İmamoğlu'nun tutuklanması ve görevden uzaklaştırılması... AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu'nun 82'nci toplantısı ertelendi
Haber: Melis Yıldırım
(ANKARA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanarak görevden uzaklaştırılmasının etkileri sürüyor. 14-15 Nisan'da TBMM'de yapılması öngörülen Avrupa Birliği (AB)-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) 82'nci toplantısı, Türkiye'deki güncel olaylar nedeniyle ertelendi. Komisyon Delegasyonu Başkanlık Divanı, kararı oy birliğiyle aldı. ANKA Haber Ajansı'na konuşan TBMM Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı Jale Nur Süllü, "Demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü alanlarındaki ciddi geriye gidişlerin de gündem maddeleri içinde yer aldığı ve hazırlıklarını yaptığımız parlamenter diplomasinin önemli bir parçası olan Türkiye-AB KPK toplantısının ertelenmesi, aday ülkesi olduğumuz AB’nin Türkiye’deki anti-demokratik uygulamalardan duyduğu kaygının açık bir göstergesidir" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanması ve görevden uzaklaştırılmasının ardından, AB-Türkiye KPK Delegasyonu Başkanlık Divanı, 14-15 Nisan'da yapılması planlanan 82'inci toplantının ertelendiğini duyurdu. Komisyonun Eş Başkanı Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emmanouil Kefalogiannis, Başkan Yardımcıları Melissa Camara ve Joanna Scheuring-Wielgus'un ortak açıklamasında, "Türkiye'deki son gelişmeler ışığında, Avrupa Parlamentosu AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Delegasyonu Başkanlık Divanı, mevcut koşulların AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu'nun 82'nci toplantısının şu anda yapılmasına elverişli olmadığı sonucuna varmış ve oybirliğiyle toplantının ertelenmesine karar vermiştir" ifadelerine yer verildi.
Türkiye-AB KPK Eş Başkan Yardımcısı ve CHP Eskişehir Milletvekili Süllü, kararı ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. 14-15 Nisan'da TBMM'de yapılması planlanan toplantının ileri bir tarihe ertelendiğini, Avrupa Parlamentosu’nun internet sayfasında yayınlanan duyuru ile öğrendiğini belirten Süllü, "Bizim TBMM KPK Komisyonu’na ertelemenin bildirilip bildirilmediğini bilmiyorum. Zira, biz parlamenterlere TBMM KPK tarafından resmi bir duyuru yapılmadı" dedi. Süllü, değerlendirmesinde şunları kaydetti:
"Belediyelere kayyum atanması, halk iradesinin yok sayılmasıdır"
"Demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü alanlarındaki ciddi geriye gidişlerin de gündem maddeleri içinde yer aldığı ve hazırlıklarını yaptığımız parlamenter diplomasinin önemli bir parçası olan Türkiye-AB KPK toplantısının ertelenmesi, aday ülkesi olduğumuz AB’nin Türkiye’deki anti-demokratik uygulamalardan duyduğu kaygının açık bir göstergesidir. Sandıkta yenemediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Şişli ve Beylikdüzü Belediye Başkanlarımızın görevinden uzaklaştırılarak tutuklanmaları, Şişli Belediyemize kayyum atanması, uluslararası gelişmelerin etkisiyle iktidarın sıklıkla dile getirdiği AB üyeliğinin Türkiye’nin stratejik hedefi olduğu söylemlerinin içinin ne kadar boş olduğunu da ortaya çıkarmış oldu. Seçilmiş belediye başkanlarının, hukuksuz gerekçelerle, mahkeme kararlarıyla görevlerinden uzaklaştırılarak tutuklanması, belediyelere kayyum atanması, halk iradesinin yok sayılmasıdır.
AB'nin temel değeri demokrasiden uzaklaşılması, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğünün AKP iktidarının uygulamalarıyla yok sayılması, AB ile ilişkilerin durma noktasına gelmesinin başlıca nedenidir. AB üye ülkelerinin ülkemizde gittikçe otoriterleşen uygulamalardan duyduğu rahatsızlık, tüm temaslarımızda bizlere eleştiri olarak yöneltilmekte ve Türkiye Raporu’nda açıkça örnekleriyle yer almakta iken geçtiğimiz hafta belediye başkanlarımıza yönelik hukuki dayanaktan yoksun siyasi operasyonlar anlaşılan, sadece ülkemizde vatandaşlarımız tarafından değil, aynı zamanda AB ülkeleri tarafından kaygı verici bulunmaktadır. Nitekim, tüm bu kaygılar geçtiğimiz hafta boyunca AB ülkeleri parlamenterleri, belediye başkanları, Avrupa Konseyi yetkilileri ve Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor tarafından çeşitli açıklamalarla dile getirilmişti.
"Türkiye-AB ilişkilerinin değerler zeminde ilerleyebilmesi için seçmen iradesine saygı gösterilmesi temel koşuldur"
Türkiye-AB ilişkilerinin değerler zeminde ilerleyebilmesi için, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye ve seçmen iradesine saygı gösterilmesi temel koşuldur. Hükümet, AB üyeliğini söylemde değil, uygulamada göstermedikçe içi boş söylemler olmaya devam edecektir. Gümrük Birliği Anlaşması güncellenmeyecek, vatandaşlarımız Avrupa kapılarında vize çilesi çekmeye devam edecektir."
