İzmir’de çifte protesto... İmamoğlu’nun tutuklanmasını yanından Eğitim-Sen’e yönelik açılan soruşturma da protesto edildi

İzmir’de çifte protesto... İmamoğlu’nun tutuklanmasını yanından Eğitim-Sen’e yönelik açılan soruşturma da protesto edildi

(İZMİR) - CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na gözaltına alınıp tutuklanmasına karşı İzmir’de başlayan protestolar devam ediyor. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Gündoğdu Meydanı’nda, İmamoğlu’nun tutuklanmasını yanından Eğitim-Sen’e yönelik açılan soruşturmayı da protesto etti.

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na gözaltına alınıp tutuklanmasına karşı İzmir’de başlayan protestolar devam ediyor.

Eylemlerin 6. gününde İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Gündoğdu Meydanı’nda “Halkın iradesi gasp edilemez. Darbeye hayır” protestosu düzenledi.

Çok sayıda meslek örgütünün katıldığı protestoya, STK ve sendika temsilcileri ile binlerce vatandaş katıldı. Meslek odaları ve STK’lar direniş alanına Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki yürüyüşle başladı. Alanda toplanan binlerce vatandaş, “Hak,hukuk, adalet”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç biriniz” sloganlarıyla İmamoğlu’nun tutukluluğunu protesto etti. Ayrıca Eğitim-Sen’e soruşturma açılmasına da tepki gösterildi.

Akdemir: “Ekrem İmamoğlu yalnız değildir”

Emek ve Demokrasi güçleri adına konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, iktidarın baskı politikalarını eleştirerek şunları söyledi:

“Bu iktidar kendine muhalif kim varsa herkese kötülük yapıyor. Selahattin Demirtaş 9 yıldır cezaevinde. Ümit Özdağ, 2 aydır cezaevinde. Seçimleri kaybettiler, kayyımlarla halkın iradesini gasp ediyorlar. Belediye başkanları cezaevinde. Yetmedi dört defa seçim kazanmış Ekrem İmamoğlu’na uydurma suçlarla dava açıp cezaevine atıyor, tutsak ediyorlar. Buradan sesleniyoruz. Ekrem İmamoğlu yalnız değildir.”

“Her gün olduğu gibi bugün de bir kötülüğe uyandı”

Eğitim-Sen’e soruşturma açılmasına da tepki gösteren Akdemir, “Her gün olduğu gibi bugün de bir kötülüğe uyandık. Bu iktidar siyasi partilere ve siyasetçiler olduğu kadar demokratik kitle örgütlerine ve sendikalara da saldırıyor. Bu sabah ise Eğitim Sen’e bir soruşturmayla uyandık. Açtığınız soruşturmalarla uydurma, gerekçeleriniz hükümsüzdür” ifadelerini kullandı.

Bilgiç: “Genel merkezimizin aldığı kararla iş bırakma eylemine başladık”

Eğitim-Sen adına konuşan İzmir Şube Sekreteri Efem Bilgiç şunları söyledi:

"Bizler Eğitm-Sen’li öğretim elemanları olarak öğrencilerimizden gelen çağrıya kayıtsız kalamadık. Zira bizler bugün bu koşullarda eğitim ve öğretim verecek durumda değiliz. Bizler artık sokaklara sahip çıkan gençlerimizin açtığı yolda onların işaret ettiği mücadeleyi öğrenme öğrencisi olma vazifesini kendimize yol bildik. Bu nedenle de dün genel merkezimizin aldığı kararla iş bırakma eylemine başladık. Ancak soruşturmaları ve gözaltıları, yargıyı bir silah aracı olarak kullanmaktan hiçbir zaman çekinmeyen iktidar, bu gücünü yine merkezi yürütmeye karşı kullandı resen soruşturmalar başlattı. Yarın sabah arkadaşlarımız merkezi yürütme komitesindeki arkadaşlarımız Ankara’da ifade verecekler.”

Düdü: “Üniversitelerde çocuklarımızın kafasını yardınız, gözünü çıkardınız”

Eğitim-İş İzmir Şube Başkanı Barış Düdü öğrencilerin zulme uğradığını söylerken, “Eğitimcilere, akademisyenlere yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Üniversitelerde çocuklarımızın kafasını yardınız, gözünü çıkardınız. Yazıklar olsun size! Bu çocuklar doktor olmak için uğraştı, hekim oldu ve memleketten kovdunuz. ‘Giderseniz gidin’ dediniz. Bu çocuklar mühendis oldu, iş vermediniz, asgari ücrete mahkum ettiniz. Şimdi bu çocuklar ülkenin demokrasisi, geleceği, aydınlık yarınları için sokak sokak mücadele edip yürüyorlar. Arkanıdayız. Öğretmenleriniz yanınızda. Sizlerle gurur duyuyoruz. Z kuşağı sana sizlere selam olsun” dedi.

Toprak: “Bizi susacaklar, sinecekler sanıyorlar. Ama çok aldanıyorlar”

TMMOB Gıda Mühendisleri Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, ‘mücadele’ mesajı vererek şöyle konuştu:

“Bu ülke için ciddi bir yönetim problemi ve beka sorunuyla karşı karşıyayız. AKP faşizmi, Tayyip diktatöryası bitene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu sadece Ekrem İmamoğlu ile ilgili bir şey değil. Biz Can Atalay’a, Tayfun Kahrama’a, Selçuk Kozağaçlı’ya, Osman Kavala’ya selam gönderiyoruz. Bizi susacaklar, sinecekler sanıyorlar. Ama çok aldanıyorlar. Ülkenin geleceğini korumak, demokratik değerleri savunmak için Türkiye’nin dört bir yanında akademik boykottan kampüste eylemlerine devam eden gençlere selam olsun. Gençler, demokrasi ve akademik özgürlük istiyor. ‘Gençliğimiz çalındı, geleceğimizi kurtarmak istiyoruz’ diyorlar. Gençler, diplomalarının bir kararla iptal edilebileceğini, hukuki endişelerinin olduğunu söylüyorlar. Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar. Ama biz kormuyoruz!”