Özgür Özel'den 'Serdar Haydanlı' açıklaması: "Serdar Bey ilk telefonunu Sayın Erdoğan'ın koruma müdürü Ali Erdoğan'a açtı"

Özgür Özel'den 'Serdar Haydanlı' açıklaması: "Serdar Bey ilk telefonunu Sayın Erdoğan'ın koruma müdürü Ali Erdoğan'a açtı"

(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturma kapsamında gözaltına alınan Serdar Haydanlı'nın gözaltına alındığı süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeğeni ve koruma müdürü Ali Erdoğan ile görüştüğünü belirterek "Ben Serdar Bey’in ilk telefonunu Ali Erdoğan’a açtığını söylersem Sayın Erdoğan’ın koruma müdürü. Bir de bu 4.5G şirketinin Ali Erdoğan’ın kardeşi Ömer Erdoğan’la da hatırı sayılır bir ortalık ilişkisi içinde olduğunu söylersem ne yapacağız Akın Bey" dedi.

CHP’nin ön seçim cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gözaltına alınmasının dördüncü gününde adliyeye sevk edildi. İmamoğlu'nun adliyeye sevk edildiği dakikalarda Saraçhane'de İBB binasında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Serdar Haydanlı'nın gözaltına alındıktan sonra yaptığı telefon trafiğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Savcılık biliyorsunuz İBB’den ihale almış şirketlerin sahiplerini gizli tanık, Serdar Haydanlı 4.5G Grup firması yetkili isimli şahıs ‘naylon fatura kesmektedir’ diye ifade verdi hakkında. Açıkça gözaltı listesinde vardı. Bakın bu polislerin gözaltı listesi ellerindeki ve gözaltına alınanlara ‘elde elde’ diye yazılmış, gelmeyenlere ‘firari bu şekilde hepsi var. Bir kişiye ‘şubeden serbest yazmışlar. O da Serdar Haydanlı. Madem soruldu söyleyelim. Serdar Haydanlı’nın o gün serbest bırakıldığını, o gün serbest kaldığını herkes biliyor. Avukatların görüşme serbestisi var ama kendisini bulamadık. Onun olmadığına ilişkin bir bilgi her yerde konuşulup onu aradığımızdan beri ‘hızla getirin’ dediler. Nezarethane de mi duruyor, hayır. Nerede duruyor bir başka katta bir odada duruyor. Napıyor? WhatsApp’ına bakıyor. Ne yapmış? WhatsApp’tan 14.38’de Serdar Bey görünür olmuş. Bu da bende var. Savcı bey odaya bir gidip baksana 14.38’de en son kimlen yazışmış bu da bende var. Peki, ben dışarıda olduğunu, bu sabah getirildiğini, halen online olduğunu, telefonun elinde olduğunu biliyorum. Bunu iddia ediyorum, ispat ediyorum. Git bak telefona 14.38’de en son online. Hadi bakalım Savcı Bey, Akın Bey şöyle beni bir utandırsana, bu beyefendinin ilk gün, ikinci gün, üçüncü gün doktor kontrollerini göster. Hangi hastanede yaptırdın göster. Hadi Vatan Emniyet. Biz diyoruz ki bu savcı doğru söylüyorsa bu adam gözaltındayken Vatan Emniyet’ten firar etti geri geldi. Hemen bir müfettiş görevlendirip bütün kamera kayıtlarına el koy bakalım, Vatan Emniyet. O zaman firar ettiğine göre şimdi ben dışarıdaki halini biliyorum onlar geri geldi diyorlar, arada aslında serbest bıraktılar da ‘bırakmadık’ diyorsa firar etmiş. O zaman her halde kaçma şüphesiyle bugün tutuklanacak değil mi? Hadi göreyim.

"Şimdi sen bu dosyayla bu gizli tanığın bu ifadesiyle kimlere ne yapacaksın?"

Ben de bir şey daha var arkadaşlar. Bu arkadaşların hepsine gözaltına alınacaklar ya teknik takip yapılıyor ya bakın size bir teknik takip söyleyeyim. Bu ceza avukatlarının da bildiği savcıların da çok bildiği bir şey. Söylememde mahsur yok herkes bunu akıl eder, gözaltına alındığında da teknik takip var. İlk telefonu kime açtığı biraz anlamlı oluyor. Bizim gibi normal tipler annesini, eşini arıyor da kriminal tipler ‘alıyorlar beni abi’ diyor. Ben Serdar Bey’in ilk telefonunu Ali Erdoğan’a açtığını söylersem Sayın Erdoğan’ın koruma müdürü. Bir de bu 4.5G şirketinin Ali Erdoğan’ın kardeşi Ömer Erdoğan’la da hatırı sayılır bir ortalık ilişkisi içinde olduğunu söylersem ne yapacağız Akın Bey? Yine baltayı taşa yine baltayı taşa. Şimdi sen bu dosyayla bu gizli tanığın bu ifadesiyle kimlere ne yapacaksın? Nasıl olacak Akın Bey. Yine utandırdın sizinkileri. Akın Bey yapamayacağın işlere kalkıştın. Kıramayacağın cevizleri dişledin. Akın Bey bunun mahşerde bir hesabı olacak. Bu kadar insana bu kadar eziyet çektirdin. ‘Ben de kaçarım Zekeriya Öz’ gibi diyorsun ama hesap sorarlar Akın Bey hesap sorarlar.

"Adalet istiyoruz başka hiçbir şey değil"

Ekrem Bey’i şu anda sevk ediyorlar bunu avukatlarından teyit etmek durumundayız ama beklenen bir gelişmedir. Hızlı bir şekilde savcılık ifadesinin başlamasını ümit ederiz. Oraya götürülüp saatlerce nezarethanede tutuyorlar. Hızla bu işlerin yapılmasını, hakim karşısına çıkmasını, vicdanını, mesleğini savunan hakimlerle muhatap olmasını, gerçeğe ışık tutacak yanıtlarının alınmasını ve hızla serbest bırakılmasını bekliyoruz. Bunu ben değil 16 milyon İstanbullu bekliyor, bunu okula giderken beslenme çantalarını doldurduğu çocuklar bekliyor, Anne Kart’ın sahipleri, yaptığı kreşlerin minik sakinleri, Kent Lokantaları’nda yediği yemeği acaba haftaya kayyum ne yapacak diye korkanlar, gelip burada bizden kayyum hepimizi işten atacak, AK Parti Gençlik Kolları’nı tekrar buralara dolduracak diye korkan emekçiler hakimlerden vicdanlı, hukuka uygun, talimatı sadece kendi vicdanından alan ne benden ne Tayyip Bey’den kararlar bekliyorlar. Savcı saldı, savsakladı yaptı eline yüzüne bulaştırdı. Bunu toplarlayacak olanlar ortada doğrusu neyse onu yapsınlar. Vicdanlarına göre doğrusu neyse onu yapsınlar. Adalet istiyoruz başka hiçbir şey değil. Adalet istiyoruz."

"Cumhuriyet Halk Partisi’nde Z’ye kadar plan vardır sonu zaferlerin Z’sine çıkar"

“Kayyum atanması halinde C planı var mı” sorusunu yanıtlayan CHP Lideri Özel, "Z’ye kadar planımız mevcut. Cumhuriyet Halk Partisi, Kuvayi Milliye’nin partisidir. İstanbul işgal altındayken ilk işgal edildiğinde mitinglere başlamış partidir. Diyorlar ki ‘miting nedir?’. Miting eylemdir, 3 gecedir o büyüyen mitinglerin nereye geldiğini gördük. İstanbul mitingleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a çıkaran, Anadolu’yu dolaştıran önüne ilk ışığı tuttuğu mitinglerdir. Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’de canını ortaya koydu. On binler koyun koyuna yatıyorlar ama sonra padişah ‘geçsinler’ dedi, işgale geldiler B planı da vardı. Kartal İstimbotu üzerindeyken C planı vardı. Samsun’a çıkarken Bandırma Vapuru’nda D planını uyguluyordu. Amasya Tamimi’nde E planı. Erzurum Kongresi’nde F planı vardı. Kendisine idam fermanı verildiğinde meydan okuyan G planı vardı. İzmir’de denize dökerken son planını uyguluyordu hepsini denize döküyordu. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Z’ye kadar plan vardır sonu zaferlerin Z’sine çıkar" şeklinde konuştu.

(SON)