Saadet Partililer Beyazıt Meydanı'nda açıklama yaptı: Gazzeliler süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacak
![Saadet Partililer Beyazıt Meydanı'nda açıklama yaptı: Gazzeliler süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacak](https://64k.net/media/anka_img/202502/6102a631-4ac3-4054-ba67-0d688056fe0b.jpg)
(İSTANBUL) ABD Başkanı Donald Trump'ın ''Gazze Şeridi, çatışmaların sona ermesinin ardından İsrail tarafından ABD'ye devredilebilirdi'' sözlerine Saadet Partililer tepki gösterdi. Beyazıt Meydanı’nda açıklama yapan Saadet partililer, "Havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze masada da size teslim olmayacaktır. Gazzeli mazlumlar bu süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır.” dedi. Açıklamada, Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her liderin Trump’ın yaptığı açıklamalara karşı net bir tavır göstermesi de istendi.
Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı Beyazıt Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptı. Partililer "Gazze, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve Gazze Gazzelilere aittir" sloganları ile meydana geldi. İlk açıklamayı Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya yaptı. "Biz Galata köprüsünde bir araya gelerek Filistin ile ilgili hassasiyetlerini dile getiren vatandaşlarımızı yüreklerinden öpüyoruz. O STK’lara çağrıda bulunuyoruz. Her birisi yarından tez yok Galata Köprüsü’nde Gazze’nin boşaltılmasına karşı bir araya gelmeye davet ediyoruz. Bizde Saadet Partisi olarak, teşkilatlarımız olarak Gazze’nin boşaltılmasına itiraz eden bu sese toplandığı takdirde güç vereceğimizi ifade ediyorum" diyen Kaya şöyle devam etti:
“Gazze, Gazzelilerindir”
“Gazze Gazzelilerindir. Gazze Filistin’in ayrılmaz bir parçasıdır ve Gazze’de, Mescidi Aksa’da, Kudüs’te özgür ve bağımsız bir Filistin hayata geçirilmediği müddetçe dünyanın hiç bir yerinde barış ve huzura ulaşamıyacağız. Biz siyasi düşüncesi ne olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, dini, dili, ırkı,mezhebi ne olursa olsun farketmez bütün vicdan sahiplerini bütün insanlık alemini şuan da Gazze’de yürütülmeye çalışılan bu tehcir politikalarına karşı bir araya gelmeye davet ediyoruz.”
Kaya'dan sonra söz alan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya da şunları söyledi:
“Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı”
“Siyonist İsrail tarafından Gazze’de uygulan modern tarihin gördüğü en büyük soykırım tam 467 gün sürdü. Katil İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm uluslararası hukuku yok sayarak 50 binin üzerinde Gazzeli mazlumu katletti... İnsanların en temel hak ve hürriyetleri bile yok sayıldı. Hastanelere sığınanlara ölüm yağdırıldı. Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı. En sonunda ise yerlerinden, yurtlarından göçe maruz kaldılar.
“Yaşananların apaçık soykırım olduğunu göstermektedir”
Bütün bunlar olup biterken Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri ve dünya ülkelerinin çoğu ya sessizliği ya da suya sabuna dokunmayan kınamaları tercih etti. Devekuşu Paradoksu ile çözüm bulunacağı zannedilmiş, soykırım görmezden gelinmiştir. Bugün gelinen noktada Gazze’nin neredeyse üçte ikisi yerle yeksan olmuştur. 50 bin insan katledilmiştir ve bunların bir kısmı enkaz altından çıkarılamamıştır. 100 binin üzerinde yaralı mazlum kardeşimiz vardır. Bu rakamlar ve tüm dünyaya yansıyanlar yaşananların apaçık soykırım olduğunu göstermektedir. Birleşmiş Milletler’in yaptığı soykırım tanımına göre belli bir etnik, dini veya siyasi gruba uygulanan saldırılar ve katliamlar soykırım olarak nitelendirilmektedir. Gazze’de bütün bunların işlendiğine tüm dünya şahittir. Yine Birleşmiş Milletler’e göre bir grubu ortadan kaldırmak ya da yaşam şartlarını zorla değiştirmeye çalışmak da soykırım suçları arasında görülmektedir."
“Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır”
Açıklamasında Trump'un sözlerini de değerlendiren Yalçınkaya şöyle devam etti:
"Uluslararası mahkemeler tarafından soykırım suçu işlediği tescillenen katil Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaret ve ardından Trump’la düzenlenen basın toplantısı, kanlı planların şekil değiştirdiğini göstermiştir. Dünyayı ABD’nin oyun sahası olarak gören ABD Başkanı Trump, söz konusu toplantıda bir kez daha Gazze’nin insansızlaştırılmasına değinmiştir. Bu plana göre Gazzeliler Ürdün ya da Mısır’a sürgün edilecek ve ABD gerekirse Gazze’ye asker gönderecektir. Yani deniyor ki biz mücahitleri yenemedik, bütün vahşete rağmen Gazze’yi teslim alamadık, meydanda kaybettik ama masada kazanacağız. And olsun ki havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze masada da size teslim olmayacaktır. Gazzeli mazlumlar bu süslü cümlelere kanmayacak, pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır. Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır.
“Gazze’nin, kanlı kentsel dönüşüm projelerinize ihtiyacı yok”
Hadsizce yapılan bu açıklamayı kınıyoruz. Gazze’nin geleceğine şerh düşmek isteyenlere şunu bir kez daha söylüyoruz; Gazze’nin geleceğine sadece ve sadece Gazzeliler karar verecektir. Yaşanan tüm zulme, dökülen kana, verilen on binlerce cana rağmen tarihe geçecek bir mücadele ile direnen ve Gazze’yi terk etmeyen mazlumlar; okyanus ötesinden birileri istiyor diye şehit kanları ile sulanmış Gazze’yi teslim etmeyecektir. Emperyalizmin meydanda kaybeden siyonistlere Gazze’yi altın tepside sunmak istediğinin farkındayız. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi kavramların içini boşaltanlar şimdi de Gazze’nin içini boşaltmayı planlıyor. Milli Görüşçüler olarak 56 yıldır mücadele ettiğimiz bu azılı düşmanın niyetlerini bilecek kadar bilince ve ferasete sahibiz. Bizler tüm insani değerlerin tepetaklak edildiği, uluslararası hukukun sadece kağıtlarda cümlelerden ibaret kaldığı bu çetin şartlarda işgalin karşısında, Gazzeli mazlumların yanındayız. Saadet Partisi olarak bu duruşumuzdan asla ve kat’a taviz vermeyeceğiz. Gazze’nin, kanlı kentsel dönüşüm projelerinize ihtiyacı yok..."
“Israrla söylüyoruz Gazze Gazzelilerindir”
Saadet Partililer iktidara da şöyle seslendi:
"Artık cesur olmanın zamanıdır. Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her lider Trump’ın yaptığı açıklamalara karşı net bir tavır göstermelidir. Herkese çağrımız; Kanlı îmara, Zalim mimara, Sınır tanımayan pervasızlığa, İnsan haklarını hiçe sayan haksızlığa, en çok yaralayan duyarsızlığa dur demenin zamanıdır."