Göksu Deltası’nda çıkan yangın... Avukat Ayşe Doğan: '' Göksu Deltası’nın mutlak suretle korunması en büyük dileğimiz''

Göksu Deltası’nda çıkan yangın... Avukat Ayşe Doğan: '' Göksu Deltası’nın mutlak suretle korunması en büyük dileğimiz''

(MERSİN) - Mersin Çevre ve Doğa Derneği Silifke Temsilcisi Avukat Ayşe Doğan, Mersin’in Silifke ilçesinde, Göksu Deltası’nda çıkan yangına ilişkin, "Göksu Deltası’nın mutlak suretle korunması suretiyle bir çözüme ulaşılması da bizim Silifke halkının, çevrecilerin, doğaya gönül vermiş insanların en büyük dileği" dedi.

Mersin’in Silifke ilçesinde, Göksu Deltası’nda çıkan yangına ilişkin Mersin Çevre ve Doğa Derneği Silifke Temsilcisi Avukat Ayşe Doğan, Taşeli Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Rıfat Karaduman, kuş gözlemcisi ve fotoğraf sanatçısı Nadir Köksoy açıklamalarda bulundu. Ayşe Doğan, şunları söyledi:

"6 Şubat günü burada, bu bölgede yaşanan en büyük yangına tanık olduk. 6 Şubat akşam saatlerinden başladı 7 Şubat sabaha kadar devam eden bir yangın oldu. Görsellerde de gördüğünüz gibi Göksu Deltası’nın büyük bir bölümündeki sazlıklar yandı. Bu sazlıklar uluslararası sözleşmelerle korunan Bern Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi gibi sözleşmelerle korunan özel bir alan. Birinci derece doğal sit alanı. Bu alan birçok nesli tükenmekte olan kuşlara; üreme, beslenme ve yaşam alanı sunuyor. Birçok kuşların, göçmen kuşların konaklama alanı. Burada endemik bitkiler var dünyada nesli tükenmekte olan bitkiler var, hayvanlar var, canlılar var. Bütün bu alan bir günü aşkın zaman içerisinde maalesef gözümüzün önünde cayır cayır yandı. İnsan eliyle yaratılan bir yangın. Çok acı gerçekten. Çünkü bu bölgeyi korumak ve gelecek nesillere daha iyi bir şekilde, korunmuş bir şekilde aktarmak insan neslinin göreviyken bir takım sorunların da giderilmemiş olmasından kaynaklı olarak Göksu Deltası’nda bu gözbebeği yerde, doğanın bize özene bezene yaratıp teslim ettiği bu yerde büyük bir acı yaşadık.

''Canımız yandı, içimiz yanıyor''

6 Şubat depreminin olduğu gün Silifke’de de bir yangın yaşadık maalesef görsellerde kuşların alevin içinde çırpınarak kaçtığına tanık olduk. Canımız yandı, içimiz acıyor. Çok çok üzgünüz. Burada birçok sorunun çözülmemiş olmasından kaynaklı dönemsel olarak bu yangınları yaşıyoruz. Çünkü burada insanların tapulu mülkiyetleri var. Bu mülkiyetlerini kullanamıyorlar. İmara açamıyorlar, satamıyorlar. Bunların karşılığında devlet bir yöntem geliştirerek takas ya da kamulaştırma yapmak suretiyle çözüm bir an öncesi üretmesi gerekirken yıllarca sorun bir kangren haline geldi. Tarım arazilerinde çiftçilik yaptığı için cezaevinde olan kendi köylülerimiz var. Bu gerçekten hakların dengelenerek çözülmesi gereken bir çevre sorunu. Elbette bununla ilgili bir takım adımlar atılıyor ama bu adımlar atılırken de çevrenin tahrip edilmemesi, korunmasının sağlanması Göksu Deltası’nın mutlak suretle korunması suretiyle bir çözüme ulaşılması da bizim Silifke halkının, çevrecilerin, doğaya gönül vermiş insanların en büyük dileği.''

"Doğayı dengeyi bozmayacak bir çözüm üretilmesini arzu ediyoruz"

Taşeli Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Rıfat Karaduman da şunları kaydetti:

''Burası dünyanın en önemli sulak alanlarından ve kuş cenneti olarak adlandırdığımız Göksu Deltası. Burada yıllardır sorun var ve bu sorun devam ediyor çözülemedi. Niçin çözülemediğine gelince; bence vatandaşımızla hükümetimiz arasında iletişimsizlik var. Vatandaşımızın bakış açısı şöyle: Bence sakat ama şöyle diyorlar, 'Üç tane kuşa bizi değiştiler' gibi bir mantıkla hareket ediyorlar. Halbuki devletimizin köylünün de haklarını koruyacağı bir sistem geliştirerek bu sorunu çözmesi lazım ve kuş cennetinin dünya mirası olarak geleceğe intikal ettirilmesi lazım. Aksi taktirde elimizdeki bu çok önemli zenginliği yavaş yavaş böyle yangın yoluyla ve ilgisizlikle kaybedebiliriz. Bence bu önemli zenginliğimizi, kıymetli zenginliğimizi şu şekilde koruyabiliriz: Bir kuyumcu elması nasıl saklıyorsa göz bebeğimiz gibi burayı da saklamalı ve insanlığın hizmetine sunmalıyız. Doğayı dengeyi bozmayacak bir çözüm üretilmesini arzu ediyor ve bekliyoruz."

"Biz bu vahşete 'dur' diyoruz"

Silifke’de ikamet eden kuş gözlemcisi ve fotoğraf sanatçısı Nadir Köksoy ise şu ifadeleri kullandı:

"Şu anda bulunduğumuz nokta Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından birisi, Göksu Deltasındayız. Burası 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi bakımından koruma altına alınmış olup ama biz maalesef korunduğunu görmedik. Burası yakılıyor, yıkılıyor ve talan ediliyor. İçerisindeki canlılarla beraber. Burada endemik bitkilerde var. Bu endemik bitkiler de yakıldığı zaman onlar da tahrip ediliyor. Biz bu vahşete 'dur' diyoruz.''