraz daha insan hakları, demokrasi açısından bakıyorlar. Yeşiller, Türkiye’ye yönelik en eleştirel parti idi ama onlar da son dönemde bir hayli bir pragmatik noktaya geldiler. Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Yeşiller Partisi’nden, onun Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmelerini göz önünde bulundurduğumda, o cenahta da ciddi bir pragmatizme kayış olduğunu düşünüyorum.

Türk-Alman ilişkilerinin, seçimlerden sonra pragmatik bir biçimde ilerleyeceğini, güvenlik konularının, ekonominin merkezde olacağı bir yöne doğru evrileceğini düşünüyorum. Çok ciddi bir kırılma olmayacaktır, çok büyük bir atılım da beklemiyorum. Nedir büyük bir atılım, üyelik görüşmelerinin tekrar canlandırılması, bunu biraz zor görüyorum. Çünkü beklentiler ortada, AB raporları açık. Temel beklenti, Türkiye’nin yeniden demokratikleşme yönünde ilerlemesi. Türkiye’deki dinamiklere, gelişmelere baktığımızda gerek muhalefet partilerine yönelik baskıları göz önünde bulundurduğumuzda pek iyimser olamıyorum. Türkiye’deki iç dinamiklerin, ciddi şekilde AB ile ilişkilerde bir ayak bağı olacağını, Almanya ile ilişkilerin de kısmen olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Ukrayna savaşı olsun, Orta Doğu’daki gelişmeler olsun ülkelerin biraz daha ulusal çıkar odaklı, pragmatik, daha çok jeopolitik düşüncelerle hareket edeceğini düşünüyorum. Bu da Türkiye-Almanya arasındaki ilişkilerde olumlu rol oynayabilir.”

Göçmen karşıtlığının arttığı bir atmosferde Almanya’daki Türk toplumunun kazanılmış haklarına dair endişelerine değinen Aydın, geçen sene yasalaşan çifte vatandaşlığın kaldırılabileceğine dair bir kaygı olduğunu belirtti. Aydın, “Bu tekrar değiştirilirse buradaki Türkleri olumsuz yönde etkileyecektir” dedi.

Aşırı sağcı Almanya için AfD’nin, Türkiye’nin önemine vurgu yaptığını kaydeden Aydın, “Bu partiler göçmen karşıtı ve ırkçılar var bu partinin içinde. İslam karşıtı bir parti. Parti programında açıkça ‘İslam ve Müslümanlar Avrupa’nın, Almanya’nın parçası değiller, olamazlar’ şeklinde ifadeler var. Böyle ifadelerin olması Türkleri kaygılandırıyor. Almanya’da 2000’li yıllarda bir cinayet serisi olmuştu, NSU cinayetleri, bu tam olarak aydınlatılamadı. Yeniden bu tür eylemler olabilir. AfD’nin başarısı aşırı şiddet yanlısı grupları cüretlendirebilir. Bu yönde kaygılar var” şeklinde konuştu.

Sofuoğlu: “Aşırı sağ partinin ikinci parti olarak çıkma tehlikesi var

Almanya Türk Toplumu Eş Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu da pazar günü aşırı sağ parti AfD’nin ikinci parti olarak çıkma tehlikesi olduğunu belirterek, “Bu tehlike, Almanya demokrasisi açısından bir tehlike ama aynı zamanda da Almanya’da yaşayan göçmenler açısından da büyük bir tehlike teşkil edecek. Çünkü parti programlarında, seçim kampanyasında gerek aşırı sağcı parti gerekse de Hristiyan Partiler şimdiye kadar var olan hakların geri alınmasına yönelik söylemler içerisinde bulunuyor” diye konuştu.

Almanya’daki Türk toplumunun hakları konusunda endişeleri olup olmadığı sorulan Sofuoğlu, Türk toplumunun endişesinin uzun zamandır sürdüğünü söyledi. Sofuoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu endişeyi tepkiye yönlendirebilecek, onu mücadele haline getirebilecek, karşı mücadele haline getirebilecek bir yapılanma henüz kurulabilmiş değil. Biz bunu en azından bu seçimlerde denemeye çalışıyoruz. Almanya’da seçmen Türklerin sayısı 1,2 milyona yaklaşıyor. Bu insanlar geçmişte çok fazla seçimlere rağbet göstermediler, gitmediler. Yüzde 20 oranında seçimlere gittiği söyleniyor. Bu seçimlerde 1,2 milyonun seçimlere gitmesi için yoğun bir kampanya yürütüyoruz. Dört haftadan beri Almanya Türk toplumunun bütün dernekleriyle, düğün, dernek, toplantı, konser demeden her yerde insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Çünkü aşırı sağa karşı verilecek her oy, onların seçimden çok başarılı çıkmasını engelleyebilir. Başarılı çıkacaklar bir şekilde ama oylarının çok yüksek olmaması seçime katılıp oylarımızı vermekle mümkün olabilir. Var olan endişeyi bir şekilde eyleme geçirme çabasındayız. Bunu başarırsak sanırım bazı olumsuz gelişmelerin önüne fren koyma imkanımız olabilir.”

“Aşırı sağcı partiyi seçme niyetinde olan Türkler de var”

Almanya’daki Türk toplumunun yıllardan beri SDP’ye sempati duyduklarını kaydeden Sofuoğlu, SPD'nin sendika ve sivil toplum kuruluşlarında güçlü olduğunu, sendikaların mücadeleleri sonucunda bazı kazanımlar elde edildiğini anlattı.

Gökay Sofuoğlu, “Bundan dolayı Türkler geçmişte SPD’ye yöneldiler. Ama son birkaç seneden beri Türklerin seçim tercihi de değişti. CDU/CSU’yu seçenler de var. Yeşilleri, Sol Parti’yi seçenler var. Son zamanlarda sayıları az olsa da sesleri çok çıkan aşırı sağcı partiyi seçme niyetinde olan Türkler de var. Türklerin konsantre olduğu, yoğunlukla seçtiği bir parti yok şu anda Almanya’da. Her ne kadar hala SPD’yi seçen sayısı çoğunlukta olsa da geçmişe nazaran SPD’ye karşı ilginin de azaldığını görüyoruz Türkler arasında” diye konuştu.

Sofuoğlu, son olarak Almanya’daki Türklere seçimlere katılmaları çağrısında bulundu.