PKK’nın fesih kararı... Bakan Fidan: Kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var

PKK’nın fesih kararı... Bakan Fidan: Kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var

(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının tarihi ve önemli bir karar olduğunu belirterek, “Bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye'de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye'den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi, bizim en büyük dileğimiz” dedi.

Türkiye-Ürdün-Suriye Dışişleri Bakanları Toplantısı, Dışişleri Bakanı Fidan'ın ev sahipliğinde bugün Ankara'da yapıldı. Toplantıya Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani katıldı. Toplantının ardından üç Bakan ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan şunları kaydetti:

"Suriye 8 Aralık'tan sonra yeni bir sabaha uyandı. Geçen süre zarfında çok yoğun bölgesel ve uluslararası diplomatik çabalar devam etmekte. Biz de bölge ülkeleri olarak, Suriye'nin komşuları olarak bölgesel sahiplenme bilinciyle varolan sorunları hep beraber nasıl çözeriz bunun arayışı içerisindeyiz. Suriye'ye her alanda desteğimiz tamdır. Bugün yaptığımız görüşmelerde Ürdün, Türkiye olarak bunu bir kez daha vurguladık. Suriye'nin karşı karşıya olduğu birtakım cari problemler var.

“Suriye’nin içinde bulunduğu durumdan terör örgütlerinin istifade etmemesi ciddi bir öncelik”

Suriye’nin karşı karşıya olduğu problemleri kısaca özetlediğimiz zaman, bir İsrail yayılmacılığı söz konusu. Bu gerçekten Suriye'nin istikrarını, güvenliğini, geleceğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yayılmacılığın, bu provokasyonun bir an önce son bulması gerektiği noktasında ortak bir fikir sahibiyiz. Diğer taraftan, Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan terör örgütlerinin istifade etmemesi konusu da ciddi bir öncelik taşımakta. Bu, bölgesel güvenliğimiz açısından da fevkalade önemli. Kuzey'de Türkiye, güneyde Suriye bu konuları yakından takip ediyoruz. Özellikle DEAŞ ile mücadelenin bu konuda önemli olduğunu altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu konuda bir süredir yürüttüğümüz beşli bir toplantı var. Bugün bu beşli grubun üç ülkesi olarak tekrar bir araya geldik.

Suriye topraklarının üçte birinin YPG işgali altında olması yine Suriye'nin karşı karşıya bulunduğu bir tehdit. Bunun çözümü ile ilgili ne tür önlemler alabiliriz, Suriye hükümeti bu konuda neler yapıyor, gelişmeler nelerdir, onu da kendilerinden dinleme imkanımız oldu.

"Ekonomik yaptırımlar kadırılmalı"

Suriye'nin karşı karşıya olduğu uluslararası diplomatik birtakım yaptırımların kaldırılması, ekonomik sorunların aşılması konusunda da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Esad dönemi rejiminde konulmuş yaptırımların kaldırılması konusunda neredeyiz, onu değerlendirme imkanımız oldu.

Gazze'deki mesele ciddi bir gündem maddesiydi bizim için. Gazze'de devam eden insanlık dramının bir an önce son bulması konusunda neler yapabiliriz, o konuda tekrar görüşlerimizi paylaştık."

“Suriye’nin yanındayız”

Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi konuşmasında şunları kaydetti:

“Suriyeli kardeşlerimizin güvenliğini, istikrarını, egemenliğini destekliyoruz. Biz her zaman birlikte çalışarak onlara yardım edeceğiz. Onları tehdit eden ne varsa ona karşı birlikte olmalıyız. Suriye halkı uzun yıllar kötü günler geçirdi. Bizim Suriye’ye desteğimiz birdir ve Suriye’nin yanındayız. Suriye’nin güvenliğini, selametini tehdit eden ne varsa Suriye’nin üstesinden gelebilmesi için onu desteklemekteyiz. Suriye halkı güvenli bir hayat sürdürme hakkını sahip. Bu konu bizim için öncelikler arasında. Ürdün olarak bu konuda destek vermeye hazırız.

Mekanizmalar sayesinde DEAŞ’e karşı nasıl koyabiliriz, bunu görüştük. Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Terörizm sadece Suriye’yi değil hepimizi tehdit etmekte, bölgeyi tehdit etmekte. Yakın zamanda Suriye’ye komşu ülkeler olarak bir araya geldik. Suriye’de teröre karşı Suriye’yi korumak ve bölgeyi korumak için neler yapabileceğimizi bu çerçevede ele almaktayız. Suriye’de bazı problemler var. Biz el ele verirsek bunların üstesinden gelebiliriz. Hem Suriye hem Suriye halkı için yapabileceğimiz ne varsa bunları yapabiliriz.

Sorunlar, sınamalar var. Bu sınamalar tabii ki Suriye’nin geleceğini tehdit ediyor. Bunların başında İsrail’in Suriye’ye karşı saldırıları geliyor. İsrail Suriye’nin içişlerine karışıyor, Suriye’de ayrışmayı destekliyor. Bu bütün dünya için tehlikedir. İsrail Suriye topraklarına saldırmamalı. Bu gerginliği arttırmaktadır ve Suriye’de bölünmeye amaçlamaktadır.

“İsrail işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeli”

Biz hem Suriye için hem güney için istikrar, güvenlik ve barışın egemen olmasını istiyoruz. Çünkü aksi takdirde burada İsrail’in müdahalesi büyük bir tehlikedir. Bu açık bir şekilde bellidir. Suriye’deki kardeşlerimizle koordinasyon içerisindeyiz ve diğer Arap ülkeleriyle, komşu ülkelerle birlikte çalışmaktayız. Suriye’nin iç işlerine karışmamaları gerekir. Suriye’de yeniden yapılanma süreci başlamalıdır. Suriye halkı tamamen haklarına kavuşmalı ve orada barışın ve birlikte yaşamanın egemen olmasını istemekteyiz. Arap ülkeleriyle birlikte bunun için Suriye’nin desteklenmesi için var gücümüzle çalışmaktayız. İsrail işgal ettiği bütün Suriye topraklarından çekilmelidir ve iç işlerine karışmamalıdır.

Filistin meselesini de ele aldık. İsrail’in Gazze’ye saldırılarını ele aldık. Filistin halkı Gazze’de gerçekten bir yıkım içerisinde ve zor bir durum geçirmektedir. Bu saldırılar sadece bölgede değil bütün dünyada gerginliği arttırmaktadır. İsrail Filistin halkını ilaçtan, sudan, gıdadan yoksun bırakamaz, buna hakkı yoktur. Orada insanlık dramı yaşanmaktadır. O bölgede gerçekten bir savaş suçu işlenmektedir.

“Bir an önce ateşkes sağlanmalı”

Bir an önce ateşkesin sağlanması gerekmektedir. Edan Alexander’ın serbest bırakılması önemli bir adımdır. Bölgede bir ateşkesin sağlanması konusunda ve ablukanın kaldırılması için çok önemli bir adım olduğunu söyleyebiliriz. Barış ve istikrar bizim içim her şeyden önce gelmektedir. Filistin halkı bağımsız devletini kurmalı ve egemenliğini kendi topraklarına somutlaştırmalıdır. İsrail uluslararası kararlara saygı duyarak saldırılarına son vermelidir. Suriye konusunda olsun Suriye’nin desteklenmesi olsun, istikrarı ve egemenliği olsun bütün konularda ya da İsrail saldırganlığının durdurulması konusunda aramızda görüş birliği var.”

“Sürekli İsrail saldırılarıyla karşı karşıya kalıyoruz”

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani ise şöyle konuştu:

“Suriye Arap Cumhuriyeti adına Türkiye Cumhuriyeti’ne tebrikler diliyorum. PKK ile bugün barış ilan edildi. Bu bölgenin istikrarına katkı sağlayacaktır. Görüşmelerimizin hedeflerinden bir tanesi de bölgede barışın sağlanmasıdır. Dolayısıyla biz askeri ve güvenlik açısından Suriye, Türkiye, Ürdün arasındaki koordinasyona önem veriyoruz. Bu bir seçenek değil, bir gerekliliktir. İş birliği önemli. Çünkü hepimiz sınır aşan tehditlerle karşı karşıya kalıyoruz ve aynı zamanda topraklarımıza saldırılar düzenleniyor. Bölgede barışın egemen olması için hiçbir zaman dışarıdan destek alan milislere veya kanun dışı örgütlere bölgemizi, ülkelerimizi tehdit ettikleri için onlara izin veremeyiz.

Sürekli bir şekilde İsrail saldırılarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu aslında uluslararası kanunlara aykırı bir şekilde, planlı bir şekilde de yapılmaktadır. İsrail hava saldırıları Suriye topraklarına karşı genel olarak sivil altyapıyı hedef almaktadır. Buraya ‘Kendimi koruyorum’ bahanesiyle gelmektedir. Ancak böyle bir şey söz konusu değil. Dolayısıyla bölgemizi yeniden kaosa sürüklemektedir.

“SDG ile yapılan anlaşmanın olmaması bölgede barışı tehdit edecektir”

İsrail taahhüt ettiği maddelere bağlı kalmalı. Suriye birleşik bir ülkedir. Hiçbir zaman bölünemez. Toprakları üzerinde egemendir. Dolayısıyla biz istiyoruz ki, bir ulusal anlaşma olsun. Merkezi hükümetin egemen olması gerekmektedir Suriye topraklarında. Kürt kardeşlerimizin hakları koruma altındadır ve diğer Suriye halklarıyla aynı haklara sahiptir. SDG ile yapılan anlaşmanın olmaması bölgede barışı tehdit edecektir, ayrışmayı getirecektir. Dolayısıyla biz istiyoruz ki, gelecek bir Suriye'de tek bir Suriye olsun. Herkes bilsin ki Suriye bundan sonra artık savaşa dönemez. Biz bütün güvenlik ve diğer yönlerle mutlaka sivil barışı egemen kılmalıyız ve bunu kılacağız.

“Suriye’nin Ankara Büyükelçiliği’nin açılması için adım attık”

Suriye Arap Cumhuriyeti’nin Büyükelçiliği’nin artık Ankara’da açılması için adım attık. İstanbul’da bir Başkonsolosluğumuz var bildiğiniz gibi. Diğer Türk yetkililerle Türkiye’de ikamet eden Suriyelilerin serbestçe dolaşımları konusunda tebdirler üzerinde durduk. Suriye Ulaştırma Bakanı, Enerji Bakanlıkları Türkiye'deki karşıtlarıyla iş birliği yaparak bazı anlaşmaların imzalanması söz konusu. Suriye'de altyapının tekrar yenilenmesi gerekmektedir. Biliyoruz ki, barışın sağlanması için ekonomik istikrar çok çok önemlidir.

Bütün Suriyelilerin vatanlarına onurlu şekilde dönmeleri gerekmektedir. Bu konuda, ekonomik ablukanın kaldırılması büyük önem teşkil etmekedir. Dolayısıyla bunlar yapılırsa ulusal düzeyde bir ilerleme sağlayacağız. Son olarak, Suriye’nin içerisinde bildiğiniz gibi bir terör örgütü var. Teröre karşı savaşmak uluslararası bir sorumluluktur. Biz DAEŞ’e karşı bunu gerçekleştiriyoruz, hem Suriye hem de komşu ülkeler için ne kadar tehlikeli olduklarını biliyoruz.”

“Tarihi ve önemli bir karar”

Ortak açıklamanın ardından Bakanlar gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fidan, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararına ilişkin soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“PKK'nın almış olduğu karar, bence tarihi ve önemli bir karar. Özellikle kalıcı barış ve istikrarın bölgemize hakim olması açısından ben bu kararı oldukça önemli görüyorum. Tabii bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye'de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye'den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi, bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir şekilde uygulanması ve diğer endişeleri de izale edici şekilde hayata geçirilmesi halinde gerçekten geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Bu konuda Sayın Bahçeli'nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu. Örgütün bu konuda da şu anda olumlu bir cevabı var. DEM'in ortaya koyduğu çalışma var. Emeği geçen arkadaşlar var. Tabii ki bu tarihi sorumlulukta biz bu ülkenin evlatları olarak hep beraber kendi sorunumuzu kendi hikmetimizle, kendi sağduyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz.”

Rusya-Ukrayna arasındaki müzakerelere ilişkin soru üzerine Fidan şu yanıtı verdi:

“Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaşta en başından itibaren perspektifimiz ortada. Cumhurbaşkanımız sürekli barış ve ateşkes çağrısı var. Biz bunu bütün platformlarda savunduk, dile getirdik. Son birkaç aydır Ruslar hem Ukraynalılar hem Avrupalılar hem Amerikalılar tarafından benimsendiğini görüyoruz. Bu güzel bir şey. Bu isteğin nasıl hayata geçeceği, hangi sıralamayla hayata geçeceği konusunda tartışmalar var, uzlaştırma arayışları var. Türkiye, başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün kurumlarıyla bu konuda üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor.

Nasıl ki Suriye'deki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki Irak'taki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki PKK'yla daha barışçıl bir yolla çözüm için uğraşıyorsak, nasıl ki Gazze için uğraşıyorsak aynı şekilde hem Karadeniz'deki hem Balkanlardaki hem Ege'deki bütün sorunların barışçıl şekilde çözümler için uğraşıyoruz, kesintisiz mesai harcıyoruz. Cumhurbaşkanımızın vizyonu bu şekilde biz Bakanlık olarak, diplomatlar olarak, bütün arkadaşlarımız çalışıyorlar. Ben önümüzdeki günlerde tarafların bir uzlaşma etrafında bir araya geleceklerini düşünüyorum.

Bizim durduğumuz yer sabit. Tarafları bir an önce bir araya gelmeye ve ateşkesi başlatmaya davet ediyoruz.”

“SDG ile yapılan anlaşmaya bağlıyız”

SDG ile yapılan mutabakatın durumuna ilişkin değerlendirmesi sorulan Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani şöyle konuştu:

“Yeni Suriye olarak Aralık’tan bu yana Suriye'nin bütün sorunlarını diyalogla çözmek için çalışıyoruz ve Suriye bildiğiniz gibi sınamalarla karşı karşıya. Biz ulusal bir iradeyle bunlara karşı gelmeye çalışıyoruz. Bu anlaşmayı uygulamak için büyük özen göstermekteyiz ve bu anlaşmanın maddelerine bağlıyız. Tabii ki Suriye'nin kuzeydoğusunda yeniden devletin kurumlarının faal hale getirilmesi gerekmektedir. O bölgelerden ayrılanların tekrar bölgelerine evlerine dönmeleri söz konusu olacak.”