Muğla'da İkizköy’ün 'Şirin Baba'sı Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyor
Haber: Esma Turan
(MUĞLA) - Muğla'da Akbelen Ormanı’nı korumak için mücadele eden İkizköylü Tuncer Saraçoğlu’na, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Avukat İpek Sarıca, "Bu konuda Cumhurbaşkanının biraz alıngan olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesindeki Devlet Su İşleri (DSİ) binası önünde 8 Kasım 2023’te bir araya gelen vatandaşlar, “Su hakkımızı talep ediyoruz” başlıklı basın açıklamasıyla, Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerindeli termik santrallerin, su kaynaklarını tahrip etmesine, soğutma suyu olarak kullanmasına tepki göstermişti.
Eyleme katılan, Milas'a bağlı İkizköylüler Mahallesinde “Şirin Baba” olarak da bilinen Tuncer Saraçoğlu’na eylem sırasında attığı “Yedi yedi doymadı, Allah canını almadı”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” şeklindeki sloganlar gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dava açıldı.
Davanın ilk duruşması bugün Milas 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Saraçoğlu’nun avukatı İpek Sarıca, duruşmada yaptığı savunmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dinlenmesini talep ederek, “Cumhurbaşkanı bizce dosyadan haberdar değildir. Zira haberdar olsaydı şikayetçi olmayacağı kanaatindeyiz, biz Cumhurbaşkanının bizzat beyanının alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Duruşma, 30 Nisan’a ertelenirken, ikinci duruşma Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
"Cumhurbaşkanının biraz alıngan olduğunu düşünüyoruz"
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Saraçoğlu’nun Avukatı İpek Sarıca, şunları söyledi:
"Duruşmada Tuncer amca sadece dinlendi. Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddia ediliyor. Davanın bir nedeni de şu, ‘Yedi yedi doymadı, Allah canını almadı’, ‘Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek’ şimdi iki cümle üzerinde ‘Cumhurbaşkanına hakaret ettiği düşünülmektedir’ diye görüş verilmiş. Hâlbuki cümle içinde Cumhurbaşkanına dair bir ibare bile yok. Bu konuda Cumhurbaşkanının biraz alıngan olduğunu düşünüyoruz. Bu tarz davalar artık amacını çok fazla aştı ve para meselesi haline geldi. Mahkemeleri baskı aracı olarak kullanma şekli olduğunu söyleyebiliriz. Buradan böyle bir sonuç çıkıyor. Tuncer amcaya ve Akbelen'e yapılmak istenende bu. Göz korkutma ve mahkemelerin baskı aracı olmasını sağlamaktır."
