CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş: "Milli eğitim sistemini yönetenler neredeyse Cumhuriyet'in bütün kazanımlarına düşmanlar"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş: "Milli eğitim sistemini yönetenler neredeyse Cumhuriyet'in bütün kazanımlarına düşmanlar"

(BALIKESİR) - Balıkesir'de "Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Süreçleri" başlıklı panelde konuşan CHP Milli Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, AK Parti hükümetinin kendisinden önceki bütün hükümetleri aşağıladığı ve lanetlediğini söyleyerek "Ne söylediyse, neyi kınadıysa bugün onunla sınanan bir durum var. Karşı karşıya kaldığınız durum bu. Maalesef ülkenin Milli eğitim sistemini yönetenler neredeyse Cumhuriyet'in bütün kazanımlarına düşmanlar" dedi.

CHP tarafından Balıkesir'de "Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Süreçleri" başlıklı panel düzenlendi. Bir otelde düzenlenen panele CHP Milli Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, akademisyenler ve eğitim camiası temsilcileri katıldı.

Panelde konuşan Özçağdaş, 16 Mart 1848 tarihinin, Türkiye'de öğretmen yetiştirme sürecinin başlangıcı olarak kabul edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyetin belki de talihsizliği cephelerde savaşmış, yıpranmış, hasta olmuş evlatlarını çok genç yaşta kaybetmesidir. Tabii o günden bugüne çok uzun zaman geçti. Bir yüzyıl. 100 yıl önce ne bilimsel faaliyeti yok denecek kadar az olan nüfusunun tamamına yakını okuma yazma bilmeyen söyleneni, yazılanı kendi dilinde okuyamayan bir yoksun ama cesur ve geleceğe umutla bakan bir halk idi. Bugün de benzer sorunlarımız var. Çok sıkıntılar yaşıyoruz. Cumhuriyetin ilk çeyrek yüzyılı büyük bir aydınlanma hamlesidir. Eğitim onun başat alanıdır. Mustafa Necati'ler, Vasıf Çınar'lar, Saffet Arıkan'lar, Reşit Galip'ler, Hasan Ali Yücel'ler, İsmail Hakkı Tonguç'lar, Sıtkı Akkay'lar ve daha niceleri büyük hizmetler vermişlerdir. Geride kalan 100 yılda çok yol aldık, çok şeyler başardık. Ama maalesef son çeyrek yüzyılımızda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarıyla beraber geçmişte öğretmenler toplumda parmakla gösterilen yolda yürürken 'Hocam nasılsınız? Öğretmenim nasılsınız?' diye saygı gösterilen toplum önderleriyken bugün yoksullukla, itibarsızlaştırmayla, şiddetle karşı karşıya kalmış bir toplum kesimi."

"Ne söylediyse, ne kınadıysa bugün onunla sınanan bir durum var"

"Kınandığınla sınanırsın" diyen Özçağdaş, iktidarın kendisinden önceki bütün hükümetleri aşağıladığı ve lanetlediğini söyledi. Özçağdaş, "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı kuyruklarla dalga geçti. Ülke kuyruktan geçilmiyor. Bir kilo et almak için insanlar birbirlerini eziyorlar. Yokluklarla, yoksulluklarla dalga geçti. Savaş yıllarında yaşananları görmezden geldi. Şimdi ülkemizin geldiği yokluk, yoksulluk durumu ortada. Eğitimle dalga geçti. Ülkenin eğitimde geldiği durum ortada. Ne söylediyse, neyi kınadıysa bugün onunla sınanan bir durum var. Karşı karşıya kaldığınız durum bu. Maalesef ülkenin Milli eğitim sistemini yönetenler neredeyse cumhuriyetin bütün kazanımlarına düşmanlar" dedi.

"Sadece parayı sadece onun yeşilini seviyorlar"

CHP'li Özçağdaş, Cumhuriyet'in bir ideal üzerine kurulduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Adalet ve Kalkınma Partisi'yle, onun öncülleriyle ve sonrasından geleceklerle aramızdaki mücadele son 25 yılın mücadelesi değildir. İki yüz yıldır devam eden bir kavgamız var. Onlar itaatkar, kanaatkar, dindar, kindar nesiller istiyorlar. Çünkü ülkedeki varlıkların dar bir gruba paylaştırıldığına kimse itiraz etmesin istiyorlar. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmenlere seslendiği üzere 'Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller' istiyoruz. O yüzden aramızdaki gece ve gündüz gibidir. Onlar başka bir tebaa istiyorlar. Biz aktif sorumlu yurttaşlar istiyoruz. Düşünsün, sorgulasın, araştırsın, eleştirsin, üretsin. Sanatı sevsin, sporu sevsin, insanı sevsin, doğayı sevsin istiyorsun. Hiçbir şeyi sevmiyorlar. Sadece parayı sadece onun yeşilini seviyorlar. Başka sevdikleri hiçbir şey yok. Dolayısıyla bu zihniyetle mücadelemiz bizden öncekilerin olduğu gibi, bizden sonra da devam edecek. Biz var olduğumuz sürece Kuvayi Milliyeciler sağ oldukları sürece bu cumhuriyetin toprakları içinde son Kuvayi Milliyeci yaşayana kadar mücadelemiz devam edecek ama iktidara kötü bir haberim var bu ülkenin kuvayımilliyecileri sizden çok daha fazla. Öyle parmakla sayılmayız, kırmakla tükenmeyiz."

Sarı: "İlk önce odaklanacağımız nokta eğitim olmalı"

CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı ise "AKP iktidarının yaratmış olduğu en büyük tahribat milli eğitim politikaları üzerinde yaşanmıştı ilk önce odaklanacağımız nokta eğitim olmalıdır. Bugün sokakta en fazla tartışılan konu başlıkları ekonomi, ekonominin yarattığı tahribat. Ama onun arkasında yaşanan esas sebep, esas temel sorun eğitim. Eğitimsiz kadroların yaratmış olduğu liyakat yerine sadakatin ön plana çıkardığı yönetim anlayışının faturasını bugün sokakta fiyatlara yansıyan, ekonomiye yansıyan sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz" dedi.

Bu durumun eğitimle düzeleceğini söyleyen Sarı, "Aslında bugün ilk düğmeyi iliklemeye çalışıyoruz burada bütün düğmeleri sökülmüş bir sistemden kurulmuş laik tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini yıkma iradesiyle yola çıkmış olan bu AKP iktidarının en büyük tahribatı verdiği noktadan başlıyoruz. Eğitimden başlıyoruz. En önce ve belki Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında ki dünkü paylaşımlardan Cumhuriyet Halk Partisi'nin ana muhalefetteki tavrında da bütçesinin en büyük payını eğitime ve eğitimle ilgili çalışmalara bugün harcıyor. Yarın da iktidara geldiğinde bu anlamdaki kalkınmaya öncelik vereceğini görüyoruz. Bugünden yarının ışığını görebiliyoruz" diye konuştu.
Sarı, 22-23 yıllık AK Parti iktidarında dokuz Milli Eğitim Bakanı değiştiğini, altı lise sistemi, üç defa üniversite giriş sisteminin değiştirildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Altı defa müfredat değişti. 18 defa Milli Eğitim sisteminde değişiklik yapıldı. Sorarsanız adı da Milli Eğitim. Milli olmaktan uzak hatta iktidarın politikasından bile uzak, politikası olmayan, keyfi bakan uygulamalarıyla keyfi siyasetçilerin anlık, güncel, kişisel kararlarıyla tavır almış ve toplumsal değerlerden kopmuş sadece kendi geçmişlerini dizayn edebilmek için siyasi kadrolar yetiştirmek adına kurdukları, kurmaya çalıştıkları bir sistem. Başarabiliyorlar mı? Başaramıyorlar. Başarabilecekler mi? Başaramayacaklar. Çünkü müsaade etmeyeceğiz."

Köybaşı: "23 yıllık AKP döneminde öğretmenlik mesleği tarihte hiç olmadığı kadar yoğun bir itibarsızlaştırma yaşamıştır"

CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı da iktidarın eğitim alanındaki gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden geldiğini ve öğretmenlik mesleğini değersizleştirdiğini belirterek, "23 yıllık AKP döneminde öğretmenlik mesleği tarihte hiç olmadığı kadar yoğun bir değersizleştirme ve itibarsızlaştırma yaşamıştır. Öğretmenlere danışılmadan hazırlanan tüm itirazlara rağmen çıkarılan öğretmenlik meslek alanı ise öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir. Öğretmenlerin maaşları özlük hakları günün koşullarında yetersiz kalmış öğretmenlerimiz ekonomik zorluklar içinde mesleklerini icra etmeye çalışmaktadır" diye konuştu.