TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Fatih Karahan: "22 Mart 2024 ile 25 Nisan 2025 tarihleri arasında, brüt rezervler 17 milyar dolar artış gösterdi"

(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Son dönem yerel ve uluslararası gelişmelerin özellikle yurt dışı kaynaklı döviz talebinde artışa sebep olduğu görülüyor. 22 Mart 2024’te 124 milyar dolar seviyesinde olan brüt rezervler 14 Mart 2025’te 171 milyar dolara yükselmiş olup 25 Nisan 2025 tarihinde 141 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Swap hariç net rezerv ise 22 Mart 2024’ten 14 Mart 2025 tarihine kadar 65 milyar dolardan 66 milyar dolara yükselirken, 25 Nisan’da 17 milyar dolar olarak kaydedildi. Sonuç olarak, 22 Mart 2024 ile 25 Nisan 2025 tarihleri arasında, brüt rezervler 17 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 81 milyar dolar iyileşti" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, başkanlığında toplandı. TCMB Başkanı Fatih Karahan, komisyonda Merkez Bankası’nın faaliyetlerine ilişkin sunum yaptı.
CHP milletvekilleri, komisyonda “19 Mart darbesinin bedeli 57 milyar dolar” dövizi taşıyarak, 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Merkez Bankası’nın rezerv satışını ve maliye politikasını protesto etti. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “‘Faiz, sebep; enflasyon, netice’ dendiğinden beri neler yaşıyoruz? 2023’te Mehmet Şimşek geldi, ‘rasyonel ekonomiye geçiyoruz’, eskiden irrasyonelmiş. İki yıldır verilen emeklerin hepsi çöp oldu. Kimin sayesinde? Bunların, darbecilerin sayesinde. Darbe sadece Ekrem İmamoğlu'na, CHP'ye yapılmadı. Darbe; fakire, fukaraya, emekçiye, gazetecilere yapıldı” diyerek tepki gösterdi.
"Medyan enflasyona baktığımızda, yıllıklandırılmış enflasyonun yüzde 30’un biraz üzerinde olduğunu ima ediyor"
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, sunumunda küresel ekonomi ve ticaret politikaları, finansal piyasalar, enerji emtia fiyatları, iktisadi faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. Enflasyondaki düşüş sürecinin devam ettiğini aktaran Karahan, “2024 yılının Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Tüketici enflasyonu nisan ayında yüzde 37,9 oranına gerileyerek, 2024 Mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla kesintisiz ve önemli bir düşüş gösterdi. Ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin devamına işaret etmektedir. Enflasyondaki gidişatı daha sağlıklı görebilmek amacıyla oluşturduğumuz ana eğilim göstergelerini de yakından takip ediyoruz” dedi. Karahan, enflasyona ilişkin şunları söyledi:
“Bu göstergeleri oluştururken enflasyonu geçici şoklardan, mevsimsel etkilerden ve dalgalanmalardan arındırıyoruz. Ana eğilim ocak ayındaki artışın ardından, şubat-mart döneminde önemli bir yavaşlama gösterdi. Nisan ayında ise finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle ana eğilimde kendi hesaplamalarımıza göre bir yükseliş izledik. Bununla birlikte gerek kullandığımız altı göstergenin ortalaması gerekse tahmin performansı görece iyi olan medyan enflasyona baktığımızda, bu göstergeler yıllıklandırılmış enflasyonun yüzde 30’un biraz üzerinde olduğunu ima ediyor. Bu da bize dezenflasyonun süreceğini gösteriyor. Mal enflasyonundan sonra hizmet enflasyonundaki düşüş de belirginleşmektedir. Tüketici fiyat gelişmelerine alt gruplar bazında baktığımızda, mal enflasyonunun görece düşük seyrettiğini görüyoruz.
Temel mal enflasyonu, yılın ilk üç ayındaki ılımlı seyirle birlikte, yıllık bazda yüzde 20 seviyesine geriledi. Finansal koşullara duyarlılığı yüksek olan dayanıklı tüketim mallarında ise yüzde 19 seviyesinde bir enflasyon söz konusu Mallara kıyasla kademeli bir biçimde gerçekleşse de hizmet sektöründe de yavaşlama eğilimi görüyoruz. Son bir senede hizmetler sektöründeki enflasyon 40 puandan daha fazla bir düşüş gösterdi. Yıllık olarak baktığımızda düşüş eğilimini sürdüren gıda fiyatları, mart ayında ramazan ayının da etkisiyle yükselmesinin ardından nisan ayında daha ılımlı bir artış kaydetti. Ancak, geçtiğimiz ay yurt genelinde gerçekleşen zirai don hadisesi önümüzdeki dönem için, başta meyve olmak üzere, işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı.
"Döviz kurunda gerçekleşen artışın tüketici fiyatlarına olan yansımasında toplam talep koşullarının seyri önemli bir rol oynayacak"
Son dönem finansal piyasalardaki gelişmelerin fiyatlara ve beklentilere olan yansıması bir diğer önemli konu. Nisan ayında aylık temel mal enflasyonunun yükseldiğini, hizmet enflasyonundaki artışın görece sınırlı olduğunu gördük. İthal girdi içeriğine bağlı olarak, kur gelişmelerine hassasiyeti yüksek olan dayanıklı tüketim malları gibi bazı temel mal kalemlerinde bu dönemde fiyat artışları güç kazandı. Öte yandan, nisan ayı fiyat gerçekleşmeleri, döviz kurunda gerçekleşen artışın tüketici enflasyonuna ilk yansımalarının, emtia fiyat düşüşlerinin de desteğiyle, 2023 yılına kıyasla daha sınırlı olduğunu ima ediyor. Bu konuda daha sağlıklı bir değerlendirme için mayıs ayı fiyat gelişmeleri önemli olacak. Emtia fiyatlarındaki düşüşün dezenflasyonu desteklemesi beklenmektedir. Döviz kurunda gerçekleşen artışın tüketici fiyatlarına olan yansımasında toplam talep koşullarının seyri önemli bir rol oynayacak. Buna ek olarak, emtia fiyatlarında küresel ticarete yönelik kaygılarla yakın dönemde gözlenen düşüşün, kalıcı olması durumunda kur kaynaklı yukarı yönlü etkinin bir kısmını telafi edebileceğini değerlendiriyoruz."
"Sıkı parasal duruşu destekleyici adımlar attık"
Karahan, son dönemde finansal piyasalarda oynaklık gözlendiğini belirterek belirsizliklerin arttığı bir ortamda riskten kaçınmanın bir sonucu olarak mart ayının ikinci yarısında finansal piyasalarda değer kayıpları ve oynaklıklar gördüklerini kaydetti. Karahan, bu durumun makroekonomik görünümü bozmaması için gerekli önemleri hızlı bir şekilde aldıklarını aktararak, şöyle sürdürdü:
"Aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı. 2 Nisan tarihinde açıklanan ek gümrük tarifelerinin beklentilerin çok üzerinde olması, küresel piyasalarda oynaklığı ve satış baskılarını artırdı. Bu hareket ülkemizi en çok risk priminde gözlenen artış üzerinden etkiledi. 9 Nisan tarihinde Çin’e uygulananlar dışında kalan ek tarifelerin 3 ay süreyle ertelenmesiyle birlikte piyasalarda olumlu fiyatlamalar gerçekleşti. Proaktif ve piyasa işleyişi içinde attığımız adımlar sıkı para politikası duruşunu destekledi. Finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri değerlendirerek sıkı parasal duruşu destekleyici adımlar attık. Fonlama maliyeti ile başlamak gerekirse, öncelikle 20 Mart tarihinde bir ara toplantı düzenledik. Bu toplantıda, oynaklığın geçici olabileceğini değerlendirerek politika faizini artırmak yerine Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten 46’ya yükselttik. Bir hafta vadeli repo ihalelerine ise bir süreliğine ara verdik."
"Yerel gelişmeler özellikle yurt dışı kaynaklı döviz talebinde artışa sebep olduğu görülüyor"
Sıkı para politikası duruşunun rezervleri desteklediğini vurgulayan Karahan, şu bilgileri paylaştı:
"Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansırken son dönem yerel ve uluslararası gelişmelerin özellikle yurt dışı kaynaklı döviz talebinde artışa sebep olduğu görülüyor. 22 Mart 2024’te 124 milyar dolar seviyesinde olan brüt rezervler 14 Mart 2025’te 171 milyar dolara yükselmiş olup 25 Nisan 2025 tarihinde 141 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Swap hariç net rezerv ise 22 Mart 2024’ten 14 Mart 2025 tarihine kadar -65 milyar dolardan 66 milyar dolara yükselirken, 25 Nisan’da 17 milyar dolar olarak kaydedildi. Sonuç olarak, 22 Mart 2024 ile 25 Nisan 2025 tarihleri arasında, brüt rezervler 17 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 81 milyar dolar iyileşti."