CHP’li Aşkın Genç: Bu darbe sadece İmamoğlu’na değil, halkın ekmeğine, Türkiye’nin ekonomisine yapılmıştır

(ANKARA) - CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından uzaklaştırılmasına ilişkin; “Bu siyasi operasyon, bir ‘yargı darbesi’ olarak yalnızca adaleti değil, ekonominin temel dengelerini de altüst etti. Merkez Bankası’nın rezervleri, darbe sonrası 10,2 milyar dolar eridi. Hazine’nin borç stoku 10 trilyon liraya dayandı. İstanbul seçimini hazmedemeyenler, Türkiye ekonomisini gözünü kırpmadan ateşe atıyor. Bu siyasi operasyon yalnızca İmamoğlu’na değil, halkın sofrasına, cebine, geleceğine vurulmuş bir darbedir” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin 19 Mart sabahına sadece bir adalet skandalıyla değil, aynı zamanda ağır bir ekonomik sarsıntıyla uyandığını vurguladı.
“Bu siyasi operasyon yalnızca İmamoğlu’na değil, halkın sofrasına, cebine, geleceğine vurulmuş bir darbedir” ifadesini kullanan Genç, şunları kaydetti:
“Türkiye, 19 Mart sabahı yalnızca bir adalet krizine değil, aynı zamanda ağır bir ekonomik sarsıntıya da uyandı. Milyonların oyuyla seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz biçimde gözaltına alınıp tutuklanması, sadece demokrasiye değil, piyasalara da ağır bir darbe vurdu. Bu siyasi operasyon, bir ‘yargı darbesi’ olarak yalnızca adaleti değil, ekonominin temel dengelerini de altüst etti. Merkez Bankası’nın rezervleri, darbe sonrası 10,2 milyar dolar eridi. Kur 41 TL’yi aşarken, dolarizasyon yükseldi, yabancı yatırımcılar dövize yöneldi. Gecelik faizler yüzde 46’ya çekildi, Merkez Bankası yangını söndürebilmek için likiditeyi kısmak zorunda kaldı.
“Hazine’nin borç stoku 10 trilyon liraya dayandı”
Peki ya reel sektör? Ocak ayında zaten 148 milyar dolara ulaşan döviz açığı, bu operasyonla birlikte devasa bir kur zararı doğurdu. Kur her 1 TL yükseldiğinde reel sektörün zararının 148 milyar TL arttığı bir ortamda, bu siyasi hamlenin faturası yine işçiye, esnafa, üreticiye çıkarıldı.
Ekonomik çöküş bununla da sınırlı değil. Hazine’nin borç stoku 10 trilyon liraya dayandı, kur ve faizlerdeki sıçrama nedeniyle borçlanma maliyetleri katlandı. Bütçe şubat ayında 310 milyar TL açık verdi, iki ayda 450 milyar TL’ye ulaştı. Faiz ödemeleri geçen yıla göre yüzde 155 arttı. Halk ise borç içinde. Vatandaşın banka, kart ve TOKİ borcu 4,3 trilyon lirayı geçti.
Siyasi rakiplerini yargı eliyle saf dışı bırakmaya çalışanlar, artık piyasanın da güvenini kaybetmiştir. Uluslararası yatırımcılar Türkiye’nin risk primini 328 puana kadar çıkardı. Enflasyon beklentileri yeniden yükselişe geçti, not indirimi kapıda.
“Seçimi hazmedemeyenler, Türkiye ekonomisini gözünü kırpmadan ateşe atıyor”
İstanbul seçimini hazmedemeyenler, Türkiye ekonomisini gözünü kırpmadan ateşe atıyor. Ama buradan açıkça söylüyoruz; ne demokrasi bu hukuksuzluğa teslim olur, ne halk bu soygun düzenine razı gelir. Ekonomik kriz, siyasi hukuksuzluğun doğal sonucudur. İmamoğlu’na vurulmak istenen darbe, halkın cebine, sofrasına, ekmeğine de vurulmuştur.”