Fındıklı halkı, İmamoğlu için başlattığı “Adalet ve Demokrasi” yürüyüşünün 5. gününde de sokaktaydı

Haber: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) - Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, "Biz ilk günden 19 Mart darbesinin ilk anından itibaren Fındıklı halkı olarak 'Adalet ve Demokrasi' nöbetini tutmak için bu mekanda buluştuk, Fındıklı'nın sokaklarında adaletin, özgürlüğün eşitliği ve kardeşliği inşa etmek için yürüdük bu mücadelemiz devam edecek" dedi.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ön seçimine Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın memleketi Rize merkez ve ilçelerinde halk yoğun ilgi gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı günden beri İmamoğlu tarafından Fındıklı halkına armağan edilen Kadirhan Kadıoğlu Sosyal Yaşam Merkezi'nde "Adalet ve Demokrasi" nöbeti başlatan Fındıklı halkı, nöbetin 5. gününde de sokak eylemlerini sürdürdü.
Kadın çocuk yaşlı yüzlerce yurttaş ellerinde meşalelerle, "Tayyip istifa" yazılı pankart açarak, 2. Cadde'den Cumhuriyet Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçti.
Nazım Hikmet'in "Güzel günler göreceğiz çocuklar" şiirini okuyan kalabalık yürüyüş boyunca, "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Hak hukuk adalet", "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Diplomasız Erdoğan" sloganları attı.
Demokrasi ve adalet nöbetini sürdüren Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Hukuk değil, aslında tek adam rejiminin her şeye hakim olması yani darbe koşullarını yaratarak bizlere nefes aldırmamaya çalışıyor. Söke söke alacağız, biz ilk günden 19 Mart darbesinin ilk anından itibaren Fındıklı halkı olarak 'Adalet ve Demokrasi' nöbetini tutmak için bu mekanda buluştuk, Fındıklı’nın sokaklarında adaletin, özgürlüğün eşitliği ve kardeşliği inşa etmek için yürüdük.
Bundan sonraki süreçte de nöbetimiz elbette burada duracak devam edecek ve değerlendireceğiz, toplantımızı bitirdiğimiz zaman yukarıda değerlendirme toplantısı da zaten herkese açık değerlendireceğiz ve önümüzdeki süreci de planlayacağız. Öğrenciler demokratik bir üniversiteye sahip olana kadar eğitimin bilimsel ve laik olacağı güne kadar yani, hepimizin mutluluk içerisinde eşit huzurlu kardeşçe yaşadığımız ekonomik refahın ve gelirin yüksek olacağı, üretimin var olacağı çayın değerinin gerçekten karşılığını alacağımız bir düzen kuruluna kadar bizim mücadele azmimiz devam edecek."