CHP’li Gülcan Kış: “Bu, şeffaflıktan kaçan bir iktidarın açık itirafıdır”

(ANKARA) - CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde görev yapan personel sayısı, danışman kadrosu ve bu kişilere ödenen maaşlara ilişkin TBMM Başkanlığı'na yönelttiği soru önergesi ve CİMER'e yaptığı başvurulara tatmin edici yanıtlar verilmediğine dikkati çekerek, "Devleti yöneten en üst yapıdan, bu milletin ödediği vergilerle maaş alan birimden söz ediyoruz. Ama kimlerin, hangi görevle orada bulunduğunu bile öğrenemiyoruz. Bu, şeffaflıktan kaçan bir iktidarın açık itirafıdır" dedi.
Kış, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde görev yapan personel sayısı, danışman kadrosu ve bu kişilere ödenen maaşlara ilişkin Meclis Başkanlığı'na yönelttiği soru önergesine henüz cevap verilmediğini, CİMER üzerinden yaptığı bilgi edinme başvurusuna da tatmin edici bir yanıt verilmediğini kaydetti.
"Saray anayasal denetime kapalı, halktan bilgi kaçıran bir yapı haline gelmiştir"
Kış'ın başvurusuna CİMER tarafından verilen yanıtta, "Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarında istihdam edilen kamu personeli sayılarına ilişkin talep edilen verilerin ayrı ve özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi niteliğinde olması, ayrıca mali hususlarda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin yetkili bulunması sebebiyle söz konusu talebin değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır" denildi.
Kış, yanıta ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Devleti yöneten en üst yapıdan, bu milletin ödediği vergilerle maaş alan birimden söz ediyoruz. Ama kimlerin, hangi görevle orada bulunduğunu bile öğrenemiyoruz. Bu, şeffaflıktan kaçan bir iktidarın açık itirafıdır. Bu cevap değil, devlet yönetiminde şeffaflıktan resmen vazgeçildiğinin ilanıdır. Saray artık anayasal denetime kapalı, halktan bilgi kaçıran bir yapı haline gelmiştir. Milletin vergisiyle dönen bir yapıda kimin çalıştığını bile öğrenemiyorsak, ortada ciddi bir yönetim krizi var demektir" ifadesini kullandı.
“Bu ülkede cevapsız bırakılan en pahalı soru”
Kış, "Şeffaflık değil, sır esas alınmış; demokrasi değil, gizlilik işletiliyor. Devlet, organize sanayi bölgelerine ve hallerin girişine zabıta dikerek vergi denetimi yaptığını söylüyor ama Saray’ın kapısına perde çekiyor. Halkın sofrasına göz diken iktidar, Saray’daki danışmanlar ordusunu koruma altına almış durumda. Milletin cebinden çıkan paranın nereye gittiğini sormak ise neredeyse suç sayılıyor. Oysa biz bu soruları halk adına, halkın hakkını savunmak için sormaya devam edeceğiz. Sarayda kaç kişi çalışıyor sorusu, bu ülkede cevapsız bırakılan en pahalı soru” ifadelerini kullandı.
“Böyle bir yönetimin adı demokrasi olamaz”
CİMER’in yanıtını bir veri reddi olarak değerlendiren, halkın bilgi alma hakkına yönelik ihlal olarak gören Kış, şunları kaydetti:
“Saray’da kimlerin çalıştığını, ne kadar maaş alındığını bilmiyoruz. Bilmiyoruz çünkü bilmemiz istenmiyor. Bu yapı artık devletin değil, bir kişinin, bir iktidarın sarayı haline gelmiş durumda. Meclis’i işlevsizleştiren, Sayıştay denetiminden kaçan, soru önergelerine yanıt vermeyen bir anlayışla karşı karşıyayız”
İdari yapıların şeffaf olması gerektiğini ancak işleyişin gizlilikle yürütüldüğünü ifade eden Kış, "Devlet dediğimiz yapı, yurttaşın görebildiği, hesap sorabildiği bir organizasyondur. Ama bugünkü tablo yalnızca bilgi saklamayı değil, kamu denetimini de felç etmiş bir sistemin fotoğrafıdır. Bu halk, kendi vergileriyle dönen yapının içinde kimlerin çalıştığını bile öğrenemiyor. Böyle bir yönetimin adı demokrasi olamaz" dedi.
“Biz bu hakkın takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in organize sanayi bölgeleri ve şehir giriş-çıkışlarına kalıcı maliye memurları yerleştirme planına ilişkin de konuşan Kış, “Vergi adaleti diyerek OSB’lerin ve hallerin kapısına zabıta diken bir Maliye Bakanı var. Ama aynı iktidar, Saray’da kaç kişiye maaş ödendiğini açıklamaktan kaçınıyor. Madem şeffaflıktan söz ediyorsunuz, o zaman önce Saray’ın personel tablosunu halkla paylaşın” dedi.
Kış, “Bu milletin vekili olarak soruyorum ve sormaya devam edeceğim: Kaç kişi çalışıyor? Ne kadar maaş alıyorlar? Hangi görevde, hangi yetkiyle bulunuyorlar? Bu sorular yalnızca bizim değil, halkın hakkıdır. Ve biz bu hakkın takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" ifadesini kullandı.