Nazilli’de çiftçiden DSİ’nin sulama kararına tepki: "Yüzde 50 su bu toprağa yetmez. Rusya’dan doğal gaz getiren devletimiz, barajlara su basamıyor mu?"

(AYDIN) - Aydın Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, Ankara ve Aydın’da Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileriyle yapılan toplantılarda alınan kararları üreticilerle paylaştı. Yüzde 50 sulama kararı karşısında tepkili olan çiftçiler, bu kararla üretim yapılamayacağını, yeraltı sularının aşırı kullanımıyla Menderes Ovası’nın çöküşe sürükleneceğini söyledi. Bir çiftçi, "Menderes Nehri’ne üç yerden su dökülüyor. Rusya’dan doğal gaz getiren devletimiz, barajlara su basamıyor mu" diye sordu.
Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, son dönemde çiftçiler arasında büyük tepkiyle karşılanan yüzde 50 sulama kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Anlıak, şubat ayında valilik tarafından alınan kararın ardından üreticilerin tepkilerini her platformda dile getirdiklerini vurgulayarak, "Aydın ve Ankara’da DSİ yetkilileriyle 4 kez toplandık. En son milletvekillerimizle birlikte DSİ Genel Müdürü ile görüştük. 'Araziler kiralandı, ekildi, çiftçi yüzde yüz sulama istiyor' dedik. Ancak, 'Valilik kararı kesindir' cevabını aldık" dedi.
"Menderes’e su dökülüyor, biz alamıyoruz"
Toplantıya katılan üreticiler ise DSİ’nin kararlarını sert sözlerle eleştirdi. Bir çiftçi, "Menderes Nehri’ne üç yerden su dökülüyor. Rusya’dan doğal gaz getiren devletimiz, barajlara su basamıyor mu" diye sordu. Bir başka üretici, DSİ’nin özel enerji hattı uygulamasına tepki göstererek, "Kendi direğimi dikeyim diyorum, 'olmaz, bu özel mülk' diyorlar. Oysa bu hattın amacı vatandaşa su ulaştırmak. Enerjiyi biz getirince iki yıl sonra Aydem el koyuyor. Bu nasıl bir sistem" dedi.
Veteriner hekim ve üretici Onur Canlı, Menderes Ovası’nın yeraltı suyu kaynaklarının aşırı kullanımıyla çökme riski taşıdığını vurgulayarak, "Menderes Ovası gibi verimli bir alanda hâlâ yeraltı suyunu konuşmak, geleceği yok saymaktır. Konya Ovası yeraltı sularıyla kurudu. Aynı hata burada da yapılırsa, torunlarımıza bu toprakları bırakamayız. Menderes’ten barajlara su taşınamaması büyük bir çelişki" diye konuştu.
"Kemer Barajı yeterli, su başka yerlere gidiyor"
Bazı üreticiler, yüzde 10-15 suyun bile bölgeyi kurtarabileceğini, Kemer Barajı’nın yüzde 50 dolulukta olduğunu ancak Çine Barajı’ndaki kuraklık nedeniyle bu suyun Söke’ye yönlendirildiğini söyleyerek, "2010’da Söke için açılan Çine Barajı şu anda boş. Oradaki üreticiler Kemer ve Adıgüzel barajlarına saldırıyor. Oysa bizim bölgemiz için bu su yeterli. Ancak yönlendirme yanlış yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Bir başka üretici, pamuk ve yonca ekimi yaptığını belirterek, "Bu yıl belki bitkiyi iki sulamayla kurtarırım ama ağaçlar giderse ne olacak? Gelecek yıl nasıl üretim yapacağız. Çiftçi üretmezse sanayi, esnaf, herkes etkilenir. O zaman Nazilli’de ekonomi durur. Para dönmezse kim kime ne satacak" diye sordu.
"İcara dayalı sistem, damlama sulamaya engel"
Pirlibey Mahalle Muhtarı Mustafa Kaner, bölgedeki çiftçilerin yüzde 80’inin icarla tarla ektiğini, bu nedenle damlama sulama sistemine yatırım yapmalarının mümkün olmadığını dile getirerek, "Tarla sahipleri kendileri ekmiyor. Seneye tarlayı verene 'çık' deniliyor. Böyle bir ortamda kiracı damlama mı döşeyecek? Menderes’in suyu zaten pis, temizlik yapılmadan hiçbir şey olmaz. Belediye başkanları nerede? Bizi yalnız bıraktılar. Biz de ilk seçimde yalnız bırakacağız" dedi.
Toplantıya katılan bir üretici, Ziraat Odası’nı harekete geçmeye çağırarak, "Sayın başkanım, siz bir makamı temsil ediyorsunuz. Artık söz değil, eylem zamanı. Ankara’da oturma eylemi mi yaparsınız, açlık grevi mi, ne gerekiyorsa yapın. ÇKS istemiyoruz, mazot desteği istemiyoruz. Su istiyoruz. Bugün konuşulup yarın unutulacak işler değil bunlar" ifadelerini kullandı.
"Bu gemi su alıyor, hepimiz batacağız"
Tüm bu tepkilerin ardından üreticiler, DSİ’ye, siyasilere ve yerel yöneticilere ortak bir çağrıda bulunarak, "Bu sadece bir tarım meselesi değil, bölgenin geleceği meselesi. Bugünü kurtarsak bile yarın ne olacak? Bu gemi su alıyor. Eğer önlem alınmazsa sadece çiftçi değil, herkes batacak" dedi.