Dışişleri Bakanı Fidan: ABD’deki yeni yönetimden problemli alanların ortadan kaldırılmasını bekliyoruz

Dışişleri Bakanı Fidan: ABD’deki yeni yönetimden problemli alanların ortadan kaldırılmasını bekliyoruz

(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Amerika, Türkiye’nin önemli ve stratejik bir partneri. Bu konudaki ilişki modalitesi devam edecektir. Yeni yönetimden de bir önceki yönetim döneminden kalan başta CAATSA (ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası [Countering America's Adversaries Through Sanctions Act]) yaptırımları gibi yaptırımlar olmak üzere diğer problemli alanların ortadan kaldırılması ve Türkiye ile ABD’nin tam iş birliği potasiyelinin ortaya çıkmasını bekliyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile Bakanlık’ta bir araya geldi. Fidan, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında şöyle konuştu:

''AB üyeliği Türkiye için startejik bir hedeftir. Bu konudaki siyasi irademizi Cumhurbaşkanımız 2023 Mayısında tekrar seçildiğinde bir kez daha yinelemişti. AB’nin Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek bir vizyon sunmasını bekliyoruz. Geçmişte bazı Avrupalı liderler Türkiye’nin üyeliği konusunu kendi ülkelerinin iç siyaset malzemesi haline getirmişlerdi. Maalesef bunun sonucunu jeostratejik birtakım kayıplarla hem AB hem Türkiye olarak ödemek zorunda kaldık. Oy kazanmak amacıyla yapılan kimlik siyaseti öngörülebilir ve rasyonel bir anlayışın yerini aldı. Neticede bu durum Türkiye’nin önündeki liyakata dayalı üyelik sürecini ortadan kaldırmış oldu.

Küresel sistemde ve bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye ve AB arasındaki işbirliğinin önemini bir kez daha göstermektedir. AB’nin Türkiye’ye olan yaklaşımını önyargısız, gerçekçi ve liyakat esaslı bir çizgiye çekmesi her iki tarafın da yararına olacaktır.

Ülkemize yönelik kısıtlayıcı tüm tebdirlerin kaldırılmasına yönelik beklentimizi kendisiyle tekrar paylaştım. Bu anlayışla Yüksek Düzeyli Siyasi ve Sektörel Diyalog Toplantıları ile Ortaklık Konseyi Toplantılarının yeniden başlatılması için AB’nin gerekli iradeyi göstermesini bekliyoruz.

“Gümrük Birliği’nin güncellenesi müzakerelerine başlanmalı”

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerine vakit kaybetmeden başlanmalıdır. Böylece Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden dinamik bir gündem oluşması mümkün olacaktır. Bizim için diğer öncelikli konu Vize Serbestisi Diyaloğu’nda ilerleme sağlanmasıdır. Görüşmemizde vatandaşlarımızın vize süreçlerinin kolaylaştırılması beklentimizi de mevkidaşımın dikkatine getirdim.

AB ile göç işbirliğimizin adil bir temelde sahadaki yeni gerçeklere göre güncellenmesi gerekmektedir.

''İsrail ateşkese tam olarak uymalı''

Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında kalıcı, adil bir çözüm için diplomasinin yegane seçenek olduğuna inanıyoruz. Savaşın bir an önce sona ermesi için müzakere sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik girişimlere destek vermeye hazırız. Bugün Gazze’deki ateşkesi ve Filistin’deki son durumu da değerlendirdik. Ne yazık ki İsrail’in saldırılarının devam ettiğini görüyoruz. İsrail’in ateşkese tam olarak uyması gerekmekte.''

Kallas: ''İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü Avrupa yolunda yürümede çok önemli''

Sözlerine Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın sonucunda yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyerek başlayan Kallas, şunları kaydetti:

''Türkiye AB’nin en önemli ortaklarından bir tanesi, Türkiye aday ülke, önemli bir NATO müttefiki ve Avrupa güvenliğinde önemli bir rol oynuyor. Ekonomik ortaklığımızın temelleri her zamankinden daha güçlü ve ticaretten inovasyona, terörle mücadeleye kadar çok çeşitli alanlarda iş birliği yapabiliriz. Tabii ki Kıbrıs konusu, Rusya’ya yaptırımlar gibi farklı görüşler var. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü Avrupa yolunda yürümede çok önemli. Daha fazla yüksek düzeyli diyalog ve iş birliği konularının önemli olduğunu düşünüyoruz. İş birliğimizi detaylarıyla ele aldık. Hem AB-Türkiye arasındaki iş birliğini ele aldık hem de dış politika alanında yapılabilecek iş birliklerini ele aldık.

Esad rejiminin düşüşü sonrasında çok büyük umut ortaya çıksa da aynı zamanda çok büyük zorluklar, sınamalar da var. Suriye halkının Suriye’nin tüm çeşitliliğini temsil edecek yeni bir yönetime ihtiyacı var. Bu AB’nin de amacı. Suriye’nin ekonomik toparlanmasına da destek olmak istiyoruz. AB Suriye üzerinde uygulanan yaptırımları yeni yönetiminin yaklaşımına göre hafifletmeyi amaçlıyor. Türkiye çok fazla sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptı. Bu konuda Türkiye’ye teşekkür etmek istiyorum. Suriye istikrarlı ve güvenli bir ülke olduğunda Suriyeli mültecilerin geri dönmesi mümkün olacaktır.

Türkiye’nin Suriye ile ilgili meşru güvenlik kaygıları olduğunun farkındayız”

Türkiye’nin Suriye ile ilgili meşru güvenlik kaygıları olduğunun farkındayız. Hem Türkiye hem AB açısından tehlikeler söz konusu. Biz de IŞİD’in engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Suriye’nin kuzeyinde atılacak her türlü adımın dikkatle atılması gerektiğini düşünüyoruz.

Gazze’de şiddet döngüsünü ateşkesin kırmasını bekliyoruz. Her iki tarafın da bu anlaşmayı uygulamasını bekliyoruz. Ateşkes geçici ancak bizim kalıcı barışa ihtiyacımız var. İsrailliler ve Filistinliler uzun vadeli barışı hak ediyorlar. AB Filistinlilerin destekçisidir.”

Yaptırımların hafifletilmesi konusunda bir yol haritası öneriyoruz”

Kallas, 27 Ocak’ta yapılacak Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasına ilişkin bir karar alınıp alınmayacağı ve ABD’nin esneklik sağladığı alanların ötesinde esnekliklerin söz konusu olup olmayacağı sorulması üzerine yaptığı değerlendirmede; “Toplantıda bu konuyu ele alacağız. Yaptırımların hafifletilmesi konusunda bir yol haritası öneriyoruz. Suriyeli yöneticilerin attıkları adımlar doğru yönde olursa biz de bir sonraki aşamaya geçerek yaptırımları biraz daha hafifleteceğiz. Bu şekilde başlayacağız” ifadelerini kullandı.

''Yeni bir sayfa açılması gerekiyor''

Hakan Fidan, Türkiye’nin yeni dönemde ABD hükümetinden beklentilerin neler olacağına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

“Her seçim sonrası iktidara gelen hükümetle yeni bir sayfa açılması gerekiyor. Özellikle Amerika’da Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında birçok konuda büyük farklılıkların olduğunu hesaba katarsak bölgemize ve Türkiye’ye yönelik politikalarda da birtakım farklılıkların olmasını beklemek mümkündür diye düşünüyoruz.

''Suriye ve Irak’ta istediğimiz hassasiyetin gösterilmemesi bir güven krizine sebep olmuştu''

Bizim Amerika ile olan ilişkilerimiz ve beklentilerimiz genel itibariyle iktidarda olan partiden ve görüşten bağımsız olarak devletten devlete stratejik ilişkiler ve beklentiler. Bunların başında iki ülkenin de birbirinin güvenliğine hassasiyet duyması, ekonomik ilişkileri ilerletmemiz, her türlü alanda iş birliği yapmamız özellikle Türkiye’yi ilgilendiren bölgesel sorunları çözmede beraber hareket etmemiz önemli konular. Türkiye’nin güvenlik hassasiyetine, özellikle Suriye’de ve Irak’ta bizim istediğimiz oranda hassasiyet gösterilmemesi bunların yanlış fiillerle pratiğe yansıtılması aramızda bir güven bunalımına ve krizine sebep olmuştu. Ama biz diğer ilişkilerimizde de yaptığımız gibi bu ilişkimizde de bu sorun alanını bir parantez açıp bununla ilgilenirken diğer iş birliğinde bulunduğumuz alanları da genişletme yolunda önemli adımlar attık. Amerika, Türkiye’nin önemli ve stratejik bir partneri. Bu konudaki ilişki modalitesi devam edecektir. Yeni yönetimden de bir önceki yönetim döneminden kalan başta CAATSA yaptırımları gibi yaptırımlar olmak üzere diğer problemli alanların ortadan kaldırılması ve Türkiye ile ABD’nin tam iş birliği potasiyelinin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız buna açık, bunu defalarca ifade ettiler. Ama zaman zaman Amerika’daki siyasetin Türkiye-Amerikan ilişkilerinin belli boyutlarını da rehin aldığını da görebiliyoruz. Bu da hayatın bir gerçeği, bunu aşarak yolumuza devam edeceğiz.''