Kartalkaya'daki otel yangını faciası... CHP'li Atalar: "Kültür ve Turizm Bakanı, turizm sezonunun başlamasından dolayı yangın önlemlerini esnetti"

Kartalkaya'daki otel yangını faciası... CHP'li Atalar: "Kültür ve Turizm Bakanı, turizm sezonunun başlamasından dolayı yangın önlemlerini esnetti"

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Bolu Grand Kartal Otel yangını yaşanmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yazışmalarında Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un onayıyla turizm sezonunun başlaması nedeniyle angın önlemlerinin esnetildiğini açıkladı. Ersoy’a çağrıda bulunan Atalar, “Görevde kalmaya devam ederek bu sorumluluğu taşıyamazsınız. İstifa ederek halkın güvenliğini hiçe sayan bu yönetim anlayışının bedelini ödemelisiniz” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, parti genel merkezinde Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Bolu Grand Kartal Otel yangınına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Atalar, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Bolu Grand Kartal Otel yangını yaşanmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yazışmalarında Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un onayıyla turizm sezonunun başlamasından dolayı yangın önlemlerinin esnetildiğini açıkladı.

''Bakan'ın onayıyla yangın önlemlerinin esnetilmesi skandaldır”

''Henüz yangın dahi söndürülmemişken neden ivedilikle açıklama yaptı” sorusunun cevabının ise Bakanlık yazışmalarında ortaya çıktığına ifade eden Atalar, Bakan Ersoy’un onayıyla turizm sezonunun başlamasından dolayı yangın önlemlerinin esnetildiğini şöyle açıkladı:

“26 Mayıs 2024 tarih ve 5145749 sayılı Bakan onayında, yangın önlemleri uygunluk yazıları hakkında bir yazıyla Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğin Geçici Madde 1’de tesislerin yangın önlemlerinin yeterli olduğuna dair ilgili kurumdan uygunluk yazısı alınarak Bakanlığa ibraz etmesinin zorunlu olduğu 30 Nisan 2024 tarihini, bu sürenin geçmesinden 26 gün sonra ‘Verilen süre sonunda yapılan incelemede yangın önlemlerinin yeterli olduğuna ilişkin uygunluk yazısı gönderemeyen tesislerin sayısı ve turizm sezonunun başlamış olması göz önüne alınarak’ 31.08.2024’e uzatmış, 3’er aylık süreler verilmiş ve daha da kötüsü tesislerin arşiv dosyasında bulunan itfaiye uygunluk yazılarının kabul edilmesi ile bakan onayı verilmiştir. Yani sayın Bakan oluruyla turizm sezonunun başlamasından sebep yangın önlemleri esnetilmiştir. Bakanlığın yangın önlemlerine ve denetimlerine bakış açısının ne olduğu anlaşılmıştır.

23 Eşylül 2024 tarih ve 5709651 sayılı iç yazışma ile Bakanlığın kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir biçimde yangın önlemlerine ilişkin olarak görev, yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı ve 'tesislerinin hak kaybına uğrayarak mağduriyetlerine sebebiyet verilmesini teminen' diyerek yangın önlemlerine ilişkin olarak kontrolörler kurulu başkanlığı personeline ilgili iç genelge hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığı talimatı verilmiştir.''

Atalar, yangın denetimlerine ilişkin işletmeci ve tesis sahiplerinin mağdur edilmemesinin talimatlandırılmasını ''skandaldır'' olarak nitelendirdi ve Bakan Ersoy’un onayıyla yapılanların ''fffedilemez bir görevi ihmal suçu'' olduğunu vurguladı.

''Bakanlık tesis sahipleri ve işletmecilerin mağdur olmamasını ve çıkarlarını gözetmiştir''

Bu talimat ve genelge hükmü iptaliyle açıkça tesis sahiplerinin gözetildiği, müşteriler ve tesis personelinin güvenliğinin tehlikeye atıldığına dikkat çeken Atalar, “Bakanlığın Bakan oluru, talimat yazısı ve genelge hükümleri iptali esasen, Bakanlığın kanun ve yönetmeliklerle kendine yüklenen yangın güvenliğine ilişkin denetim sorumluluğunun bizatihi farkında ve bilincinde olduğunu, ancak tesis sahipleri ve işletmecilerin mağdur olmamasını ve çıkarlarını gözetmiştir. Bu durum müşteri ve personel güvenliğinin hiçe sayıldığının apaçık ilanıdır” dedi

''Otelin sahibi Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı yönetim kurulu üyesi''

Atalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı yazısıyla tesislere yangın önlemlerine uymamak adına her türlü kolaylık sağlandığını kaydederek şunları söyledi:

''Ülkemizin tanıtımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA)’nın harcadığı bütçeler ne yazık ki Bakanlığın yangın önlemleri ve denetimlerine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle boşa harcanmıştır. Bileşik tesisler, konaklama tesisleri ile turizm amaçlı kiralama belgesi düzenlenen yerlerde cironun binde 5’ini ve hazine yardımı da alan TGA hiçbir fayda maliyet analizi ya da etki analizi yapmadan tanıtımlar yaparken açıklamalara göre 2024 yılında turizm payı olarak yaklaşık 4.5 milyar TL ve hazine yardımı olarak da 4 milyar TL gelir elde etmiştir. Bu 8.5 milyarlık bütçe tanıtıma harcandığı kadar tesisler ve denetimler için harcanmış olsaydı bu facia yaşanmamış olacak ve ülke tanıtımına daha fazla katkısı olacaktı. Ancak otelin sahibinin de TGA yönetim kurulu üyesi olmasından da anlıyoruz ki Bakanlığın da Ajansın da tesisler ve denetimler konusunda yetkisinin, görevinin ve sorumluluğunun farkına varması ve yönetim anlayışını değiştirmesi gerekiyor.''

Atalar’dan Bakan Ersoy’a: ''İstifa edin''

Bakan Ersoy’un yaptığı açıklamaların, sorumluluk kabul etmekten uzak, gerçekleri örtbas etmeye yönelik bir çaba olarak değerlendiren Atalar, ''Olayın olduğu günden bu yana da sessizliğini korumaktadır. Yangın felaketi, yalnızca teknik bir sorun değil, Bakanlığın yönetim anlayışının bir sonucudur. Sayın Bakan Ersoy’a çağrımız nettir. Görevde kalmaya devam ederek bu sorumluluğu taşıyamazsınız. İstifa ederek halkın güvenliğini hiçe sayan bu yönetim anlayışının bedelini ödemelisiniz. Bu sürecin yakın takipçisi olacağımızı ve kamuoyu adına hesap sormaya devam edeceğimizi buradan tekrar ediyoruz” diye konuştu.

''Bu facia, ihmallerin ve çıkar çatışmalarının gölgesinde yaşandı''

Atalar, 2025 yılının, “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatarak, “Ancak bu yıl, sorumsuzluklarla yok edilen ailelerin yasıyla başladı. Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de yaşanan ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 51 vatandaşımızın ise yaralanmasına yol açan yangın faciasının yarattığı tarifsiz acı, hepimizin ortak acısıdır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine sabır ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Ancak bu facia, ihmallerin ve çıkar çatışmalarının gölgesinde yaşandı. Sorumluluk alması gerekenler ise hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar” dedi.

''Bakan ilk açıklamasında sorumluluğu yönlendirmeye çalıştı”

Yaşanan olayda yalnızca tesisin değil aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sistematik başarısızlıklarını gözler önüne serildiğini söyleyen Atalar, “Sorumluluk anlayışının da olmadığını gösterdi. Bu faciayı daha vahim hale getiren ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un henüz yangın söndürülmemişken ilk açıklama olarak sorumluluğunu yönlendirmeye çalışması olmuştur. Sayın Bakan açıklamasında otelin 2021 ve 2024 yıllarında denetimlerinin yapıldığını, düzenli kontrolleri ve yeterlilikleri de itfaiye tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Sayın Bakan ya kendi bakanlığının yetki ve sorumluluk alanını bilmiyor ya da bu facianın sorumluluğunu almamak için bildiklerini çarpıtıyor” dedi.

''Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edilen bir alanda Bakanlığının sorumlu olmaması mümkün mü?''

Atalar, otelin bulunduğu yerin Bolu Belediyesi ve ilçe belediyeleri dahil hiçbir belediyenin belediye sınırları ve mücavir alanı içinde yer almadığına dikkati çekerek, “Köroğlu Dağlarında bulunan Kartalkaya mevkisindedir. 1982 yılında Kış temalı olarak Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edilen bir alanda, turistik bir tesiste meydana gelen bu yangından Bakanlığın sorumluluğunun olmaması mümkün mü” diye sordu.

''Kendi hukuki sorumluluğunu üstlenmeyenler, yetkisi ve sorumluluğu olmayanlara ahlaki sorumluluk yükleyemez''

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununu hatırlatan Gülşah Deniz Atalar, belgelendirme başvurusunda bulunan işletmelerin denetimi, belgeli yatırım ve işletmelerin niteliklerinin denetimi ve işletmelerin sınıflandırılması yetki, görev ve sorumluluğu Bakanlığa ait olduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Kanun maddesinde yer alan bu açık sorumluluktan kaçma iradesini anlamak mümkün değil. Kaldı ki Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, turizm yatırım ve işletmelerinin ve işletme ile personel nitelikleri Bakanlık denetimine tabidir. Denetimler, Bakanlık kontrolörleri ve müfettişlerince gerçekleştirilir.

Denetim elemanları, yıllık programlar doğrultusunda turizm işletmelerini rutin olarak denetler. Ayrıca insan ve çevre sağlığı ile mal ve can güvenliğinin sağlanmasına, müşterinin haklarının korunmasına yönelik tedbirler de incelenir. Bakanlığın yetki, denetim ve sorumluluk alanlarına dair mevzuat hükümleri çoğaltılabilir ancak yetki, denetim ve sorumluluk konusunda kimin yetkilendirildiği çok açıktır. Ama iktidar sahipleri kurallara işlerine geldikleri zaman uyan, işlerine gelmediğinde de kaçan anlayışı benimsemiştir. Kendi hukuki sorumluluğunu üstlenmeyenler, yetkisi ve sorumluluğu olmayanlara ahlaki sorumluluk yükleyemez.''