Avukat gözaltılarına adliye önünde tepki: "Bugün vesayeti kabul eden yarın cübbesini ilikler. Biz cübbesini ilikleyen avukatlardan olmayacağız"

 Avukat gözaltılarına adliye önünde tepki: "Bugün vesayeti kabul eden yarın cübbesini ilikler. Biz cübbesini ilikleyen avukatlardan olmayacağız"

Haber: Edda SÖNMEZ- Kamera: Umut Emre GÖKBULUT

(İSTANBUL) İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik operasyon kapsamında avukatların gözaltına alınmasına ilişkin Avukat Hakları Grubu İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan avukat Harun Bilge "Avukatlık suç değil, kamu görevidir. Avukatlar yargının kurucu unsurudur, yargılamanın öznesidir. Meslektaşlarımızın onurunu ve görevini savunmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu açık hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayacağız. Savunmaya uzanan ellerin karşısındayız. Ve hep dediğimiz gibi; Bugün vesayeti kabul eden yarın cübbesini ilikler. Biz cübbesini ilikleyen avukatlardan olmayacağız" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlamalarıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun avukatları Serkan Günel ve Kazım Yiğit Akalın bu sabah gözaltına alındı. İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu hakkında ise gözaltı kararı verildiğini duyuruldu Koçoğlu, ANKA'ya Adıyaman'da İsias Otel davasını takip ettiğini, ilk fırsatta gidip teslim olacağını belirtti.

"Bu durum, yalnızca üç avukatın değil, tüm savunma makamının, dolayısıyla hukukun kendisinin hedef alındığının bir göstergesidir"

Gelişmeler üzerine Avukat Hakları Grubu, avukatların gözaltına alınmasına tepki gösterdi. İstanbul Adliyesi'nde bir araya gelen avukatlar meslektaşları adına basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını avukat Harun Bilge okudu. "Bu sabah meslektaşlarımız Avukat Serkan Günel ve Avukat Kazım Yiğit Akalın ve Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu'nun da alınacağı bilgisi verilmiştir. Bu durum, yalnızca üç avukatın değil, tüm savunma makamının, dolayısıyla hukukun kendisinin hedef alındığının bir göstergesidir. Meslektaşlarımızın onlara atılı iki suçlamadan dolayı gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız. Bu adil yargılamayı etkileme ve soruşturmayı gizliliğine ihlal suçları olarak gösterilmektedir." diyen Bilge şöyle devam etti:

"Mevcut yargı işleyişi içerisinde avukatların adil yargılamayı temsil etmek ve tehmin etmek amacıyla müvekkillerine ve kamuoyuna karşı kamusal görevleri vardır. Bu avukatların bu görevlerini yerine getirirken yaptıkları faliyetleri soruşturmanın gizliliğine ihlal ya da adil yargılamayı etkileme değil tam anlamıyla adil yargılamanın yerine gelmesi için yüce ve yüksek bir görev olduğunun bilincindeyiz.

"19 Mart'tan bu yana avukatların adliyeye, emniyet müdürlüğüne hatta duruşmalara sokulmakta engellendiğini artık zulum boyutuna vardığını hep birlikte üzülerek görmekteyiz"

Uygulamadaki örneklerine bakıldığında soruşturmalarla ilgili özellikle Sayın Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından itibaren avukatlardan başka kendilerine basın mensubu süsü veren kişiler, türlü siyasi görevde bulunan insanlar ve kamu oyunda kendilerine hukukla ilgili en son söz düşecek insanlar soruşturmaya dair dezerfarmosyon niteliğinde açıklamalar yaparak asıl soruşturmanın gizliliğini Adalet Bakanı düzeyinde dahi etkilemeye ya da adil yargılamayı etkilemeye girişmişlerdir. Gizli tanık ifadelerinin kamuoyuna sızdırılması, olmayan ifadelerin çeşitli açıklamalarla kamuoyunun gündemine sokulmaya çalışılması asil adil yargılamayı etkileme suçu işlenmekteyken bu şekilde avukatların mesleğini yaparken mesleğinden doğan bağımsızlık, serbestlik ve özgürlüklerini kullanırken faliyetlerini krimizine etmek son zamanlarda bütün örneklerinde en acımazsız biçimde gördüğümüz düşman hukuku uygulamalarının birer örneğidir.

"Avukatlara yönelen siyasi baskılı yargı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz"

Şu anda siyasal iktidar etkisiyle yargı sadece dostlarına hukuk, düşmanlarına kanun uygulamaktadır. Halbuki hukukun uygulanması ve adil yargılanmak herkesin hakkı olduğu kadar İstanbulluların oy vererek güvenini tehmin ettikleri bir seçilmiş belediye başkanına ve tüm insanlara haktır. 19 Mart'tan bu yana avukatların adliyeye, emniyet müdürlüğüne hatta duruşmalara sokulmakta engellendiğini alacakları ceza her ne olursa olsun yatarı olmadığı halde gençlerin tutuklandığını hukuksuz tutuklamaların artık zulum boyutuna vardığını hep birlikte üzülerek görmekteyiz. Buralarda sadece ve sadece avukatlar güvencesidir bu ülkenin ve bu milletin. Bu güvenceyi ortadan kaldırmak üzere avukatlara yönelen siyasi baskılı yargı uygulamalarına şiddetle karşı çıkıyor. Bu uygulamaları kınıyoruz.

"Ne yazık ki siyasal iktidarın tasviye ettiği FETÖ'nün bazı yöntemlerini kullanmaya devam ettiğini yine üzülerek görmekteyiz"

Unutulmalıdır ki avukatlık suç değil kamu görevidir. Avukatlar yargının kurucu unsuru ve yargılamanın öznesidir. Avukatlar ülkemizin içinden geçmekte olduğu her zorlu dönemde sözleri ve düşünceleri bugüne kadar ışık tutarak gelmiş, özverili, fedakar ve cesur insanlardır. 12 Eylül, 12 Mart, 15 Temmuz ve sonra ki tüm hukuksuz dönemlerde avukatların bugüne tutukları ışık hala bugünün karanlığını aydınlatmaya devam etmektedir. Selçuk Kozağaçlı, Can Atalay, Turgut Kazan, Halit Çelenk, Faruk Erem, Fikret İlkiz ve birçok meslektaşımız geçmişte yapılanlara karşı dik durdukları için bugün çeşitli zorluklara katlanmışlardır. Ama tarih onları haklı çıkarmıştır.

Ne yazık ki siyasel iktidarın tasviye ettiği FETÖ'nün bazı yöntemlerini kullanmaya devam ettiğini yine üzülerek görmekteyiz. Gizli tanık uygulamaları, avukatların suçlanması, soruşturmanın siyasel iradeyle etkilenmesi gibi uygulamalar geçmiş yönetmelerdir. Ve şuna dikkat çekmek istiyoruz. Bugün o yöntemleri açıklayanlar, uygulayanlar, kullananlar ve istismar edenler neredeler? Yoklar. Onlar şu anda tarihte lekelenmiş durumdalar. Ama avukatlar olarak biz yine Çağlayan Adliyesindeyiz, yine adliyelerdeyiz yine mücadeledeyiz. Meslektaşlarımız suç işlememiştir. Meslektaşlarımızın yanındayız. Kamuoyunu avukatlara destek olamaya, hukukun olmadığı yerde avukatında olmayacağını, avukatın olmadığı yerde de hakkın ve adaletin olmayacağını hatırlamaya ve benimsemeye davet ediyor kamuoyu desteğini de yanımıza bekliyoruz.

"Biz cübbesini ilikleyen avukatlardan olmayacağız"

Avukatlara yönelik gözaltı işlemleri; bağımsız savunma hakkını, adil yargılanma ilkesini ve hukuk devletini doğrudan zedelemektedir. Savunmayı susturmak, adaleti felce uğratmaktır. Bu açık hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayacağız. Savunmaya uzanan ellerin karşısındayız. Ve hep dediğimiz gibi; Bugün vesayeti kabul eden yarın cübbesini ilikler. Biz cübbesini ilikleyen avukatlardan olmayacağız."