BBC: “Suriye’nin Sonabar köyündeki Alevi katliamını, hükümete bağlı güvenlik güçleri izlemiş”

(ANKARA) - BBC, "Suriye'nin Sanobar köyünde, Alevi sivillere yönelik mezhepsel şiddet olaylarına hükümete bağlı güvenlik güçlerinin göz yumduğunu" ileri sürdü. Katliamdan sorumlu olanlardan biri olan Ebu Halid isimli bir kişi, köydeki saldırılara katıldığını ve hükümetin güvenlik güçlerinin yönlendirdiğini belirtti. İnsan hakları grupları, hükümet yanlısı güçlerin ve milislerin, katliamları gerçekleştirdiğini ve Alevi sivilleri hedef aldığını raporlamaya devam ediyor.
İngiltere merkezli BBC haber kuruluşunun aktardığına göre, iki ay önce Suriye'nin Alevi azınlığına yönelik mezhepsel şiddet olaylarına katılmakla suçlanan Ebu Halid, kendisi ve bölgeye giden diğer silahlı kişilerin oradaki hükümet güçleri tarafından yönlendirildiğini ve izlendiğini söyledi. Halid, 7 Mart’ta şimdiki yönetim karşıtı ve devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yanlısı olduğu söylenen kişilerle savaşmak için "silahlanarak" Akdeniz kıyısındaki Sanobar köyüne gittiğini belirtti.
Halid, "Güvenlik güçleri, bize 'sivillere zarar vermememizi, sadece bize ateş edenlere karşılık vermemizi' söyledi. Benimle birlikte sekiz adam vardı ama grup büyüktü ve köyün tahrip edilmemesi ya da sakinlere zarar verilmemesi için Güvenlik güçleri her şeyi denetliyordu" dedi.
Daha sonra Halid, köy sakini 64 yaşındaki Mahmud Yusuf Muhammed’i evinin girişinde öldürürken kendisini videoya aldı. Şu anda tutuklu bulunan Halid, "Mahmud’un silahlı bir muhalif olduğunu" ısrarla savundu. Ancak olay anını kaydettiği videoda, Mahmud’un silahsız olduğunun görüldüğü, eski bir İngiliz Özel Kuvvetler askeri tarafından doğrulandı. Videoda ayrıca, Halid’in motosikletin arkasından gülerek ve Mahmud’la alay ederek ona yaklaştığı, ardından Mahmud’a altı el ateş ettiği görülüyor.
Fakat Halid, BBC’ye verdiği röportajda, Mahmud’u öldürmesine ilişkin, "Onu kameraya aldım ve oturmasını söyledim. Kaçıyordu ve beni öldürmek istiyordu, bu yüzden önce omzuna ve bacağına ateş ettim. Yaklaştığımda, elini bomba ya da silah varmış gibi hareket ettirdiğini gördüm. Korktum, bu yüzden onu öldürdüm” dedi. Halid, bu olay olurken güvenlik güçlerinin de kendisini izlediğini doğruladı.
Suriyeli bir askeri polis ise BBC’ye yaptığı açıklamada, güvenlik güçleri ile Ebu Halid arasında herhangi bir koordinasyon olmadığını söyledi.
İnsan hakları grupları katliamları soruşturmaya devam ediyor
İnsan hakları grupları, mart ayının başlarında Suriye'nin kıyı bölgesinde çoğunluğu Alevi olmak üzere yaklaşık 900 sivilin hükümet yanlısı güçler tarafından öldürüldüğünü tahmin ediyor.
Bağımsız bir izleme grubu olan Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Esad yanlılarının, 30'u çocuk ve kadın olmak üzere en az 446 sivilin ve 170'ten fazla hükümet güvenlik görevlisinin ölümüne neden olduğunu, çoğunun 6 Mart'ta öldürüldüğünü belirtti. SNHR, "Esad ve yanlılarına duyulan öfkenin bölgedeki Alevi sivillere yöneltildiğini ve bunun da ‘yaygın ve şiddetli ihlallere’ dönüştüğünü, bunların çoğunun ‘intikamcı ve mezhepsel’ olduğunu ifade etti. SNHR, hükümet yanlısı güçlerin ve destekçilerinin ise 6 Mart’tan itibaren aralarında 114 çocuk ve kadın da dahil olmak üzere en az 889 sivili, öldürdüğünü kaydetti.
Uluslararası Af Örgütü, Alevi sivilleri hedef alan ve "kasıtlı", "yasa dışı" olarak nitelendirilen birçok saldırıyı inceledi.
Farklı silahlı gruplar, Alevileri yargısız infazlarla hedef aldı
Çoğunluğu Sünni olan Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu Aleviler oluşturuyor. BBC’de yer alan habere göre, Alevilerin büyük bir bölümünün yaşadığı Suriye’nin kıyı bölgeleri ise büyük ölçüde dış dünyaya kapatılmış durumda. BBC’ye konuşan mart ayındaki Senobar köyündeki Alevilere yönelik katliamların tanıkları, farklı silahlı grupların Alevileri yargısız infazlarla hedef aldığını söyledi. Bu köyde toplam 200 kişinin öldürüldüğü belirtildi.
Bazı tanıklar ise hükümete bağlı güvenlik güçlerinin, Alevi köylüleri saldırılardan korumak için şiddet yanlısı ve aşırılıkçı gruplarla çatıştığını aktardı.
Katliam ve şiddet olaylarının üzerinden neredeyse iki ay geçmesine rağmen Sanobar’da henüz hiçbir cenaze töreni düzenlenmedi. Köyde, yeni olduğu söylenen toplu bir mezarın da bulunduğu kaydedildi.
Sanobar sakinleri, köyün çevresinde süren yoğun çatışmaların seslerini dinlediklerini ve daha sonra sivillerin hedef alınmaya başlandığını ifade etti. BBC’ye konuşan ve Sanobar’da hayatta kalan bir kişi, BBC’ye şunları aktardı:
"Tüm gün boyunca birçok grup evimize girdi. Buradaki askeri gruplardan değillerdi, İdlib, Halep ve başka yerlerden gelmişlerdi. Bazıları kamuflaj üniforma giymişti. Ama bizi öldürenler yeşil üniformalı ve maskeliydi. Her şeyi çaldılar, bize hakaret ettiler, çocukları tehdit ettiler. Son grup akşam 6 gibi geldi. ‘Erkekler nerede?’ diye sordular ve babamla kardeşim Ali’yi aldılar. Onları öldürmemeleri için yalvardık. Bize, ‘Siz Alevisiniz, domuzsunuz’ dediler ve gözümüzün önünde onları vurdular."
Genel Güvenlik Kuvvetleri Başkanı: “Birimden kişiler de şiddet olaylarına katıldı ama ‘bireysel vakalar”
BBC’ye konuşan Lazkiye bölgesindeki Genel Güvenlik Kuvvetleri’nin Başkanı Mustafa Kunaifati, orduda arkadaşları veya akrabaları olan sivillerin çoğunun, katliamlardan sorumlu olanlar arasında kendi Genel Güvenlik birimlerinden kişilerin de olduğunu ancak bunları "bireysel vakalar" olarak nitelendirdiğini belirtti.
Şiddet olaylarına karışan toplamda 30 kişi tutuklu
Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, "Hiç kimse kanunların üstünde olmayacak" diyerek, kıyıdaki cinayetlerin yargılanmasında kimsenin kaçamayacağını vaat etti. Bunun üzerine özel bir komite, hem 6 Mart'taki muhalif saldırıları hem de ardından gelen hükümet yanlısı güçlerin katliamlarını araştırıyor. Buna göre, yaklaşık 30 kişi tutuklandı.
Bölgedeki birçok Alevi, hükümetin Genel Güvenlik Kuvvetleri’nin köylerini denetlemesini istediklerini ve şu anda bazı kontrol noktalarında ve üslerde bulunan diğer grupların bölgeden ayrılmalarını talep ettiklerini aktardı.