İzmir'de faaliyet gösteren Sunel Ticaret Türk A.Ş.’de grev başladı: ''Sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz''
Haber: Tenzile AŞÇI Kamera: Özgür ŞENGÜL
(İZMİR) – İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren tütün tedarikçisi Sunel Ticaret Türk A.Ş.’de, işveren ile Tek Gıda-İş İzmir 7 Nolu Şube arasında yürütülen TİS görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle greve çıktı. Fabrika çalışanlarından Tek Gıda-İş 7 Nolu Şube Mali Sekreteri Oğuz Ataman, ''Şu anda fabrika üretimi durdurdu. İşveren bizim taleplerimizi karşılamak zorunda. Biz onlardan sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz'' dedi.
İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren Sunel Ticaret Türk A.Ş.’de, işveren ile Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş İzmir 7 Nolu Şube arasında yürütülen 17. TİS görüşmelerda anlaşma sağlanamaması nedeniyle 600 işçi greve çıktı. Sendikanın yüzde 71 zam talebine karşılık işverenin asgari ücret oranında zam önerdiği belirtildi.
Fabrika yönetiminin teklifinde vasıf ve kıdem ayrımı olmadığını ifade eden fabrika çalışanları, ücretlerinin günden güne erdiklerini ve talepleri karşılana kadar greve devam edeceklerini söyledi.
''Grev, iki ucu keskin bıçaktır''
Grevin hem çalışan hem de işveren için olumsuz yanları olduğunu ifade eden Türk-İş 3. Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak, ''Bugün bu fabrikanın önünde bu greve neden olanlar, 80 yıldır cumhuriyetimizin değerlerinden biri olan bu fabrikayı greve sürükleyen yönetim kuruluna sesleniyorum. Bu olay, sıradan bir olay değil. Bu sektörde koçbaşı olduğunuzu biliyorum. Grev, iki ucu keskin bıçaktır. Bize ne kadar zararı varsa bir o kadar da size zararı var. Bu grevin başlaması, diğer firmaları da etkiliyor. Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş sendikamızın mücadele ruhu ortada. Asla pes etmeyeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bu grevi en iyi şekilde taçlandırıp bitireceğimize inanıyorum. Eğer bir yolu varsa masada buluşalım, masada uzlaşalım. Bu grevi noktalayalım. Eğer uzlaşma yoksa ölmek var dönmek yok'' diye konuştu.
''Biz ne fabrikalarına ortak olmak istedik ne de fabrikadan hisse istedik''
Grevde işçilere destek veren Türk-İş Genel Teşkilat Sekreteri Kemal Köse, insanca yaşanacak ücret talepleri olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
''Biz üç tütün firmasında örgütlüyüz. Üç sözleşmeyi, ortak götürüyoruz. Bunların hepsi birlikte hareket ettikleri için hepsi birbirine bakıyor. 2025-2026’yı kapsayan sözleme görüşmelerimiz, 19 Kasım 2024 tarihinde başladı. Ülkenin çarpık ekonomik yapısını göz önünde bulundurarak, İzmir’in en ücra köşesinde kiranı dahi 15 bin lira olduğu bir ilde yaşarken biz, çalışan üyemizi asla asgari ücrete tamah ettirmeyiz. Çalışanlarımızın bir nebze de yüzünün güleceği bir sözleşme, insanca yaşanabileceği hayat koşullarını oluşturmak istiyoruz. Biz ne fabrikalarına ortak olmak istedik ne de fabrikadan hisse istedik. Bizim mücadelemiz, inşaca yaşanabilecek bir ücret.''
''Taleplerimiz karşılanıncaya kadar bu kapıların önü asla terk edilmeyecek''
Grevin talepler karşılanıncaya kadar devam edeceğini belirten Köse, ''Tütün işi meşakkatli iş, farklı fabrikalarla değerlendirmeyin. Sunel tütün, kapasitesi doğrultusunda yılda 3 ay çalışan bir iş yeri. Arkadaşım mevsimlik çalışıyor, sonra evine gidiyor. Evine giden üyem, yılın 365 günü fabrikasından gelecek telefonu bekliyor evine aş götürmek için. Biz en son teklifimizi yumuşattık. Yüzde 71 olarak son teklifimizi dün sabah verdik. İşverenler, ‘Biz 50’nin üzerinde bir şey veremeyiz’ dediler. Taleplerimiz karşılanıncaya kadar bu kapıların önü asla terk edilmeyecek” ifadelerini kullandı.
''Şu an işçiden daha çok ağlar durumdalar''
Çalışanlardan Tek Gıda-İş 7 Nolu Şube Başkanı Ömer Atabey ''işverenin mağduru oynadığı'' mesajını vererek, şöyle konuştu:
''TİS pazarlığında uzlaşma sağlanamadı. Son 3 senedir yaşanan ekonomik kriz, asgari ücret artışlarıyla beraber maaşlarda hak kayıpları yaşandı. Kıdemli işçi ve teknik işçi dahil ücretleri asgari ücret seviyesine düştü. Taban ücret yükseldikçe hak kayıpları oluştu. Bizim işverenden talebimiz enflasyon artış ya da asgari cüret artış oranı baz almadan iyileştirme yaparak yolumuza devam etmek istiyoruz. Çünkü 3 yıldır biz iyileştirme talep ettiğimizde, enflasyon yüzde 60-80’lerde seyrettiğinde bize hep TİS zamanını ve masayı gösterdiler. Bugün masa kuruldu. Bize önerdikleri enflasyonun 2-4 puan üstünde. Burada çalışanların yüzde 90’ı mevsimlik işçiler. Bu kişiler, kadroluların aldığı birçok sosyal hakkı almıyorlar. Sosyal hakların da iyileştirilmesini talep ettik. Bu talebimiz karşılık bulmadı. Her ne olursa olsun 3 yıl önce imzaladığımız TİS’te dahi aldığımız refah paylarını alamaz durumdayız. Şu an işçiden daha çok ağlar durumdalar. İşçinin zorluklarını değil, kendi zorluklarını anlatır haldeler.''
''’Beğenmiyorsanız başka fabrikaya gidebilirsiniz' söylemleriyle karşılaşıyoruz''
Fabrika çalışanı, Erkan Akgüz, süreçte işverenin tavrını eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:
''TİS’te talebimiz yüzde 70’ti. Ama işveren bunu asgari cüret oranında artırmak istiyor. Biz sadece geçinebileceğimiz rakamlar istiyoruz. Sadaka istemiyoruz. Eğer işverenin teklifini kabul edersek bizim çalışan olarak kaybımız yüzde 35’leri geçiyor. Bunu işverene masada söylediğimizde de hep aynı cevabı alıyoruz. Hep kendileri zor durumda, işçi iyi durumda. Halbuki biz geçinemiyoruz, onlar değil. İşverenin bizi buraya çıkarmaları, kendilerine karşı eylem yaptırmaları, greve çıkartmaları bizi derinden üzüyor. Ama kendileri istediler bu safhaya getirdiler. Biz istemedik. Devamlı ‘İstemiyorsanız çıkabilirsiniz, beğenmiyorsanız başka fabrikaya gidebilirsiniz…’ devamlı böyle söylemlerle karşılaşıyoruz biz.”
''Biz onlardan sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz''
Fabrika çalışanlarından Tek Gıda-İş 7 Nolu Şube Mali Sekreteri Oğuz Ataman, emeklerinin karşılıklarını talep ettiklerinin belirterek, şunları kaydetti:
''Biz burada eksiksiz bütün işçiler olarak dışarı çıktık. Alın terimizin karşılığını almak için çıktık. Sonuna kadar direneceğiz. Sonuna kadar mücadelemizi edeceğiz. Biz, ekmeğimiz için buradayız. İşveren bunu anlayana ve masada isteklerimizi verene kadar biz bunu sürdüreceğiz. Greve eksiksiz olarak çıktık. Şu anda bütün halinde buradayız. Omuz omuzayız. Şu anda 600 işçi var. Gece vardiyasıyla birlikte bu sayı ikiye çıkacak. Şu anda fabrika üretimi durdurdu. İşveren bizim taleplerimizi karşılamak zorunda. Biz onlardan sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz.''
