Ekonomide tüm tuşlara basılıyor, KKM gitti ''kur güvenceli döviz'' geldi, dış borç yükü 650 milyar arttı, faiz indirimine veda…Fatura yine ücretli, dar gelirli kesimlere

Haber - Analiz: Zülfikar DOĞAN
(ANKARA) - 19 Mart operasyonu ile tırmanan siyasal gerilim ve artan risklerle istikrar endişeleri karşısında, tüm piyasalarda bir haftada ciddi hasar ortaya çıktı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile kurmayları adeta tüm tuşlara aynı anda basarak yangını söndürmeye, paniği gidermeye çalışıyor.
Döviz piyasalarında son bir haftada yaşanan sert iniş-çıkışlar ve aşırı oynaklık karşısında peş peşe kararlar alan Merkez Bankası (MB) yönetimi üç günde 26 milyar dolara (988 milyar TL) kadar çıktığı tahmin edilen döviz satışı ve müdahalelerle bir ara 42 liraya yükselen dolar/TL kurunu 38’e düşürebildi. Buna rağmen 36,50 TL’den 38 TL dolayında dengelenen kurdaki 1,5 liralık artış 525 milyar dolar tutarındaki dış borç stokunun TL karşılığında yaklaşık 650 milyar liralık ilave artışa ve dış borç yükünün ağırlaşmasına neden oldu. Kur artışlarının en hızlı yansıması akaryakıt fiyatlarına yapılan zamla kendini gösterdi. Benzin ve motorin zamlarının zincirleme etkisiyle mart ayı enflasyonunun en az 0,50-1 puan daha yüksek çıkması ihtimali arttı.
Şimşek’ten içeride ve dışarıda paniği bastırma temasları
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek 19 Mart operasyonlarının ardından 23 Mart’ta gelen tutuklama kararlarının tüm piyasalarda daha büyük hasara yol açmasını engelleyebilmek için MB Başkanı Fatih Karahan’la birlikte tüm hafta sonunu banka yöneticileri ve iş dünyasıyla yoğun temaslarla geçirdi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile önce Şimşek, ardından MB Başkanı Karahan’ın yaptığı toplantılarda kur artışlarına müdahale için rezerv satışı da dahil tüm enstrümanların kullanılacağı, gerekirse nihai aşamada faiz artışlarının yeniden gündeme alınacağı kaydedildi. Ekonomi yönetimindeki en büyük endişe ise bu yılbaşı itibarıyla toplamı 312 milyar dolara ulaşan yüksek faiz, özel sektör hisse senetleri, borsa alımları, portföy yatırımları, hazine kâğıtları vb. menkul yatırım araçlarındaki sıcak paranın siyasi gerilim, hukuki güvence yoksunluğu ve artan belirsizlikler nedeniyle kaçmaya başlaması. Yabancı yatırımcıların portföy yatırımları içinde en büyük tutarı 95 milyar dolarla kamu ve özel sektör borçlanma senetlerine yapılan yatırımlar oluşturuyor. Yabancıların BİST’teki hisse senedi yatırımlarının tutarı ise 34 milyar dolar düzeyinde. Bakan Şimşek ve MB Başkanı Karahan yabancı yatırımcıların endişelerini gidermek, güven tazelemek ve programın süreceği konusunda güvence vermek üzere yoğun bir temas trafiği başlatmış bulunuyor.
Kur Korumalı Mevduattan kurtulamadan Kur Güvenceli Döviz Satışı geldi
23 Mart’ta ''Türk lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satışı-NDF'' uygulamasına geçileceğini duyuran MB, 25 Mart’ta yaptığı yeni açıklamayla ''kur riskine karşı güvence'' içeren NDF işlemlerine başlandığını sosyal medya hesabından paylaştı.
2021’de ''Nas'' ısrarıyla başlatılan faiz indirimleri sonrası kurlarda yaşanan olağanüstü artışa karşı devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) için 1 trilyon lirayı aşan kur farkı ve faiz maliyetine katlanan hazine ve MB, yıl sonunda KKM’nin sonlandırılacağını ilan etmişti. Şimdi döviz piyasalarındaki olağanüstü hareketliliğe ve artan kur riskine çözüm olarak NDF işlemleriyle yeniden ‘kur güvencesine’ dönüş söz konusu. Yapılacak NDF anlaşmalarıyla önümüzdeki dönemde döviz gereksinmesi olan işletmelerle, ithalatçı ve ihracatçılarla yapılacak vadeli satışlarda anlaşma başlangıcındaki kur ile vade bitiminde oluşacak kur arasındaki fark MB tarafından ödenecek. Vade bitiminde oluşan kur, anlaşma başlangıcının altında kalırsa bu kez karşı taraf MB’ye fark iadesi yapacak.
MB’nin yüzde 42,5 politika faizi fiilen yürürlükten kalktı, en düşük faiz yüzde 47,5’a tırmandı
19 Mart operasyonlarının bir haftada TL yatırım araçları ve faizler üzerindeki maliyeti de ciddi boyutlara ulaştı. 19 Mart’ta bir günde yüzde 10-12 arasında değer kaybeden TL’ye karşılık dolar ve euro kurlarında yüzde 5’e varan artışlar yaşandı. Para Politikası Kurulu (PPK) olağanüstü toplantısında gecelik faizler yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltilirken, yüzde 42,5 oranındaki bir haftalık repo işlemlerine uygulanan politika faizi sabit tutuldu. Ancak ardından alınan yeni bir kararla haftalık repo işlemlerine ara verildiği açıklanınca yüzde 46’lık gecelik faiz otomatik şekilde politika faizi haline geldi. Buna karşılık bankalar değer kaybeden TL mevduatlarındaki çekişlerin hızlanması ve döviz alımlarının artması üzerine TL mevduatlara MB gecelik faizinin üzerinde faiz vermeye yöneldi. 25 Mart itibarıyla bankaların TL mevduatlara verdiği faiz yüzde 47 olarak yaygınlaşırken, yüksek tutarlı mevduatlara ise bunun 0,50-1 puan üzerinde faiz teklif ediliyor. Bankacılık piyasasında halen uygulanan piyasa faizi yüzde 47-48,5 düzeyine çıkmış durumda. Mevduat faizinin bu düzeye yükselmesi ticari kredi, bireysel ihtiyaç kredisi, konut ve otomobil kredisi faizlerinin en az 2,5-3,5 puan yükselerek yüzde 55-58 düzeyine yükselmesine yol açtı. Bireysel kredi kartı faizlerinin de aynı düzeyde artması söz konusu.
Piyasa katılımcıları, bankacılar ve uluslararası yatırım bankalarının 17 Nisan’daki PPK toplantısıyla ilgili faiz indirimi beklentileri tersine dönerken, yapılan yeni değerlendirmelerde nisanda faiz indiriminin pas geçilerek yüzde 42,5 politika faizinin sabit tutulacağı, indirimlerin hazirana kadar beklemeye alınacağı beklentisi ağırlık kazandı. Bazı yabancı bankaların değerlendirmelerinde ise nisanda 100-150 baz puanlık faiz artışı ihtimalinin gündeme geldiği vurgulanıyor.
Aylık ve yıl sonu enflasyon beklentileri yükseldi
Diğer yandan kurlardaki artış, MB gecelik faizindeki yükseliş, politika faizi indirimlerinin rafa kalkması, TL’deki değer kaybının hızlanması enflasyon beklentilerini de yeniden yükseltti. Kur artışlarının başta akaryakıt zamları ve diğer mal-hizmet fiyatlarındaki yeni artışların etkisi mart, nisan aylık enflasyonlarında görülecek. Alınan önlemlerin yetersiz kalması, kurlar ve faizlerdeki yükselişin durdurulamaması durumunda yaz aylarında da fiyat artışlarının sürmesi, yıl sonu enflasyonunun yüzde 24 oranındaki MB hedefinin en az 7-10 puan üzerine çıkarak yüzde 31-34 arasında gerçekleşmesi beklentileri yaygınlaştı.
Döviz mevduatları iki günde 2,9 milyar dolar arttı, TL’den kaçış 163 milyar TL oldu
Diğer yandan Şimşek ve kurmaylarının kurlardaki oynaklığı frenleme yönünde attıkları adımlara, devreye soktukları teknik enstrümanlara rağmen dövize yöneliş ve TL’den dövize geçişin somut etkisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) günlük bankacılık istatistiklerine yansıdı. Başsavcılığın talimatıyla 19 Mart sabahı başlatılan gözaltı dalgasının ardından bankalardaki döviz mevduat hesapları önceki güne göre bir günde 1,4 milyar dolar artarken, 20 Mart’ta 1,5 milyar dolarlık bir artış daha gerçekleşti. İki günde bankalardaki döviz mevduatındaki artış 2,9 milyar dolar oldu ve toplam döviz mevduatı 20 Mart itibarıyla 207,8 milyar dolara yükseldi. Buna karşılık aynı tarihlerde 13 trilyon 197 milyar olan TL mevduatları toplamı 13 trilyon 33 milyar TL’ye gerileyerek iki günde 163,2 milyar lira azaldı. Mevcut tablo ekonomi yönetiminin TL’den kaçışı durdurabilmek için yeni bir faiz artışına mecbur kalacağını gösteriyor.
Borsadaki kayıplara acil önlemler, yabancı yatırımcıyı kaçırma kaygısı
Hisse senedi menkul kıymet piyasaları da 19 Mart siyasal-yargısal operasyonlarından en büyük hasarı alan piyasa oldu. Bankacılık sektörü hisseleri operasyonların başladığı gün yüzde 20 değer yitirirken geçtiğimiz hafta sonuna kadar borsadaki kayıplar 2 trilyon TL’ye ulaştı. Hafta sonu Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul (BİST) yönetimleri aldıkları kararlarla bu hafta borsadaki düşüşü ve endeksteki erimeyi durdurma adımları atsalar da umulan sonuçlar sağlanamadı. Endeks uzun bir aradan sonra 9 binin altına indi. Milyonlarca küçük yatırımcı hemen tüm kazançlarını üç günde kaybetti.
Hafta sonu SPK, BİST ve BDDK tarafından peş peşe alınan kararlarla halka açılan şirketlere genel kurul kararı olmaksızın yönetim kurulu kararıyla hisse geri alım olanağı sağlandı. Banka hisselerindeki düşüşün dibe vurmaması için BDDK tarafından alınan ivedi kararla bankalara 31 Aralık 2025 tarihine kadar hisse geri alımında sermaye esnekliği olanağı getirildi. BDDK kararının ardından bankalar hisse geri alımlarına hız verince endeks yüzde 5,29 artarak 9743 puana yükseldi.
Likidite senedi satışlarıyla piyasadan TL çekme ve döviz gidecek TL’yi dizginleme çabası
Bakan Şimşek piyasalarda istikrar için her türlü önlemin alınacağını, programın kesintisiz sürdürüleceğini içeren paylaşımlarla güven erozyonunu giderme ve paniği bastırma girişimlerini hızlandırdı. Likidite Senedi satışlarının başladığını duyuran ekonomi yönetimi bu yolla TL likiditesini piyasalardan çekerek dövize gidecek TL kaynaklarını Likidite Senetleriyle tutmaya çalışıyor.
Döviz, TL, Hisse Senedi milyarderlerini mağdur etmeme çabasının bedelini dar gelirli ücretli kesimler ödeyecek
19 Mart operasyonlarının bir haftalık maliyeti faiz, döviz, TL ve menkul kıymet piyasalarında trilyonlarca liralık kayıplara yol açarken dış piyasalarda Türkiye’nin yatırım algısını negatif etkiledi. Mal varlıklarına, banka hesaplarına, banka kasalarına el koyma kararlarının yabancı yatırımcılar açısından hukuk güvenliği endişelerine yol açması yanında tüm piyasalardaki istikrarsızlık dalgası ''bekle gör'' tavrına geçiş sürecine neden olabilir.
Ekonomideki bir haftalık hasarın kazanan ve kaybedenleri arasında en mağdur kesimin yine geniş ücretli, dar gelirli, emekli ve alım gücüden yoksun milyonlar olacak. Ekonomi yönetimi parası, dövizi, hisse senedi, portföy yatırımı olan bir avuç dolar ve TL milyarderini mağdur etmemek için bir haftadır fazla mesai yaparak olağanüstü çaba sarfederken, tüm bu hasarın maliyeti yine zamlar, enflasyon, TL’deki değer kaybı ve alım gücünün daha da düşmesi, kredi kartı faizlerinin yükselmesi vb. bedellerle geniş kesimler tarafından üstlenilecek.