PKK'nın fesih kararı... Diyarbakır'daki iş dünyası: “Çok büyük kayıplar yaşadık, artık geçmişte yaşadığımız acıları bir daha inşallah yaşamayız”

Haber: Ahmet ÜN – Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR)- Diyarbakır’daki iş dünyası, terör örgütü PKK’nın fesih kararını değerlendirdi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, “Türkiye yakaladığı bu şansı en iyi şekilde korumalıdır” derken; Diyarbakır Esnaf ve Sanatlarlar Odaları Birliği (DESOP) Alican Ebedinoğlu, “Çok büyük kayıplar yaşadık, artık geçmişte yaşadığımız acıları bir daha inşallah yaşamayız” ifadelerini kullandı. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) OSB Başkanı Mustafa Fidan ise “Bu fesihle birlikte anaların gözyaşı da diner” dedi.
Terör örgütü PKK, dün yaptığı açıklamayla 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdikleri 12’nci olağan kongresinde silah bırakma ve fesih kararı aldığını duyurdu. 41 yıl süren terör olaylarının en çok etkilediği kentlerin ilk sıralarında yer alan Diyarbakır’da PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı olumlu karşılandı.
Diyarbakır’da yeni süreçle birlikte yatırım, istihdam ve üretimde artışın yaşanması bekleniyor.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu ve Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Mustafa Fidan, terör örgütü PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte kentin ekonomi ve siyasi alanında yaşanacak gelişmeleri değerlendirdi.
‘Ülkenin şiddet ortamından çıkması bu an anlamda çok çok öneml’
PKK’nın kendini feshedip ve silahlı bırakma kararı önemli bir süreç olarak yorumlayan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, bunun önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi. Yeni sürece ilişkin bir yol haritasının oluşması gerektiğini dile getiren Kaya, şöyle konuştu:
“50 yıla yakın bir örgütün kendini feshetmesi, tüm yapılarıyla feshetmesi çok önemli ülke için. Ülkenin şiddet ortamından çıkması, bu anlamda çok çok önemli. Ama çok kolay olmayacağını da hep ifade ediyoruz. Bu bir ilk adım. Çok önemli bir adım, tarihi bir adım kesinlikle. Ama bunun sona erdirilmesi gerekiyor. Yani sürecin tüm sonuçlarıyla birlikte bir yol haritasının doğru bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bakın dünya örneklerinde bu tip örnek, tam olarak kendini feshedip silah bırakan yok ama silah bırakıp daha sonra yeniden çatışmaların başladığı birçok örnek var. Şimdi Türkiye bunu kendi güçleriyle işte Abdullah Öcalan'la, Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan gibi, Özgür Özel gibi siyasi aktörler Selahattin Demirtaş diyaloglarıyla çözdüler. Güzel bir örnek yani tamamen dış bir güce, bir hakem heyetine ihtiyaç olmadan kendi gücüyle çözmesi bu çok çok önemli, değerli. Bunun başarılı olmasının sağlanması da bir o kadar bu insanlara gelecekte kurdukları barış ortamının gerçek sahibi olarak bir güç verecektir, bir ödül verecektir sonuçta.”
‘Sürecin uzaması demek başkaları tarafından, başka güçler tarafından her zaman provoke edileceği anlamı taşıyor’
Sürecin uzamaması gerektiğine dikkat çeken Kaya, şöyle devam etti:
“Örgütün ilan ettiği kendini feshetme ve bitirmenin diğer adımlarının da hızlı bir şekilde provoke edilmemeli. Nedir bu adımları? Böyle kaba başlıkla söylesek buna bir entegrasyon diyebiliriz. İşte bu örgüt üyelerinin konumları Türkiye'ye gelecekler, gelmeyecekler, hangileri gelecek? Burada bir süreç gelişecek. Silah bırakmaları, nereye bırakacaklar? Bu örgütün dünyanın her yerinde sivil toplum, medya yapılanmaları güçlü bir şekilde var. Bunların normalleşmesi, entegrasyonu yani bunları reddederek ne yaparsanız yapın kendinizi kapatın değil. Bunların Türk-Kürt kardeşliği adı altında sürekli ifade edilen, işte Bahçeli'nin ifade ettiği eksen doğrultusunda yol haritasının oluşturulması gerekiyor. Eğer bu oluşturulmadığı takdirde bu süreç uzayabilir. Sürecin uzaması demek başkaları tarafından, başka güçler tarafından her zaman provoke edileceği anlamı taşıyor. Başka güçleri de söylemek de hiçbir sakınca yok.”
‘Neredeyse 100 bin insan kayıplarımız var’
“Bugün bu barış en çok Türklere ve Kürtlere yarayacağı için İran bundan rahatsız olacaktır. İsrail bundan rahatsız olacaktır” diyen Kaya, bunların görülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin yakaladığı bu şansı en iyi şekilde koruması gerektiği dile getiren Kaya, “Bu sürecin en çok bölgeye faydası olacaktır. Çünkü en büyük zararı maalesef bölgemiz görmüştür. Tabii ki en önemlisi insan kayıpları yani artık rakamlar tam olarak ifade edilemiyor. Yani neredeyse 100 bin insan kayıplarımız var. Şimdi bu kayıpların bitmesi tabii ki en değerlisi. Ama sonuçta yaşam devam ediyor ve bu insan bu bölge bu çatışmalardan ve Kürt sorunundan dolayı yaşanan şiddet ortamından en çok etkilenen” ifadelerini kullandı.
‘100 yıldır Kürt sorunu yaşıyor. Son 40 yıldır çatışmalı yaşıyor’
Yeni süreçle birlikte Türkiye’nin güvenlik politikalarında bir değişim yaşanması gerektiğini söyleyen Kaya, şunları kaydetti:
“Şimdi şiddetin bitmesiyle birlikte ortadan kalkması gereken ikinci bir şey var ki Türkiye'nin güvenlik politikasının da düzeltilmesi gerekiyor. Maalesef güvenlik politikalarının en önemlilerinden bir tanesi bu ve bu bölgenin gelişiminin önündeki en büyük engel bu. Güvenlik politikası derken tam da bu Kürt'ün bu toprakların eğer kardeşsek hem yönetiminde hem ticaretinde hem de komşularıyla ilişkilerinde de hızlı bir şekilde bu ortadaki sorunların düzeltilmesi gerekiyor. Bölgenin 100 yıllık mağduriyeti var bakın. 100 yıldır Kürt sorunu yaşıyor. Son 40 yıldır çatışmalı yaşıyor. Yani artık bir yöntem bulunarak örgüt de tamamen ortadan kalkıp entegre edildikten sonra yani 100 yıllık mağduriyeti bizim 10 yılda gidermemiz gerekiyor. Hızlı bir şekilde bölge cazibe merkezi ilan edilmeli bakın. Sürekli göç veren bir bölge. Bölgede özel sektörler desteklenmeli.”
‘Bugünden yarına hemen her şey değişecek beklentisinde de kimse olmasın’
Bölgenin geri kalmışlığındaki en önemli nedenlerden birinin çatışmalı süreçlerinden kaynaklandığını anlatan Kaya, bu sürecin ekonomiye yansıma olasılığının çok da erken olacak gibi görünmediğini söyledi. İklimin oluşmasının önemli olduğunu aktaran Kaya, “Bölge önemli bir ticaret merkezi ama bugünden yarına hemen her şey değişecek beklentisinde de kimse olmasın. Kriz bunu engeller durumda çünkü. Ama devlet bununla ilgili bu bölgenin bugüne kadar yaşadığı mağduriyetleri göz önüne alarak gerek kredilerde, gerek tarımın gelişmesinde, gerek ticaretin altyapısının gelişmesinde, gerek limana ulaşım konusunda gerek imalat sektöründe çok özel teşvikler çıkararak bu bölgenin kendi coğrafyasında güçlü bir ekonomiye sahip olacağı teşvikleri bir an önce çıkarması gerekiyor. İnsanlar barışın sağlanmasıyla birlikte kendilerini zaten öteki hisseden toplum, bu ülkenin gerçek anlamda sahibi olduğunu ancak böyle hissedebilir. Yani sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında artık son 20 ilin Kürt ili olmaması gerekiyor. Bu kadar güçlü dinamiği olan bir kent, bölgenin bütün illerinin son 20 ilde olması tamamen bir ihmalin, bir politikanın ürünüdür. Şimdi de yeni bir politikayla bunu düzeltmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Türk ve Kürt halkı büyük acılar yaşadı’
DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, terör olayları nedeniyle Türk ve Kürt halkının büyük acılar yaşadığını dile getirdi. PKK’nın aldığı kararın ülke genelinde sevinçle karşılandığını söyleyen Ebedinoğlu, “PKK'nın fesih kararını açıklanması gerçekten hem bölgede hem ülkede inanıyorum ki büyük bir sevinç yaratmıştır. Bizler içerisinde büyük bir mutluluk ve büyük bir sevinçle karşıladık. Tabii ki yıllardır ciddi anlamda istihdam sorunu, ekonomik sorunlar bölgede ciddi anlamda yoğun yaşanan çatışmalardan dolayı çok büyük acılar çekildi. Çok büyük kayıplar yaşadık. Hem can olarak hem mal olarak hem ekonomik olarak. Tabii ki bu kararla birlikte inanıyorum ki bölgede çok büyük bir hareketlilik olacak. Bölgede hem yeraltı zenginliklerinden tutun, tarımdan tutun hayvancılığa kadar İslamabad'a kadar, Silvan Barajı'nın bitmesi ile birlikte bu olayların da bitmesi ile birlikte büyük bir patlama bekliyorum açıkçası ekonomide. Yani istihdam artık biz dışarıdan istihdam yaratacağız diye düşünüyorum. Dışarıdan biz işçi arayacak duruma geleceğiz” dedi.
‘Artık geçmişte yaşananları geçmişte bırakmamız gerekiyor’
Bölgede oluşacak huzur ortamının ardından yatırımların da artacağına anlatan Ebedinoğlu, şöyle konuştu:
“Hem esnaf açısından hem imalat açısından şimdiden bile araştırmalar yapılıyor. Yatırımlar yapılması için insanlarımız batı bölgelerinden bu tarafa gelmeye başladılar bile. Bu gündeme geldikten sonra geçen hafta İstanbul'dan birkaç tane yatırımcı bize geldiler. Biz burada yatırım yapmak istiyoruz. Biz burada iş yapmak istiyoruz. Eğer gerçekten bu çatışmalar bu olaylar biterse dediler. Ki bu sadece bir örnektir. İnanıyorum ki bir yıl içerisinde eğer tabii ki bu konuyla ilgili siyasetin, Meclis’in atması gereken çok ciddi kararlar var. Yani bu kararların da evet bu yol yürüyüşünde mutlaka sıkıntılar yaşanacaktır. Ama biz halk olarak sahiplenmeliyiz. Biz sivil toplum kuruluşu olarak bu barışa, bu kardeşliğe sahiplenmemiz gerekiyor. Aksi takdirde biz geçmiş günlerde yaşadıklarımızı yine yaşarız. Yaşamak yaşamamak için de herkesin, her kesimin bu taşın altına elini koyması gerekiyor. Nasıl PKK, devlet, hükümet, siyasi partilerimiz bu konuda bir adım attılar. Bir cesaretli, cesur bir adım attılarsa bizler de özellikle Kürtler bu bölgedeki yaşayan insanlarımız bu barışa sahip çıkmamız lazım. Artık geçmişte yaşananları geçmişte bırakmamız gerekiyor. Yaşanan acılara bir son verildi. Bunun bir kez tekrarlanmaması adına ben bütün Kürtlere Türklere burada çağrıda bulunmak istiyorum. Artık geçmişteki yaşadığımız acıları bir daha inşallah yaşamayız.”
‘Bizim için en sevindirici şey artık kimse ölmeyecek’
OSB Başkanı Mustafa Fidan ise haftaya güzel haberlerle başladıklarını dile getirdi. Terör örgütü PKK’nın aldığı karar, Türkiye için umut verici ve sevindirici bir gelişme olduğunu söyleyen Fidan, “Yıllarca bu olaylarda en çok zarar gören anneler oldu. Bu fesihle birlikte anaların gözyaşı da diner. Bir an önce bu hızlı bir şekilde bu olaylar çözülür. Biz şuna inanıyoruz. Diyarbakır'da Diyarbakır olarak. Bu Türkiye'yi de şaha kaldıracak. Tabii Türkiye şaha kalktığı zaman birinci sırada Diyarbakır şaha kalkacak. Çünkü bizim her zaman bir tezimiz var. Diyarbakır'da üretim artarsa, istihdam artarsa bu Türkiye için güzel şeyler olacak. Tabii buna baktığınız zaman bir yerde bir iş yapıldığı zaman en başta huzur ve güvenin olması lazım. Kaç yıldır Diyarbakır'da huzur güven artışı var. Bu da güzel bir şey. Bu karar düşünün, dışarıya harcanan paraların Türkiye içine akması, sanayiye akması ne kadar hızlandırıcı bir şekilde sanayinin şaha kalkmış olacak. Bizim için en sevindirici şey artık kimse ölmeyecek inşallah. Güzel şeyler olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bu süreçle beraber Diyarbakır'da fabrika sayıları çoğalacak’
Diyarbakır iş dünyası olarak sürece destek verdiklerini aktaran Fidan, “Biz zaten ilk günden beri Diyarbakır STK'ları olarak bu konuyu desteklediğimizi söyledik. Diyarbakır'da şu an 370 çalışan fabrika, 23 bin çalışan insan var içinde. Bu sayı bununla beraber daha artacak. Diyarbakır Orta Doğu'nun merkezi bugün. Bugün Suriye yanı başımızda biliyorsunuz bir savaş bitti orada. Herkes Suriye'nin bir daha önce refaha kavuşmasını istiyor. İnşallah şu an refaha doğru gidiyor. En çok faydalanacak Diyarbakır olacak. Bu süreçle beraber Diyarbakır'da fabrika sayıları çoğalacak. Bununla beraber İslam sayısı yatacak. Bakın yarın Diyarbakır'da bu bölgede bugüne kadar hiç olmayan belki üretimler konuşulacak. Şimdi daha önce güvenlik sorunu olduğu söyleniyordu. Aslında Diyarbakır'da hiçbir zaman güvenlik sorunu olmadı. Bu barış süreciyle beraber biz daha güzel olacak şeylere inanıyoruz yani. Bu iş dünyası olarak bu sürece sanayi alanında katkı sunacağız. Üretimi, istihdamı, ihracatı artıracağız. Bana göre süreceğim büyük katkıdır diye düşünüyorum. Bu çatışmalı ortamda bugüne kadar 3 trilyon dolar harcanmış. Düşünün bu paraların Türkiye içine gelecek. Bu paralar üretime harcanılacak, yapılara, şehirlere harcanacak. Bana göre çok çok iyi olacak diye ümit ediyorum” dedi.