Edip Akbayram için Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda tören düzenlendi

Haber : Oktay YILDIRIM - Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) Usta sanatçı Edip Akbayram son yolculuğuna uğurlanıyor. Akbayram, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen tören ile sevenlerine veda etti. Törene Akbayram'nı eşi Ayten Akbayram, kızı Türkü Akbayram, oğlu Ozan Akbayram ve ailesinin diğer üyeleri sevenleri ve sanatçı dostları katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Zülfü Livaneli bir konuşma yaptı. Livaneli konuşması sırasında kızı Türkü Akbayram’ı sahneye çağırdı. "Hoşçakal babacığım" diyen Türkü Livaneli, "İlkeleri, dimdik duruşu, sarsılmaz, devrimci, Atatürkçü kimliği ile bu ülkeye bir Edip Akbayram geldi, ama asla geçmeyecek. Babam; birimizin memleket hasretinde, birimizin sevdasında, birimizin kavgasında, birimizin umudunda hep yaşayacak. Seni saklayacağım baba; önce kendim için sonra herkes için seni sesinde yaşatacağım" dedi.
Tedavi gördüğü Haydarpaşa Numune hastanesinde çoklu organ yetmezliğinden 2 Mart’ta yaşamını yitiren 75 yaşındaki usta sanatçı Edip Akbayram, Cemal Reşit Rey Konser salonunda veda töreni düzenlendi.
Törene eşi Ayten Akbayram, kızı Türkan Akbayram, oğlu Ozan Akbayram ailesinin diğer üyeleri, sanatçı dostları sevenleri yanı sıra TBB ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Zülfü Livaneli, MSG Başkanı Ferhat Göçer, MESAM Başkanı Recep Ergül, Onur Akın, Fırat Tanış, Ahmet Selçuk İlkan, Nebil Özgentürk, Kubat gibi sanatçı dostları da katıldı. Törende Nebil Özgentürk tarafından hazırlanan Edip Akbayram’ın hayatının anlatıldığı kısa bir film gösteri yapıldı. Film gösteri sonrası Zülfü Livaneli bir konuşma yaptı. Livaneli şunları söyledi:
''Böyle insanlar namuslu yaşadılar namuslu gidiyorlar''
''İnanamıyoruz. Edip Akbayram gibi bir değerin, bir yüreğin, yıllardır Türkiye'nin hayatında olan, Türkiye'ye katkısı olan, ülkenin harcına, mayasına karışmış bir insanı kaybetmeyi olay kolay kabul edemiyoruz. Şunu biliyorum. Ve ona olan saygımızı, sevgimizi bir kez daha göstermek üzere onu uğurlamak için buraya geldik. Edip; edepli, terbiyeli, efendi ve güzel söz söyleyen insan demek. Hakikaten de adıyla müsemma derler ya, adına yakışır bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Çok uzun yıllar boyunca efendiliğinden bir kere, o insanlara karşı yaklaşımındaki saygıdan, sevgiden, nezaketten, ki bugünlerde iyice artık arar olduğumuz, hasretini çektiğimiz o nezaketten ve insan sevgisinden, kim olursa olsun küçük, büyük, şuralı, buralı demeden herkese duyduğu sevgiden mahrum kalacağız maalesef. Böyle insanlar, namuslu yaşadılar ve namuslu gidiyorlar.''
Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal’in, son nefesini vermeden önce eşi Tilda’ya, ''Sevgilim, korkma; biz namuslu yaşadık” dediğini katılımcılarla paylaşan Livaneli, merhum Akbayram’ın kızı Türkü ve torunu Lavin’i yanına davet etti. Türkü Akbayram, konuşmasında şunları söyledi:
''Hoşça kal babacığım''
''Çoğunuzun ‘Edip Abi’si, ama benim babam; canıma can katan, yoluma inanılmaz bir ışık tutan… Ne söylesem, onun bu coğrafyaya, bu ülkeye kattığı değerden daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem, çok eksik kalacak. Ne söylesem onun zerafetini, yüreğini anlatmaya yetmeyecek. Doğduğu andan itibaren hayatı mücadele ve direnişle geçen koca bir ömür babamınki. İlkeleri, dimdik duruşu, sarsılmaz, devrimci, Atatürkçü kimliği ile bu ülkeye bir Edip Akbayram geldi, ama asla geçmeyecek. Babam; birimizin memleket hasretinde, birimizin sevdasında, birimizin kavgasında, birimizin umudunda hep yaşayacak. Seni saklayacağım baba; önce kendim için, sonra herkes için, seni sesinde yaşatacağım. Bir evlat olarak seninle gurur duydum, seninle gurur duymaya devam edeceğim. Hoşça kal babacığım.''
Törende konuşan İmamoğlu da Akbayram’ın tabutuna karanfil bıraktın sonra şu ifadeleri kullandı:
''Edip Akbayram çok özel bir insan''
''Türkiye’nin güçlü seslerinden birisi Edip Akbayram’ı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Çünkü, hepimize çok özel, çok tarifsiz sesiyle, tarifsiz duygular yaşatmış bir insandan bahsediyoruz. Hayatın her evresinde, heyecan duymak istediğinde, sevdasını hissetmek istediğinde ya da bir haksızlığa karşı kendini güçlü hissetmek istediğinde ya da hak mücadelesi veren insanların onurlu duruşunda, mücadelesinde, öyle güçlü bir ses çıkardı ki; insanların tüylerini diken diken ederdi. Böyle bir insanla bu güzel ülkemizin şenlenmesi, cesaretlenmesi çok özel bir durum. Onun için Edip Akbayram çok özel bir insan. Bu ülkenin onurlu, vicdanlı ve ülkesini çok seven bir insan olması, aynı zamanda bu halkın istekleri, duyguları, düşünceleri türkü olup, hepimizin ruhuna işlerde onun sesinde. Milyonların hayatına dokundu ve açıkçası sesi gibi yüreği de güzel bir insandı. Tanımaktan da onur duyduğum, her zaman insandan, sevgiden, eşitlikten yana onurlu duruşundan da taviz vermedi Edip Akbayram. Elbette buraya sığmayan, yurdum insanının her yerde onun için güzel duygular beslediğini, dua ettiğini ve onu her zaman anacağına da inandığım Edip Akbayram’ın, elbette bizlere bir hemşehrimiz, bir sanatçımız, bir güzel insanımız olarak ismini yaşatmak elbette boynumuzun borcudur ve bunu mutlaka en güzel şekilde var etmeliyiz. Ruhumuzda, duygularımızda yaşayacak olan Edip Akbayram'a borcumuzu ödeyeceğiz, ödemek için uğraşacağız.
''Zamansız bir sanatçı''
Tabii zamansız sanatçılar vardır. Zamanı geçmez hiçbir zaman. Edip Akbayram, öyle bir insan. Aynı zamanda bir de cesaretiyle var olan sanatçılar vardır. Cesurdurlar. Her koşulda konuşurlar, her koşulda sesini çıkartırlar. Ve insanlar sessiz, sükun içinde kaldıkları bir ortamda, onun sesiyle ayağa dikilirler ve aslında var olan ama göstermekten çekindikleri cesaretini daha yürekli bir biçimde gösterirler. Ne yazık ki ülkemizin cesur duruşa, cesarete, kendi içindeki savunmalara ya da kötülüklere karşı bu tür duruşlara sıklıkla ihtiyaç duyulmakta. O bakımdan ihtiyaç duyulduğu anda, sesini duyduğunuzda bize hissettirdiği cesaret bakımından çok az sanatçılardan birisiydi Edip Akbayram. Eminim toplumda cesur sanatçılar, cesur duruşlu insanlar hep var olacaktır. Ama Edip Akbayram'ın o zamansız ve her zaman yanımızda olacak olan cesareti ve sesi her daim yaşayacaktır. Bu toprakların en güzel türküleri, onun sesiyle nesilden nesile aktarılmaya devam edecektir. Edip Akbayram’ın ruhu şad olsun. Mekanı cennet olsun. Ailesinin, sevenlerinin, sanat camiamızın ve milletimizin başı sağ olsun. Uğurluyoruz kendisini, ama hiçbir zaman unutmayacağız.''
"Bu topraklarda bu coğrafyada Edip Akbayram'ın şarkıları yankılanacak"
Sanatçı Kubat da duygularını, "Çok üzgünüz Edip abi.. Bir efsaneyi kaybettik muhteşem bir sanatçı ve yeri doldurulamaz. Çocukluğumuzda ideolümüzdü Edip abi sonra tanışma şansım oldu. Abilik etti, dost olduk aile olduk, kişiliği ile de örnek bir insan hepimizin başı sağolsun" diye duygularını dile getirirken, Bedri Baykam ise "Bugün Türkiye çok ünlü bir sanatçısını çok büyük bir müzisyenini çok büyük bir güzel insanını kaybetmedi aynı zamanda büyük bir devremci sol değerlere inanan, Atatürk devrimlerine inanan halkın yaşadığı dertleri kendi derdi sayan ve bunu sesiyle düm dünyada yankılanan muhteşem insanı kaybetti. Biz dostları kimliğini gülüşünü kahkasını sohbetlerini özleyeceğiz, en büyük tesellimiz bin yıl sonrada bu topraklarda bu coğrafyada Edip Akbayram'ın şarkıları yankılanacak" dedi.
"Onun yıldızı en güzel yıldız olarak parlamaya devam edecek"
MSG Başkanı Ferat Göçer ise "Böyle büyük insanların erken gitmesi bizi çok yaralıyor. Onu hep kalbimizde yürüyeğimizde başlıyacak" dedi. Sanatçı Onur Akın da şunları söyledi:
"Şarkımı dinlettim, dinler dinlemez aldı ve okudu. Benim çocukluğumunda siyah beyaz televizyona çıktığında ekrana çıktığında ekrana yapışırdım. Sonra tanıştım kendisiyle, dünyada tüm güzel insan olma özelliğini üzerinde barındaran bir insan. Lavin ona yaşam enerjisi verdi. Edip Akbayram unutulacak biri değil, hayatımızın en acı gününü yaşıyoruz. Hükümetten ricam şu Türkiye Cumhuriyeti Milli Yas ilan etsin Edip Akbayram için tüm Türkiye Edip Akbayram şarkıları çalsın. Onun yıldızı en güzel yıldız olarak parlamaya devam edecek."
"Türkiye'nin artık evlerinde bir Edip Akbayram'ı yok"
Zülfü Livaneli ise "Çok üzgünüz, Türkiye'nin kaybolduğu büyük bir sanatçıyı kaybettik. Hayatlarımızın içine girmiş evlerine girmiş bir sesi kaybettik. Türkiye'nin artık evlerinde bir Edip Akbayram'ı yok. Bizde bir dost kaybetmiş olmaktan çok üzgünüz" dedi. Nebil Özgentürk ise "Edip abiyi kaybettik, aslında adı üstünde hayat kaybetti, onu sevenler kaybetti. Onu bir halk kahramanı gibi uğurluyoruz. Çok erken kaybettik. Bu baskı zamanlarında Edip abiyi çok arayacaz. Keşke devam etseydi onun o meydan okuması. Ailesini ve dostalarını çok seven güzel bir insanı kaybettik" diye konuştu.
''Alkışlar, göz yaşları ve 'Yıllar'la uğurlandı''
Edip Akbayram’ın çiçeklerle bezeli tabutu, konuşmaların ardından zabıta tabutu tarafından omuzlara alındı. Akbayram’ın naaşı; alkışlar, göz yaşları ve sanatçının ''Yıllar'' şarkısı eşliğinde cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camisi’ne götürülmek üzere yola çıkarıldı.