İstanbul- Türkiye- Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi düzenlendi

Canan İLARSLAN- Hadican EROL / İSTANBUL, (DHA)- Türkiye- Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programda konuşan İBB Başkanvekili Nuri Aslan, "İstanbul, yalnızca iki kıtanın değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve şehircilik vizyonlarının da buluşma noktasıdır. Binlerce yıllık tarihinde hem diplomatik hem de kültürel ilişkilerin merkezi olmuştur. Şehrimiz, Türk-Alman ilişkilerinin izleri ile doludur" dedi.
Türkiye Belediyeler Birliği ve Alman Belediyeler Birliği iş birliğiyle düzenlenen 'Türkiye- Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi' İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Zirveye, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Alman Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Köln Belediye Başkanı Henriette Reker, Almanya Dışişleri Bakanlığı Güneydoğu Avrupa, Türkiye, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi Bölümü Direktörü Büyükelçi Michael Reiffenstuel ile Alman Belediyeler Birliği Başkan Yardımcısı ve Hannover Belediye Başkanı Belit Onay katıldı. Zirvede, iki ülke arasında yerel yönetim düzeyinde iş birliğinin artırılması ve kardeş şehir ilişkileri, iklim krizi, ekonomik ilişkiler, dijitalleşme konuları ele alındı. Türkiye Belediye Başkanları ve Almanya Belediye Başkanları zirvede konuştu.
'İSTANBUL KÜLTÜRLERİN, FİKİRLERİN, ŞEHİRCİLİK VİZYONLARININ BULUŞMA NOKTASIDIR'
Türkiye- Almanya Zirvesi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hayata geçirmek istediği bir fikir olarak doğduğunu belirten İBB Başkanvekili Nuri Aslan, "İstanbul, yalnızca iki kıtanın değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve şehircilik vizyonlarının da buluşma noktasıdır. Binlerce yıllık tarihinde hem diplomatik hem de kültürel ilişkilerin merkezi olmuştur. Şehrimiz, Türk-Alman ilişkilerinin izleri ile doludur. 1898'de Kayzer II. Wilhelm'in ziyaretiyle inşa edilen Sultanahmet'teki Alman Çeşmesi, Alman mimar August Jachmund'un Sirkeci Garı ve 19. yüzyılda Berlin-Bağdat Demiryolu gibi örnekler, bu dostluğun somut yansımalarıdır. İstanbul'un Berlin ile 1989 ve Köln ile 1997 yılında kardeş şehir olması, bu ilişkilerin çağdaş boyutunun ve iki halkın birbirine yaklaşmasının simgesidir. Bu toplantı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun büyük bir heyecanla hayata geçirmek istediği bir fikir olarak doğmuş ve bugün bizleri burada bir araya getirmiştir. Bu buluşma yalnızca bir zirve değil; ortak değerlerimizi hatırlamak, geleceğe birlikte bakmak ve şehirlerimizin dayanışmasını daha da güçlendirmek için güçlü bir fırsattır" dedi.
'SARAÇHANE YURTTAŞLARIN DEMOKRASİYE OLAN İNANÇLARININ SEMBOLÜDÜR'
Nuri Aslan, "Bu, onu üç kere büyükşehir belediye başkanı olarak seçen İstanbulluların iradesinin de hiçe sayılmasıdır. Ancak İstanbul halkı, özellikle gençler, Saraçhane Meydanı'nda bir araya gelerek güçlü bir mesaj verdi: 'Demokrasiye, adalete ve özgür iradeye sahip çıkıyoruz'. Gençlerin bu kararlı duruşu, bize umut ve ilham veriyor. Saraçhane bugün, sadece bir belediye binası değil; yurttaşların demokrasiye olan inançlarının, ortak değerlerimize duydukları bağlılığın sembolüdür. İstanbul, demokrasiyi savunmaktan geri durmayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, dayanışma ruhuyla, evrensel değerlere bağlı kalarak ve yerelden güç alarak ortak geleceğimizi şekillendirmeye kararlıyız. Başkanımızın haksız bir şekilde tutuklanma sürecinde güçlü destek veren Alman belediyelerine, Ekrem Başkanımız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına, teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'DEMOKRAT BİR TÜRKİYE'NİN AVRUPA AİLESİNDE HAK ETTİĞİ YERİ ALMASINI İSTİYORUZ'
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilere değinen Aslan, "Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler sadece yerel yönetimlerle sınırlı değil; uzun yıllara dayanan, güçlü ve çok yönlü bir iş birliğine dayanıyor. Geçen yıl ilişkilerimizin 100. yılını kutladığımız Almanya, Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından biri. İkili ticaret hacmimiz 2024 yılında 50 milyar euroyu geçti. Almanya'da yaşayan yaklaşık üç milyon Türk kökenli kişi iki ülke arasında çok değerli bir toplumsal köprü kuruyor. Hem kültürel hem ekonomik katkılarıyla bu topluluk, ilişkilerimizin en dinamik unsurlarından biri. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin sayısı 7 bini aşıyor; bu yatırımlar sanayiden hizmet sektörüne, enerjiden teknolojiye birçok alanda ortaklığımızı güçlendiriyor. 20. yüzyılın başlarından bu yana ivme kazanan kurumsal, ekonomik ve toplumsal bağlarımız bugün eğitimden sanayiye, kültürden bilimsel iş birliklerine kadar pek çok alanda güçlü biçimde sürüyor. Bu güçlü zemin sayesinde, Türkiye ve Almanya'nın önümüzdeki dönemde birlikte başarabileceği çok sayıda stratejik ve toplumsal adım olduğunu görüyoruz. Demokrat, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye'nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasını istiyoruz. AB ile olan ilişkilerimizi yeniden canlandırmak, sadece dış politikamız açısından değil, halkımızın refahı ve özgürlükleri açısından da hayati önemde. Elbette, demokrat bir Türkiye'nin AB'ye de katkısı büyük olacaktır. Türkiye ve Almanya, NATO'dan G20'ye pek çok uluslararası kuruluşta omuz omuza yer alıyor" dedi.
'YENİLİKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRCİLİK POLİTİKALARINI ÖNCELİKLENDİRİYORUZ'
Yenilikçi ve sürdürülebilir şehircilik politikalarını önceliklendirdiklerini belirten Aslan, "Birlikte demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunacağız. Birlikte, daha yaşanabilir ve umut dolu şehirler inşa edeceğiz. Çünkü şehirler, yalnızca yapılar ve yollarla değil; toplumsal kapsayıcılıkla, çevresel duyarlılıkla ve yurttaş katılımıyla anlam kazanır. İstanbul olarak, dijitalleşmeden iklim dostu ulaşım sistemlerine, genç istihdamından kadınların yönetime katılımına kadar pek çok alanda yenilikçi ve sürdürülebilir şehircilik politikalarını önceliklendiriyoruz. Bu anlayışı, kardeş şehirlerimizle bilgi ve deneyim paylaşımı içinde güçlendirmeyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
'DÜNYA, YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR'
İmamoğlu'nun mesajını okuyan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Dünya, yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde, ülkelerin ve dünyanın geleceğini demokrasinin yanında mı yoksa karşısında mı yer alacakları belirleyecek. Mücadele, halk ile oligarklar; demokrasi ile tek adam rejimleri arasında yaşanacak" ifadelerini kullandı. Alman mevkidaşlarına, 'Sizlere, Silivri'deki hücremden en sıcak sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Türkiye'de, başta gençler olmak üzere, her kesimden yurttaşımız demokrasiye, adalete ve milli iradesine sahip çıkmak için sesini yükseltiyor. Tüm dünyada bu sese destek veren birçok ülke ve kent olduğunu görüyor, destekleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Bazı dostlarımızın sessizliğini ise üzülerek görüyoruz, not ediyoruz" şeklinde konuştu.
'BU TOPLUM, İKİ ÜLKE ARASINDA DOĞAL BİR KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYOR'
Türkiye ve Almanya'nın dört bir yanından gelen yerel yönetim temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Zeydan Karalar, "Bugün burada, sizlerle birlikte ortak geleceğimiz adına önemli bir adım atmak üzere bir araya geldik. Geçtiğimiz yıl, Türk-Alman dostluk anlaşmasının yüzüncü yıl dönümünü geride bıraktık. Bu anlaşmadan çok daha uzun bir zamandır süren politik, ekonomik ve kültürel ilişkilerimiz, çok katmanlı yapısıyla uluslararası arenada örnek gösterilebilecek bir yakınlığı temsil ediyor. Bugün milyonlarca vatandaşımız Almanya'da yaşamaktadır. Bu toplum, iki ülke arasında doğal bir köprü görevi görüyor. Almanya'daki Türk toplumu hem bulundukları ülkeye değer katıyor hem de kültürümüzü ve dostluk bağlarımızı yaşatıyor. Aynı şekilde, Türkiye'de faaliyet gösteren Alman yatırımcılar ve işletmeler, ekonomimize dinamizm kazandırıyor" dedi.
'2025 İTİBARİYLE 100'Ü AŞKIN KARDEŞ ŞEHRİMİZ VAR'
Karalar, "Türkiye ve Almanya arasındaki en eski kardeş şehir ilişkisi İstanbul ve Berlin arasında 1967 yılında kuruldu. Ardından İzmir-Bremen, Bursa-Darmstadt, Gaziantep-Osnabrück gibi pek çok şehir ortaklığı gelişti; 2025 itibariyle 100'ü aşkın kardeş şehrimiz var. Bu güçlü ağ, sadece iyi yönetim deneyimlerinin paylaşılmasını değil, aynı zamanda halklarımız arasında kalıcı güvenin ve diyaloğun inşa edilmesini sağlıyor. Bugün burada, bu bağları daha da ileriye taşımak üzere bir aradayız" diye konuştu.
HUKUK DEVLETİNİN YEREL YÖNETİMLERİN BEL KEMİĞİ OLDUĞUNU BİLİYORUM
İmamoğlu'yla ilgili konuşan Köln Belediye Başkanı Henriette Reker; "Başına gelenler beni çok üzdü. Ben, aynı zamanda hukukçu ve demokratım. Köln Belediye Başkanı olarak, hukuk devletinin yerel yönetimlerin bel kemiği olduğunu biliyorum. Bunu, beraber çalışarak gerçekleştirebiliriz. Bu da özgür seçimlerle ve demokrasiyle başlar. Ondan sonra kentlerin ihtiyaçları karşılanır. Köln'de 100 bin civarında, kökleri Türkiye'de bulunan vatandaşımız yaşamakta. 2020'den beri, Köln Camii'nde imam, namaza davet ediyor. Ramazan ayında bazı sokakları ve caddeleri Ramazan ayına uygun hale getiriyoruz. Türkiye'nin olası bir Avrupa Birliği üyeliğini göz önünde bulundurarak, ortak değerlere her zaman sahip çıkması gerektiğini düşünürdük. Ancak, bu değerler artık tehlike altına girmiş durumda" şeklinde konuştu.