Cumhurbaşkanı Erdoğan: Depremin üzerinden 2 yıl bile geçmeden enkazı kaldırdık... Aynı inşa ve ihya başarısını Gazze'de de İslam dünyası olarak sergileyebiliriz
![Cumhurbaşkanı Erdoğan: Depremin üzerinden 2 yıl bile geçmeden enkazı kaldırdık... Aynı inşa ve ihya başarısını Gazze'de de İslam dünyası olarak sergileyebiliriz](https://64k.net/media/anka_img/202502/c9eff8a2-51a4-4121-ba2c-424dce17baff.jpg)
(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2023 depremlerinde yaşanan yıkımı 2 yıl bile geçmeden kaldırdıkları ifade ederek, "Aynı inşa ve ihya başarısını Gazze'de de İslam dünyası olarak sergileyebiliriz. Evelallah çok kısa sürede Gazze'yi yeniden ayağa kaldırabiliriz. Yeter ki, Gazzelilerin zaten hakkı olan bu para İsrail'den tahsil edilsin" ifadesini kullandı.
"Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. İsrail'in hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesine izin verilemez. Netanyahu, 15 ay süren katliamlarına rağmen topraklarından kopartamadığı Gazzelilere yer arayacağına Gazze'de yol açtığı 100 milyar dolarlık zararı tedarik edeceği kaynak aramalıdır" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen “Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği Toplantısı”nda kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti. Erdoğan, Türk ve Malay halkları arasındaki ilişkilerin köklerinin 16'ncı yüzyıla dayandığını anımsatarak, "Üretim, tüketim, dağıtım alışkanlıkları kökten değişirken, eş zamanlı olarak dünyamız yeni bir paylaşım kavgasına doğru sürükleniyor. Bu değişim fırtınası küresel ölçekte siyasi, sosyal ve ekonomik birtakım kırılmaları beraberinde getiriyor. Yine bu süreçte ülkeler arasındaki rekabetin daha yıkıcı hale geldiğini, kutuplaşmanın daha da arttığını, korumacı ve tek taraflı yaklaşımların rutinleştiğini müşahede ediyoruz. Burada öncelikle bir hususun tespitinin iyi yapılması gerekir. Küresel sistemin banileri İkinci Dünya Savaşı'nın galipleridir. Beynelmilel münasebetlerden, ekonomi, finans ve ticarete kadar birçok alanda oyunun kurallarını belirleyenler aynı ülkelerdir. Son 80 yıldır Doğu’dan Batı’ya aktarılan yer altı ve yer üstü kaynaklarının önemli bir kısmı yine bu ülkelerin ekonomik, siyasi ve askeri gücünü desteklemek, halklarının refahını finanse etmek için kullanılmıştır" ifadesini kullandı. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu adaletsiz düzene itirazımızı açıkça dile getiriyoruz"
"Bundan 80 yıl öncesinin olağanüstü şartlarında insanlığa biçilen bu elbise, kabul edelim ki dünyamıza artık çok dar geliyor. Bunun da işaretlerini geniş bir yelpazede hepimiz görüyoruz. Dahası son dönemde giderek artan dayatmaları imtiyazlarını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları olarak değerlendiriyoruz. Haklı olanın güçlü değil, gücü elinde bulunduranın her zaman haklı çıktığı bu adaletsiz düzene itirazımızı her zeminde açıkça dile getiriyoruz. Türkiye olarak biz şuna inanıyoruz. Her şeyden önce nüfusu yaklaşık 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz. Dünya nüfusunun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, küresel istikrar ve barışa hizmet etmesi beklenemez. Aynı durum küresel yönetim sisteminde temsil imkanı bulamayan diğer gruplar için de geçerlidir. Dolayısıyla ekonomiden diplomasiye, ticaretten güvenliğe, sorunların çözümü için yeni bir anlayışa, yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var. Herkesi kucaklayan adil, paylaşımcı, farklılıkları zenginlik olarak gören ve güven esasına dayalı bir sistemin inşası tercihten öte zorunluluktur. ‘Dünya 5'ten büyüktür’ şiarımız işte bu yeni düzen arayışlarının sembollerinden biri haline gelmiştir. Unutmayalım ki; altta kalanın canının çıktığı bir yerde yalnızca keder olur, gözyaşı ve acı olur."
"Saldırılar sona ermeli"
Erdoğan, Malezya ile ticareti 10 milyar dolara çıkarma hedefinde olduklarını belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"İsrail'in soykırım uyguladığı Gazze'de katliamların başladığı ilk günden itibaren çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. BM Genel Kurulu dahil tüm platformlarda İsrail'in devlet terörüne dikkat çektik. Zulmü lanetledik, Filistin'in haykıran sesi olduk. Gazze'ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardımın yanı sıra İsrail'le ticari ilişkileri tamamen durdurarak tepkimizi çok net ortaya koyduk. Saldırıların sona ermesi ve sorumluların uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için de her türlü gayreti gösterdik. 15 ay boyunca aralıksız süren çabalarımızdan dolayı çok baskı gördük. Tehdit edildik. Siyonist lobinin itibar suikastlarına maruz kaldık. Ama hiçbir zaman zulme ve zalime boyun eğmedik. Gazzeli ve Filistinli mazlumları bir an olsun sahipsiz bırakmadık. Bu süreç bizlere uluslararası sistemin acizliğini gösterdi. İsrail'in Gazze'de çoğu çocuk ve kadın 61 bini aşkın Filistinlinin hayatına mal olan katliamlarına BM Güvenlik Konseyi biraz önce dile getirdiğim sebeplerden ötürü maalesef dur diyemedi. Bilhassa Batı Dünyası 471 gün süresince çok kötü bir imtihan vermiştir. Yüzlerce gazetecinin katledilişini seyreden uluslararası basın kuruluşları ile insan hakları örgütleri aynı şekilde Gazze sınavında sınıfta kalmıştır. 471 gün boyunca insani değerler ve uluslararası hukuk adına gerçekten büyük çöküşe şahit olduk. 360 kilometrekareye sıkıştırılan 2 milyon insan son asrın en vahşi en barbar soykırımlarından birini iliklerine kadar yaşadı. Buna rağmen izzet kelimesinin gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına her birinde ete kemiğe büründüğü Gazzeli kardeşlerimiz teslim olmadı, zalimler karşısında diz çökmedi, vatanlarını terk etmedi. Direniş güçlerinin kahramanca mücadelesi sayesinde İsrail stratejik hedeflerine ulaşamadı. Neticede bizim de katkı verdiğimiz bir süreç sonunda 19 Ocak'ta Filistin direniş hareketi Hamas ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Ancak İsrail'in hukuk tanımaz ve şımarık tavrını sürdürdüğünü görüyoruz.
"Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez"
Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin bizce ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Bu arada Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Gazze'de 61 binden fazla masum şehit oldu. Okullar, kiliseler, camiler, üniversiteler bombalandı. Gazze'deki binaların neredeyse yüzde 80'i yıkıldı. 50 milyon tonu aşkın devasa enkazdan bahsediliyor. Gazze'deki yıkımın mali faturasının 100 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu ağır faturanın müsebbibi İsrail ve Netanyahu hükümetidir. İsrail kendi başına bu faturayı mutlaka ödemelidir. İsrail yönetiminden öncelikle sebep oldukları yıkımın bedeli tahsil edilmeli, bununla Gazze'deki yeniden inşa süreçleri başlatılmalıdır. Tazmin edilmeyen her zarar faili azgınlaştıracaktır. İsrail'in hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesine izin verilemez. Netanyahu, 15 ay süren katliamlarına rağmen topraklarından kopartamadığı Gazzelilere yer arayacağına Gazze'de yol açtığı 100 milyar dolarlık zararı tedarik edeceği kaynak aramalıdır.
"Gazze'yi yeniden ayağa kaldırabiliriz"
6 Şubat 2023 depremlerinde gerçekten büyük bir yıkım yaşadık. 53 binden fazla canımızı kaybettik. 311 bini aşkın bina kullanılamaz hale geldi. Bu vahim tabloya rağmen depremin üzerinden 2 yıl bile geçmeden enkazı kaldırdık. İnşaatlara başladık ve şimdiye kadar 201 bin konutu teslim ettik. Bu yıl bitmeden 453 bin konut ve iş yerini teslim edeceğiz. Aynı inşa ve ihya başarısını Gazze'de de İslam dünyası olarak sergileyebiliriz. Evelallah çok kısa sürede Gazze'yi yeniden ayağa kaldırabiliriz. Yeter ki, Gazzelilerin zaten hakkı olan bu para İsrail'den tahsil edilsin. Aynı şekilde İsrail devleti ve haydut yerleşimciler tarafından gasp edilen evleri, arazileri, iş yerleri de hak sahibi Filistinlilere iade edilmelidir. Gazze'nin yeniden imarının yanı sıra Başkenti Doğu Kudüs olan Bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti kurulması için de çabalarımızı arttırmamız büyük önem arz ediyor. Tüm bunların mazlum Filistin halkına hem bir kardeşlik vazifemiz, hem de vicdan borcumuz olduğuna inanıyorum."