Çorum esnafını ziyaret eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin: "Vatandaşa bir dokun bin ah işit"

Çorum esnafını ziyaret eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin:  "Vatandaşa bir dokun bin ah işit"

Haber: Erkan Karaca

(ÇORUM) - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Çorum'da esnafı ziyaret etti. Şahin'e dert yanan vatandaş, "İçi yenmiş karpuza döndü memleket. Karpuz var mı, görünüşte var ama içimiz yok. İçi olmayanın dışı bir işe yaramaz. Bir an önce seçimin yapılması lazım. Bir an önce sandık gelsin ehlinin eline geçsin. Siyasetten anlamak başka, ekonomiden anlamak başka. Hem ekonomiden hem siyasetten anlaması lazım bir yönetenin" diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şahin, Çorum’da esnafa ziyarette bulundu, sorunlarını dinledi. Vatandaşlarla sohbet eden Şahin, "Çorum'da vatandaşa bir dokun bin ah işit" dedi.

Yaşadıkları sorunları anlatan vatandaşlar, İdris Şahin’e dert yandı.

Selahattin Cerit, "14 bin lirayla nasıl iyi olacaksak... Sadece şu leblebiyi 50 liraya aldım. Bakar mısınız şunun haline gerçekten yazık. Ben 26 sene çalıştım. İtfaiye emeklisiyim. 26 sene... Bu Allah’tan reva mı, bütün halka soruyorum. Eğer 14 bin 500 lirayla geçinen varsa buyursun geçinsin. Duysun bütün millet. Tam 26 sene görev yaptım ben, itfaiyeciyim ama maalesef daha yeni 14 milyon 500 bin lira maaş alıyorum. Günah yahu" diye konuştu.

İdris Şahin de “Sadece leblebi yiyebiliyoruz. İşte emeklinin halini görmeyenler utansın. Bin 969 lira verip de 'Benim emeklim geçiniyor' diyenler utansın. Biz onun farkındayız merak etmeyin" dedi.

"25 sene yöneten adamın elinden kurtulalım artık"

Bir çiftçi de şöyle yakındı:

“Çorum çiftçisi değil, dünya zorda. 25 sene yöneten adamın elinden kurtulalım artık. Bir de siz Meclis'e gelecekseniz, Meclis'in yemeğini keseceksiniz. Orada et yemeyeceksin, fakir burada 200 liraya et yiyecek. Ben geldim yemedim yemem de. O parayı yiyene de helal etmiyorum. Niye 200 liraya 25 liraya et yenmez. Soğandan 600 lira zarar ettim. İhracat kapalı. Ekin 7 liraydı 6 liraydı. Şimdi 5’li çeteye çıktı. Ekin 12, 14 lira. 5’li çeteye düştü. Ben 6 liraya arpa vurdum. Arpa şimdi 10 lira. Ben çeteleri takip ediyorum hep. Çetelerle burada aldılar aldılar hastaneye doldurdular hep. Şimdi bizim hastaneye git 100 tane güvenlik var, 200 tane güvenlik var. Ankara Bilkent’e git 25 tane. Geçen ben gittim gördüm. Sordum merak ettim, müdüre burada niye 25 tane dedim. Burayla özel çalışıyoruz ama devletin dedi. Vallahi 25 tane güvenlik var.”

Naile Bağcı da “Gelinim damatlarım var. Kızım damatlarım asgari ücretle çalışıyorlar, TOKİ’ye yazılmışlardı ikisine de çıkartmadılar. Kurayla olmuyor. İstediklerine veriyorlar. 2 tane yavruları var" şeklinde konuştu.

“20 senedir KPSS’ye giriyorum, atanamadım"

İdris Şahin’e atama bekleyen bir öğretmen de dert yandı. Zehra Şanlıtürk, “Atanamayan öğretmenim. Neredeyse 20 seneye yakındır KPSS’ye giriyorum. 84 küsür puan da aldım atanamadım. Devamlı torpiller, mülakatlar, adam kayırmalar. Ne Belediyeye işe girebiliyoru ne hak ettiğimiz yerdeyiz. Ben yüksek lisans mezunuyum ve evde oturuyorum. Lise mezunları belediyede masa başında çok güzel çalışıyor. Bu konuştuklarımın burada kalmasını istemiyorum. Lütfen bunları çok dikkate alın, benim gibi mağdur olan yüzbinlerce öğretmen var. Her sene sınavlara giriyoruz atanamıyoruz. Tekrar bir dahaki sene sayı fazlalaşıyor. Yani gittikçe daha kötü bir duruma geliyoruz. Bu bizim sorunumuz değil aslında. Biz bu ülkenin evladıyız. Biz vergilerimizi veriyoruz. Biz bütün vatani görevlerimizi yapıyoruz. Yani ne gerekiyorsa yapıyoruz. Vatana millete hayırlı insanlarız. Biz de namaz kılıyoruz biz de oruç tutuyoruz. Yani bir şekilde bize geri dönüş olsun istiyoruz" diye konuştu.

“Bir an önce seçimin yapılması lazım"

İdris Şahin, parkta karşılaştığı bir emekliye "Emekli maaşıyla ilave takviye olmadan geçinebiliyor musun” diye sordu. Emekli vatandaş Mustafa Çekilmez, şu cevabı verdi:

“Bugün maaşla geçinilmez. Bir hanede üç kişi varsa üç bin lira günlük... Bin lira peynir. Hayat bitti yani. İçi yenmiş karpuza döndü memleket. Karpuz var mı, görünüşte var ama içimiz yok. İçi olmayanın dışı bir işe yaramaz. Bakıyorsun ki karpuz, içini yemiş yani. Mesajım şu; Sayın Babacan iş adamı. İş adamı demek ekonomiden anlayan demek. Ekonomiden anlayan birinin, 'gece mi seçim olur gündüz mü, yarın olsun öbür gün olsun' demeden bir an önce seçimin hemen yapılması lazım. Bir an önce sandık gelsin ehlinin eline geçsin. Siyasetten anlamak başka, ekonomiden anlamak başka. Hem ekonomiden hem siyasetten anlaması lazım bir yönetenin. Sefalet diz boyu. Hem de nasıl diz boyu ki vatandaşa soruyorsun kimsenin yüzü gülmüyor. 'İçini yemiş karpuz, karpuz vazifesi yapar mı' diyor. 'Bilmiyoruz ne alemde olduğumuzu bilmiyoruz' diyor. Ülke bazen böyle kaybolur. Her savaş silahla olmaz. Bazen böyle içeriden karpuzun yediği gibi ne yaptığını bilmez bir ortama sokulur. Millet kendini kaybeder ondan sonra da döneriz."