CHP’li Yıldırım Kara: "Çiftçilerimize düzenli biçimde su veremiyorsanız, başarısız bir tarım politikanız var demektir"

(ANKARA) - CHP Hatay Milletvekili Yıldırım Kara, Hatay'da çiftçilerin yaşadığı su sorununa dikkat çekti. Çiftçilerin yalnızca belirli günlerde sulama yapabildiklerini vurgulayan Kara, "Günün sonunda istediğiniz kadar büyük rakamlar açıklayın, açılış törenlerinde iddialı nutuklar atın; sulama döneminde çiftçilerimize düzenli biçimde su veremiyorsanız, başarısız bir tarım politikanız ve uygulamanız var demektir" ifadelerini kullandı.
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’daki sulama altyapısında yaşanan sorunlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Saha ziyaretleri kapsamında çiftçilerle görüştüklerinde çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını vurgulayan Kara, şunları kaydetti:
“Tarımın sorunları söz konusu olduğunda, basit ama önemli bir veriyi hatırlatmak isteriz. İlimizin 552 bin hektarlık arazisinin 275 bin hektarı tarım arazilerinden oluşuyor; bu nedenle, yurttaşlarımız arasında çiftçilikle uğraşanların sayısı da fazla. Çiftçilerimizin şikayetçi oldukları konuların başında ise sulama gelir. Gittiğimiz her yerde, mutlaka bir çiftçimiz, tarlasını sulayamadığını, bu yüzden büyük zarara uğradığını ve böyle devam ederse tarımsal üretime devam edemeyeceğini söylüyor. En son Hassa’ya bağlı Ardıçlı’da, Erzin’deki Turunçlu’da sulama altyapısındaki yetersizliklerin buradaki zirai faaliyetleri nasıl olumsuz etkilediğini Meclis gündemine taşımış, Arsuz’da Zilli Çayı üzerinde Gönen Barajı projesinin de daha fazla sürüncemede bırakılmaması gerektiğini açıklamıştık. Bu bölgelerde su altyapısı yetersiz olduğu için çiftçilerimiz kendi imkanlarıyla, kuyular açarak üretim yapmaya yöneldi ama bu yöntem hem kuyuların depremde hasar görmesi hem de kuyu suyuyla üretim yapmanın kendi kısıtlamaları nedeniyle uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir seçenek değil. Şimdi ise tarlaların sulanması dönemi gelip çattı ve sulama altyapısındaki yetersizlik, bu vesileyle, bir kez daha ifşa oldu.
"Çiftçiye 7 gün su var , 5 gün su yok"
Çiftçilerimize gönderilen bir kısa mesajda, Tahtaköprü Barajı’nda yeterli su bulunmadığı için dönüşümlü sulama yapılacağı bildirilmiştir. Bu döngü, sulama kanallarına 7 gün su verilmesi ve 5 gün su verilmemesi şeklinde sağlanacaktır. Oysa Tahtaköprü Barajı, yaklaşık altı ay önce, iktidar sözcülerinin propagandalarını yapmalarına vesile olmuştu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2024’ün eylül ayında Hatay’daki bir program sırasında 22 yılda Hatay’da 122 tesisi hayata geçirdiklerini, 11 tesis daha inşa edileceğini açıklamış; Tahtaköprü Barajı’nda ise 9 kademeden oluşan bir yükseltme projesi yürüttüklerini söylemişti. Bu proje tamamlandığında 450 bin dönüm alan sulamaya açılacak, aynı zamanda Reyhanlı Barajı’nın sulama sistemine ilaveler yapılacaktı. Günün sonunda istediğiniz kadar büyük rakamlar açıklayın, açılış törenlerinde iddialı nutuklar atın; sulama döneminde çiftçilerimize düzenli biçimde su veremiyorsanız, başarısız bir tarım politikanız ve uygulamanız var demektir.
“Çiftçilerimizi koruyacak bir sulama altyapısı oluşturulmalıdır”
Nitekim Reyhanlı Barajı 2020 yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açılmıştı. Gidip yerinde incelediğimizde baraj gölünde su olmadığını, içinde hayvanların otlatıldığını görmüştük. Yatırım planlarına bakıldığında, Tahtaköprü Barajı’nın sulama sistemleri ve yükseltilmesi için, 2016 ve 2029 yılları arasını kapsayan bir proje hazırlandığını ancak 14 milyar lira tutarındaki proje kapsamında sadece 1 milyar 300 milyon lira kümülatif harcama gerçekleştiğini tespit edebiliyoruz. Günün sonunda, önümüzde, milyarlarca liralık projeler ve onların hakkında yapılmış iddialı konuşmalar var ama gerçekler bitmeyen bir sulama sorununa işaret ediyor. Ne Hatay’daki ne ülkemizin herhangi bir yerindeki çiftçilerimiz, tarlalarını ekerken ‘Ben su bulabilecek miyim?’ kaygısı yaşamamalıdır. Hatay’ın tüm ilçelerine kuyu suyuna bağımlılığı sona erdirecek ve iklim krizine dirençli biçimde, tarlalarımızı ve çiftçilerimizi koruyacak bir sulama altyapısı oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, iklim krizinin de etkisiyle, yakın gelecekte, zirai üretimde ağır sonuçları olabilecek kayıplar yaşayacağız."