DEVA Partisi'nden, tutuklu gençler için Sincan Cezaevi önünde açıklama: "Gençleri derhal serbest bırakın, bu hukuksuzluklara son verin"

DEVA Partisi'nden,  tutuklu gençler için Sincan Cezaevi önünde açıklama: "Gençleri derhal serbest bırakın, bu hukuksuzluklara son verin"

(ANKARA) - DEVA Partisi Gençlik Çalışmaları Başkanlığı, 19 Mart’ta başlayan protestolarda gözaltına alınan gençlere destek amacıyla Sincan Cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptı. DEVA Partisi Gençlik Çalışmaları Başkanı Mehmet Sait Başaran, "Bu gençleri derhal serbest bırakın. Bu hukuksuzluklara derhal son verin. Bu ülkenin gençliğine olan borcunuzu derhal ödeyin. Zira siz, bu gençliğe bir gelecek borçlusunuz. Ve bilin ki, o gelecekte sizin yeriniz yok" dedi.

DEVA Partisi Gençlik Çalışmaları Başkanlığı, 19 Mart’ta başlayan protestolarda gözaltına alınan gençlere destek amacıyla Sincan Cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptı. DEVA Partisi Gençlik Çalışmaları Başkanı Mehmet Sait Başaran, açıklamada şunları kaydetti:

"Bugün Sincan Cezaevi önündeyiz. Bugün içeride olmaması gereken gençlerin haklarını savunmak, onlara ses olmak için buradayız. Bu gençler ki fikirlerini özgürce ifade etmek adına, Anayasa’dan aldıkları meşru hakla çıktılar meydanlara. Ama karşılarında hukuku bir sopa gibi kullanan, yargıyı baskı aracı hâline getiren bir iktidarın zulmünü buldular. Bu gençler bugün olması gereken yerlerden çok uzakta. Ailelerinin yanında, okul sıralarında, işinin başında olması gereken gençler; bugün Sincan’ın, Silivri’nin karanlık zindanlarında tutuluyor.

Unutulmasın, bu gençler hırsızlık yaptıkları için değil, haram lokma yedikleri için değil, birinin canını yaktıkları, birine zarar verdikleri için değil; sadece geleceklerinin mücadelesini verdikleri için buradalar. Genç nüfusa sahip olan ülkemizde ne acıdır ki gençlerin gündemi ne eğitimi ne kariyeri. Gençlerin tek gündemi, öngörülemez bir gelecek.

"Gençlik ne iktidar partisinin paranoyasına ne muhalefetin siyasi manevralarına sıkıştırabilir"

Bu gençler bugün sokaklarda adaletin mücadelesini veriyor. Üniversitelerde hukukun, meydanlarda özgürlüğün, kampüslerde bağımsızlığın kavgasını veriyor. Gençlik ne iktidar partisinin paranoyasına ne muhalefetin siyasi manevralarına sıkıştırılamaz. Biz böyle bir düzeni reddediyoruz. Son 10 yılda artan baskı politikalarının en çarpıcı örneği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve beraberindeki yurttaşlara uygulanan hukuksuzluk olmuştur. Ve bu hukuksuzluk, gençlerin sabrını taşıran son damla olmuştur.

Bugün meydanlardaki gençler yalnızca belli bir kişiyi ya da belli bir zümreyi savunmuyor. Bugün orada olan gençler yalnızca bir partinin mensubu da değil. Bugün aklı hür, vicdanı hür gençler; tarihin onlara yüklediği onurlu bir sorumluluğun gereğini yerine getiriyor. Biz DEVA Partisi Gençlik Teşkilatları olarak, bu haklı gençlik mücadelesinin sonuna kadar yanındayız. Sokaklarda, kampüslerde, Meclis koridorlarında. Gençliğin olduğu her yerde biz varız. Çünkü biz mücadelenin yılmaz öncüleriyiz. Bugün sadece Sincan’da değil, farklı cezaevlerinde tutulan 18 yaş altı çocuklar da var. Çocuklar adaletle değil, zulümle muhatap ediliyor. Oysa devletin görevi onları cezalandırmak değil, korumaktır.

Bugün tutuklamaların hukuksuzluğundan bahsederken, CMK 100. maddeyi hatırlatmak isterim. Tutuklama önlemdir, ceza değil. Ancak bugün bu madde, iktidarın hoşuna gitmeyen her sesi susturmak için kullanılıyor. Ortada somut delil yokken, kaçma şüphesi yokken tutuklamalar adalet değil, baskı aracıdır. Adalete güven azaldıkça ülkenin bağımsızlığı tehlikeye girer. Adalete yapılan her müdahale, bu milletin dişinden tırnağından artırdığı vergilerin birkaç gecede yok olmasına sebep olur. Ve en önemlisi gençlerin, yani bizlerin geleceğini ipotek altına alır. Yarın bu ülkeyi emanet edeceğiniz gençlere, ne yazık ki sadece borç içinde bir ülke, umutsuz bir gelecek, sistemsiz bir idare bırakacaksınız.

"Daha kaç nesli heba edeceğiz?"

Bugün Antalya’da 21 yaşındaki Emre, haksız yere elendiği mülakatın isyanıyla ayakta. İstanbul’da 19 yaşındaki Fatma, geçim sıkıntısına karşı ayakta. Ankara’da 29 yaşındaki Mehmet, gelmeyen adalet için ayakta. Ve biz buradan sadece kendi seçmenimize değil, AK Partili gençlere, AK Partili vatandaşlara sesleniyoruz: Bugün susarsanız, yarın başka bir iktidar döneminde sizlerin çocukları da aynı hukuksuzluklara maruz kalabilir. Bugün ses verin. Bu düzene dur deyin. Çünkü biz kişilere değil, bozuk bir düzene karşı ayaktayız. Biz, bu adaletsizliğin mimarlarına karşı mücadele veriyoruz. Ve şunu unutmayın. Tarih ve biz gençler, yalnızca hukuksuzlukları icra edenleri değil bu adaletsizliklere sessiz kalanları da izliyor, not ediyoruz. Bugün gencecik kardeşlerimizin sessiz çığlıklarını duymazsak, yarın bu çığlıklar kardeşlerimizin, evlatlarımızın çığlığı olabilir. Bu ülkenin her bir genç nesli, siyasi baskılardan, adaletsizlikten, dışlanmaktan mı geçmek zorunda? Daha kaç genç kaybedeceğiz? Daha kaç nesli heba edeceğiz? Ve en acısı, her dönemin mağdurları, bir sonraki dönemin zalimleri olmak zorunda mı?

"Bu gençliğe bir gelecek borçlusunuz"

DEVA Partisi olarak bu düzene isyan ediyoruz. Genel Başkanımız Ali Babacan’ın liderliğinde gençlerle el ele güçlü bir Türkiye hayal ediyoruz. Gençlerin önünden, yanından değil arkasından yürüyen bir liderle bağımsız ve özgür bir Türkiye inşa etmek için çalışıyoruz. Bu gençleri derhal serbest bırakın. Bu hukuksuzluklara derhal son verin. Bu ülkenin gençliğine olan borcunuzu derhal ödeyin. Zira siz, bu gençliğe bir gelecek borçlusunuz. Ve bilin ki, o gelecekte sizin yeriniz yok."