PKK'nın fesih kararı... Özgür Özel: “Barış umudunun bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı biz buradayız”

PKK'nın fesih kararı... Özgür Özel: “Barış umudunun bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı biz buradayız”

(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin terör örgütü PKK’nın fesih kararı gündemli MYK toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, CHP olarak barışın tesisi konusunda sorumluluklarının bilincinde olduğunu vurgulayarak, “Hepimizin barış umudunun, kardeşçe yaşama iradesinin, hep birlikte kalkınma ve zenginleşme hayalinin bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı, biz buradayız. Bizler, ana muhalefet partisi olmanın ötesinde Türkiye’nin birinci partisi olarak iktidara hazırlanma sorumluluğumuz ve tarihsel mirasımızın gücüyle barış ve demokrasinin inşasının güvencesiyiz” dedi.

CHP MYK bugün Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında çevrimiçi olarak toplandı. CHP lideri Özel’in Manisa’dan katıldığı MYK toplantısının en önemli gündem maddesi, terör örgütü PKK’nın toplantıdan saatler önce yaptığı fesih ve silah bırakma kararı oldu. Yaklaşık beş saat süren toplantının ardından CHP Lideri Özel, yazılı açıklama yaptı. Özel, şunları kaydetti:

“Bugün PKK terör örgütü kendini feshettiğini, silah bırakma kararı aldığını açıkladı. CHP olarak tarihsel bir tutarlılık içerisinde, barışın yanındayız. Aynı şekilde, terörün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Bu topraklarda 47 yıldır süren terörün, akan kanın sonsuza kadar durması ortak temennimiz ve irademizdir. PKK’nın silah bırakma kararı aldığını ve örgütsel yapısını feshettiğini ilan eden son açıklaması, Türkiye’nin yıllardır ağır bedeller ödediği bir dönemin sona ermesi açısından kritiktir. Ancak, bu sürecin başarılı olması ve kalıcı toplumsal barışa evrilmesi; atılacak adımların samimiyeti, hukukiliği ve demokratik meşruiyetiyle doğrudan ilişkilidir. Sürecin tüm aşamalarıyla nihayete ermesini, on binlerce canımızı kaybetmemize yol açan, ağır ekonomik ve toplumsal yıkım yaratan terörün ilelebet sonlanmasını bekliyoruz.

“Barışın güvencesi, Lozan Antlaşması’nda tescil edilmiş bağımsızlığımıza dayanan Cumhuriyetimizdir”

Kürt sorunu dahil olmak üzere, ülkemizdeki tüm sorunların çözümü hukuk devleti, adalet ve demokrasiden geçer. Bu süreç günlük hesaplarla, seçim planlarıyla değil; hiçbir siyasi görüşün, partinin, toplumsal kesimin dışlanmadığı bir kapsayıcılıkla yönetilmelidir. Ülkelerde iç barış, otoriter bir sistemde değil, demokratik hukuk düzeninde sağlanır. Türkiye’de toplumsal barışın güvencesi; millet iradesine, ulusal egemenliğimize, Lozan Antlaşması’nda tescil edilmiş bağımsızlığımıza ve ülkemizin bölünmez bütünlüğüne dayanan 100 yılı aşkın varlığıyla kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan Cumhuriyetimizdir.

“TBMM çatısı altında, demokratik düzenlemelerin ele alınması yönündeki tavrımızı muhafaza ediyoruz”

Bundan sonraki dönemde tam mutabakata dayanan bir toplumsal barışın güvencesi olarak demokrasi ve hukukun üstünlüğünün kurumsallaştırılması konusunda atılması gereken adımlar vardır. CHP olarak bu konuda; şehit ailelerinin, gazilerimizin ve bütün mağdurların rızalarının alındığı tam bir çözüm için sorumluluk bilinciyle davranmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu amaçla TBMM çatısı altında, demokratik düzenlemelerin ele alınması yönündeki tarihsel ve siyasi tutarlılık taşıyan tavrımızı muhafaza ediyoruz. Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve Anayasa ihlallerine son verilmesinin şart olduğunu hatırlatıyoruz.

“İmamoğlu’nun, Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın, Özdağ’ın özgürlüklerinin sağlanması elzemdir”

CHP, toplumun barış ve demokrasi taleplerinin kişisel siyasi hedefler doğrultusunda istismar edilmesine izin vermeyecektir. Ülkemizdeki demokrasi ve hukuk devletine ağır zararlar veren uygulamalar son bulmalıdır. Artık seçilmiş belediye başkanlarının ve belediye meclislerinin yerine kayyum atama uygulamasına ve Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan hukuksuz soruşturmalara son verilmelidir. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun, siyasi parti liderleri Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Ümit Özdağ’ın, tüm siyasi tutsakların ve toplumsal davalardan cezaevinde bulunanların özgürlüklerinin sağlanması ve tam demokratik rekabet koşullarının tesisi elzemdir. Bir yandan barışa yönelik adımlar atılırken diğer yandan muhalefete savaş açılması ve düşman hukuku uygulanması kabul edilemez. Bu tutumun sürdürülmesi, barışın güvencesi olan demokrasinin yıkımı anlamına gelir.

“Barış umudunun bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı biz buradayız”

CHP olarak tüm yurttaşlarımıza sözümüzdür: Hepimizin barış umudunun, kardeşçe yaşama iradesinin, hep birlikte kalkınma ve zenginleşme hayalinin bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı, biz buradayız. CHP olarak barış ve demokrasinin tesisi konusundaki sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bizler, ana muhalefet partisi olmanın ötesinde Türkiye’nin birinci partisi olarak iktidara hazırlanma sorumluluğumuz ve tarihsel mirasımızın gücüyle barış ve demokrasinin inşasının güvencesiyiz. CHP olarak bu anlayışla, bütün gücümüzle, kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”