Şanlıurfa'daki Geri Gönderme Merkezinde ''cinsel istismar'' iddialarına tepki: "Kadınların toplumdaki dezavantajı her kuruma sirayet ediyor"
(ŞANLIURFA) - Şanlıurfa İl Kadın Platformu, geçtiğimiz günlerde ildeki Geri Gönderme Merkezi'nde (GGM) mülteci kadınlara yönelik cinsel istismar iddialarına tepki gösterdi. Platform Eş Başkanı Gül Fehime Biliç, "Kadınların toplumdaki dezavantajları aynı şekilde her kurum ve kuruluşa da sirayet ediyor. GGM’de kapatılan kadınların erkeklere göre maruz kaldığı şiddet oranı çok daha fazladır çünkü devletin ataerkil yaklaşımı bu tür olayların artarak devam etmesine sebep olmaktadır" dedi.
Şanlıurfa İl Kadın Platformu, GGM’de görevli bir memurun, mülteci kadınlara taciz ve tecavüz girişiminde bulunduğu iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Platform Eş Başkanı Gül Fehime Biliç, şu görüşlere yer verdi:
''Geçtiğimiz günlerde ilimizde büyük yankı uyandıran bir haber ile Geri Gönderme Merkezinde kadına yönelik taciz ve tecavüz iddiaları olduğunu büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Haberde yer alan bilgilere göre GGM’de çalışan ve ismi açıkça belirtilen memurun mülteci kadınlara yönelik taciz ve tecavüz girişimlerinde bulunduğu hatta belki de taciz ve tecavüz ettiği anlaşılmaktadır. Yapmış olduğumuz araştırmalar sonucu olayların ne kadar korkunç olduğuna şahit olduk. Kadınların toplumdaki dezavantajları aynı şekilde her kurum ve kuruluşa da sirayet ediyor. GGM’de kapatılan kadınların erkeklere göre maruz kaldığı şiddet oranı çok daha fazladır çünkü devletin ataerkil yaklaşımı bu tür olayların artarak devam etmesine sebep olmaktadır. Bugün gündemden düşmeyen taciz ve tecavüz vakalarının şeffaflığa kavuşmaması tacizci ve tecavüzcüleri cesaretlendirmekte kadın mağdurların ise daha fazla geri çekilmesine, içine kapanmasına sebep olmaktadır. Olayların açığa çıkarılmaması faillerin korunması, taciz tecavüz suçlarını işleyen faillerin cezaya çarptırılmak bir yana dursun ödüllendirilir gibi terfi alması kadına yönelik suçların artmasında en önemli etkendir.
"Kadına yönelik şiddetin önlenmesi politik duruş ile mümkün olacak"
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ancak bütüncül bir politik duruş ile mümkün olacaktır. Bunun için yasal mevzuatın etkin şekilde uygulanmasının yanısıra toplumsal yapının bu yönde dönüşümü de çok önem arz etmektedir. Siyasi makamların, iktidar sahiplerinin kadına bakış açılarını kadın sorununu çözecek yönde dönüştürmeleri gerekmektedir. Ancak ne yazık ki zihniyet dönüşümüne yol açacak politikalar oluşturulmadığı gibi tam tersi istikametteki kasıtlı politik tutumları, kadınların insan haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik çalışmaları kaygıyla takip ediyoruz. İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı olarak çekilinmesinin, kadınların yıllar süren mücadeleler ile elde ettikleri kazanımların tartışmaya açılmasının, kadınları şiddete karşı korumasız bıraktığını ve kadınların yaşam hakkının ihlaline yol açtığını, yaşanan şiddetin bir cins kırıma doğru ilerlediğini görüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında, karar alma sürecinin kapsayıcı bir süreç olması ve tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerekmektedir.
Kadına yönelik erkek-devlet şiddetine hiçbir zaman boyun eğmedik bugün de eğmeyeceğiz. GGM’ de yaşanılan olayların açığa çıkması, faillerin gereken cezayı alması için Urfa İl kadın platformu bileşenleri olarak olayın açığa çıkması ardından failler ile ilgili adli ve idari soruşturma sürecini takip edeceğimizi kamuoyuna bildiriyoruz.''
