Samandağ’da tekrar faaliyete başlayan beton santraline mahallelilerden tepki... Mahalle sakini Oruç: "Mahkeme kararına hile yapıldı"

Haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN
(HATAY) - Hatay’ın Samandağ ilçesinde, faaliyeti mahkeme kararı üzerine durdurulan Gürkal İnşaat’a ait beton santralinin, "üretiminin düşürüldüğü" belirtilerek tekrar çalışmaya başlamasına civarda ikamet eden vatandaşlar tepki gösterdi. Santralin tamamen kapatılmasını isteyen ilçe sakini Mevlüt Oruç, "Türkiye'de bir çay ocağını bile çalışma ruhsatı olmadan çalıştıramazsınız ama koskocaman bir tesis ruhsatsız çalışıyor" iddiasında bulundu.
Samandağ'da, Gürkal İnşaat tarafından saatte 90 metreküp kapasiteyle faaliyete geçirilen "hazır beton üretim santrali" için 12 Temmuz 2023'te "ÇED kapsam dışı" yazısı alındı. Ancak, 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay'daki inşaat faaliyetlerinin yoğunlaşması dolayısıyla firma, üretim kapasitesini saatte 360 metreküpe çıkardı.
Kapasite artışı dolayısıyla hazırlanan dosya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce incelendi. İl müdürlüğü, çevresel etkilere karşı alınması ön görülen önlemleri yeterli bularak, "ÇED değerlendirmesine gerek olmadığı" kararı verdi.
Samandağlılardan dava
Mahalle sakinleri, bu kararın iptali istemiyle dava açtı. Davayı gören Hatay 3. İdare Mahkemesi, bilirkişilerden rapor aldı.
Jeolog, hidrojeog, biyolog ile ziraat, çevre ve maden mühendislerince sunulan raporda, tesisin çevre ve insan sağlığını etkileyecek şekilde faaliyette bulunduğuna dikkat çekildi.
Bilirkişi raporlarında, tesisin atık sularının toprak ve su kirliliğine ve civardaki tarım alanlarında verim kaybına neden olabileceği belirtildi. Tesisin ilkokula 275, en yakın tarımsal alanlara 40, konutlara ise 100 metreden daha yakın olduğuna işaret edilen raporda, "Dolayısıyla proje yer seçiminin uygun olmadığı sonucuna varılmıştır" denildi.
Mahkeme, bilirkişi raporlarını da dikkate alarak, il müdürlüğünün "çevresel etki değerlendirmesinin gerekli olmadığı" yönündeki idari işlemini iptal etti.
Bunun üzerine faaliyeti durdurulan beton santrali, geçen günlerde üretimi tekrar saatte 90 metreküpe düşüreceğini bildirerek, Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden "ÇED Kapsam Dışı" yazısı aldı ve faaliyete tekrar başladı.
Mahalleliler tepkili
Samandağlılar, yerleşim yerlerine ve tescilli Samandağ biberinin yetiştirildiği seralara yakın olan santralin faaliyete tekrar başlamasına tepki gösterdi.
Mahalle sakinlerinden Mevlüt Oruç, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, "bir yıldan beri Bakanlığa, Valiliğe, Kaymakamlığa, Samandağ Belediyesine ve Hatay Büyükşehir Belediyesine beton santralinin kaçak olduğunu, faaliyet ruhsatı olmadan çalıştığını söylediklerini" ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye'de bir çay ocağını bile çalışma ruhsatı olmadan çalıştıramazsınız ama koskocaman bir tesis ruhsatsız çalışıyor. Tüm mahalle maddi manevi birleşerek bunu mahkemeye verdik. Hatay 3. İdare Mahkemesi burada yaşayan insanların sesini duydu ve burayı kapatma kararı aldı. Buranın, beton santralinin kurulumuna uygun olmamasından kaynaklı kapandı. Tarıma, topluma, endemik bitki ve canlılara ve yakındaki okula zararı olduğundan kapandı."
“Mahkeme kararına karşı hile yapıldı”
Beton santralinin sahiplerinin mahkeme kararına karşı "hile yaptığını" ifade eden Oruç, şunları söyledi:
"Mahkeme kapasite ile ilgili bir karar vermiş gibi müracaat yapmışlar. Mahkeme kararına ‘buranın kapasitesini düşürünce izin veriyoruz, yapabilirsiniz’ algısı yapıldı fakat mahkeme böyle bir şey söylemiyor. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün, buranın mahkeme kararıyla kapatıldığını, yerinin uygun olmadığını bildiği halde buraya yeni izin vermemesi gerekiyordu. Fakat bu beton santralinin sahipleri mahkeme kararına karşı hile yaptı. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü de yargıya karşı yapılan bu hileye ortak olmuştur. Bunu kabul etmiyoruz, buranın kapatılması için tekrar dava açtık. Türkiye'de yargı kararlarıyla bu kadar oynanması kabul edilecek bir şey değil. Bu beton santralinin kapatılması gerekiyor."
“Kanser olmak istemiyoruz”
Mevlüt Oruç, beton santralinin dibinde narenciye bahçesi ve serası olduğunu ama artık verim alamadığını bildirerek, “Burada yaşayan insanlar ve çocuklarımız için endişeleniyoruz, kanser olmak istemiyoruz. Depremden dolayı çok öldük. Yıkımlardan, vahşi taşımadan, vahşi depolamadan dolayı da kanser vakaları arttı. Şimdi beton santralleri ile daha çok kansere yakalanacağız. Kendimizin ve çocuklarımızın hayat boyunca hastalıklarla yaşamasını istemiyoruz. Sağlıklı yaşama hakkımız var ve biz sadece bunu talep ediyoruz."