CHP'li Zeybek ve 20 il belediye başkanından Bolu Kartalkaya’daki yangın ile ilgili ortak açıklama

CHP'li Zeybek ve 20 il belediye başkanından Bolu Kartalkaya’daki yangın ile ilgili ortak açıklama

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve CHP’li 20 il belediye başkanı, Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasıyla ilgili ortak açıklama yaptı. Açıklamada "İktidar tarafından oluşturulan mevzuat ve ilgili Bakanlığa verilmiş yetkiler ortadayken uygulanmak istenen bu kirli planı kabul etmemiz mümkün değildir. Bolu Belediye Başkanımız ve bürokratlarının yetkileri olmadığı bir alanda yaşanan facia sonrası iktidar unsurlarını korumak için kurban edilmeye çalışılması, ne hukukla ne ahlakla ne de etikle açıklanabilir" denildi.

CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve CHP’li 20 il belediye başkanı Bolu Kartalkaya’da meydana gelen Grand Kartal Otel'deki yangın faciasına ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bolu Kartalkaya’da meydana gelen ve tüm yurdu üzüntüye boğan elim otel yangınında yitirdiğimiz yurttaşlarımızın acısını yüreğimizde hissediyoruz. Hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bir yandan can kayıplarının hüznünü yaşarken, diğer yandan böylesine büyük bir felaketin nedenlerini sorgulamayı ve sorumluların tespit edilerek adaletin sağlanması için CHP olarak şeffaflık çağrısında bulunuyoruz. Yangının meydana geliş şekli ve ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye’deki denetim ve sorumluluk sisteminin daha ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Böyle büyük bir acının ardından asıl sorumluların hesap vermesi gerekirken, olayı çarpıtma çabaları ve siyasi manipülasyonlar, vicdanları yaralamaktadır. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un başlattığı ve iktidarın kontrolündeki algı ekiplerince sürdürülen iftira kampanyasını üzüntüyle izliyoruz. Bu süreçte Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’ı hedef alan asılsız suçlamaları reddediyor ve Başkanımızın yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Bolu’yu 8 yıl TBMM’de temsil eden ve her 2 kişiden 1'inin oyunu alarak belediye başkanlığına ikinci kez seçilen Tanju Özcan, Bolu halkının güvenine layık, halktan yana hizmet anlayışını kararlılıkla sürdüren, dürüst ve şeffaf bir kamu yöneticisidir. Kendisine yönelik bu haksız saldırıların arkasındaki amacı halkımız gayet net bir şekilde görmektedir.

"Sorumluluk tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığı'na aittir"

Yangından haberdar olduğu ilk andan itibaren iki gün boyunca hiç uyumadan müdahale ve kurtarma çalışmalarının başında bulunan Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’a yönelik iktidar tarafından girişilen itibar suikasti ile maalesef olayın asıl failleri gizlenmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle ilgili mevzuat ışığında kamuoyunu aydınlatma ihtiyacı doğmuştur. Belediye Kanunu uyarınca, il belediye başkanlıkları, büyükşehir belediye başkanlıklarından farklı olarak sadece kendi mücavir alanlarında, bir başka ifadeyle merkez ilçe sınırlarında yetki sahibidir. Yangının meydana geldiği Kartalkaya alanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen Köroğlu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırları içerisinde kalmaktadır. Bolu Belediyesinin herhangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı alan, 5302 Sayılı İl Özel İdare Kanunu uyarınca Bolu İl Özel İdaresinin yönetiminde olup, söz konusu kanunun Acil Durum Planlamasını düzenleyen 69. Maddesinde yangın da dahil olmak üzere acil durum planlamasının yapılması Bolu İl Özel İdaresinin sorumluluğundadır. Ancak kurum ve kuruluşlar, ihtiyaç duydukları yangın yeterlilik belgesi için öncelikle en yakın ilçe belediyesi, eğer yeterli olanak yoksa il belediyesi itfaiyesine dilekçe ile başvurarak ücreti karşılığında inceleme ve rapor talep edebilirler. İl Belediyesi, doğrudan görev ve sorumluluğu olmamasına karşın talep üzerine ilgili alana gider, çalışmasını yapar ve yönetmeliğe uygunluk açısından rapor tanzim eder. Bu işlemden sonraki sorumluluk tamamen raporu talep eden kurum ve kuruluş, raporu belge olarak kabul eden ve kati yetkili olan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na aittir.

"Apar topar belge edinme çabasına girildiği ihtimalini akıllara getirmektedir"

Siyasi iktidar olayın sorumluluğundan kaçmak çabasıyla, halkımızın acısını yaşamasına saygı göstermeden manipülasyon çalışmalarına hızla başlamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığının Basın Danışmanı tarafından henüz yurttaşlarımızın cansız bedenleri binadan çıkarılmamışken medyaya servis edilen otele ait yangın yeterlilik belgesi, 2007 yılında AKP tarafından yönetilen Bolu Belediyesince düzenlenmiştir. Bununla birlikte söz konusu belgenin hayatın olağan akışına uygun olmayan biçimde başvuru tarihiyle aynı gün, yani 27 Kasım 2007’de tanzim edildiği görülmektedir. Bir günlük mesai içerisinde dilekçe verilmesi, itfaiye ekiplerinin 45 kilometre uzaklıktaki tesise gidip 12 katlı binayı incelemesi, geri dönüp rapor yazması ve otel yetkililerine teslim etmesi olağandışı görünmektedir.

Öte yandan söz konusu belgenin, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca Bakanlar Kuruluna sevk edildiği tarih olan 27 Kasım 2007’den sadece beş gün önce alınmak istenmesi dikkat çekmektedir. Bu durum, yeni yönetmeliğin sorumluluklarından kaçmak için apar topar belge edinme çabasına girildiği ihtimalini akıllara getirmektedir.

"Amaç, denetim konusunda tek yetkili olan Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumluluğunu perdelemektir"

Devletin resmi haber kurumu Anadolu Ajansı tarafından Bolu Belediyesini suçlama maksatlı servis edildiği değerlendirilen 2 Ocak 2025 tarihli yangın yeterlilik belgesi, otele değil, otelin kayak merkezinde, bir başka firma tarafından işletilen 70 metrekarelik kafe ve restorana aittir. Yangın bu bölümde değil, otele ait ara kattaki restoranda başlamıştır. Öte yandan otel, 12 Aralık 2024’te yangın yeterlilik belgesi talebiyle Bolu Belediyesine başvurmuş, itfaiye personeli 16 Aralık’ta denetim gerçekleştirmiş, otelin yangın önlemleri kapsamındaki dokuz kriterden sekizinin uygunsuz olduğu raporlanmıştır. 24 Aralık 2024’te belediyeye ikinci bir başvuru yapan otel, yeni bir dilekçeyle belge talebini iptal etmek istediğini belirtmiştir. Bolu Belediyesi, 25 Aralık 2024’te otele cevaben tanzim ettiği yazı ile talebin iptalini gerçekleştirmiştir. İktidar tarafından yürütülen algı operasyonu, otel için tanzim edilen 'uygun değildir' belgesini yok sayıp 70 metrekarelik kafeye verilen 'uygundur' raporu üzerinden kamuoyunda kafa karışıklığı yaratma üzerine kurgulanmaktadır. Yandaş basının tüm unsurları, tek bir ağızdan, 'yangında Bolu Belediyesi İtfaiyesinin sorumluluğu varmış' gibi bir algı oluşturma çabasına girmiştir. İtibar suikastine dönüşen bu tablonun arkasındaki amaç, denetim konusunda tek yetkili olan Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumluluğunu perdelemektir.

"Uygulanmak istenen bu kirli planı kabul etmemiz mümkün değildir"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yangından sonra yaptığı açıklamalarda olayın tüm yönleriyle araştırılacağı ve gerçek suçluların tespiti konusunda devletin tüm gücüyle çalışacağını belirtmesine karşın kamuoyunda sanki 'suçlu Bolu Belediyesi ve bürokratlarıymış' yönünde bir algı oluşturma çabası halen sürmektedir. İktidar tarafından oluşturulan mevzuat ve ilgili Bakanlığa verilmiş yetkiler ortadayken uygulanmak istenen bu kirli planı kabul etmemiz mümkün değildir. Bolu Belediye Başkanımız ve bürokratlarının yetkileri olmadığı bir alanda yaşanan facia sonrası iktidar unsurlarını korumak için kurban edilmeye çalışılması, ne hukukla ne ahlakla ne de etikle açıklanabilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2007’de çıkardığı Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ile konaklama amaçlı yapılarda alınması gereken yangın önlemlerini belirlemiştir."