Şanlıurfalı bakır ustası: "Gerçek anlamda mutfak eşyası üreten usta kalmadı"
(ŞANLIURFA) - Şanlıurfa’nın tarihi çarşısında baba mesleğini yaşatmaya çalışan bakır ustası Mehmet Nur Demirözü, bakırda geleneksel mutfak eşyalarının yerini süs eşyalarına bıraktığını söyledi. Demirözü, "Gerçek manada mutfak eşyası yapan sanatkâr kalmadı. Bu çarşıda gördükleriniz hazır eşyalar, dışarıdan geliyor. 1980’den önce tüm evlerde bakır tencere, bakır tava, bakır aş kazanı, bakır çiğ köfte leğeni, bakır yemek tabakları kullanıldı" dedi.
Şanlıurfa’nın tarihi çarşılarından birinde baba mesleğini yaşatmaya çalışan 69 yaşındaki Mehmet Nur Demirözü, 62 yıldır aynı dükkanda bakırcılık yapıyor. Çocuk yaşta başladığı mesleğini bugün de sürdüren Demirözü, geleneksel mutfak eşyalarının yerini süs eşyalarına bıraktığını ve gerçek anlamda mutfak eşyası üreten usta kalmadığını belirterek şunları söyledi:
“Ben 7 yaşından beri bu dükkândayım. İlkokula başladım, babamın yanına geldim. 62 senedir buradayım. Mutfak eşyasından çıkmış, süs eşyasına dönüşmüş. Gerçek manada mutfak eşyası yapan sanatkâr kalmadı. Bu çarşıda gördükleriniz hazır eşyalar, dışarıdan geliyor. Makine ile, torna ile yapılmış hazır eşyalardır. Tencere, çiğ köfte leğeni, aş kazanı, çay tepsisi üretiyoruz. Su tası, yemek tabağı... Benim tüm yaptıklarım elle yapılmakta. 1980’den önce tüm evlerde bakır tencere, bakır tava, bakır aş kazanı, bakır çiğ köfte leğeni, bakır yemek tabakları kullanılırdı. Ama 80’den sonra çelik tencere, çelik düdüklü, cam tencere çıktı. Artık millet, yabancı, yerli herkes bunlara yöneldi, bakırı bıraktılar.”
"Bakır tavada bir yemek 4 saatte pişer"
Mehmet Usta, geleneksel bakır mutfak eşyalarının yerini modern tencereler alsa da sağlık açısından bakırın hâlâ çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bugün mutfak eşyası olarak bakır tavada bir yemek 4 saatte pişer. Düdüklü tencerede yarım saatte pişer. Hangi ev hanımı 4 saat mutfakta oturur, yemek yapmayı bekler? 15 kişiye bir dakikada pişen yemekleri tercih eder. İnsan faydasına zararlı mı? Zararlı. Çünkü düdüklü tencereye koyulan et buharda çürüyor. Ama tavada pişen yemeğin tadı daha lezzetli oluyor. Et ihtiyacını, demir ihtiyacını karşılıyor.”
Hediyelik eşya sektörüne de değinen Demirözü, “Hediyelik eşyalar ucuz olur, bir tarihi özelliği yoktur. Günlük olarak kamu kuruluşlarına, misafirlerine gelenler, askere giden arkadaşlarına birer tane alıp evlerine götürüyorlar. İşçiliği azdır, onlar da ucuzdur. Yani yapan çok olduğu için kalite aradan ucuz fiyata mal getiriyorlar” diye konuştu.
Bakırcılık mesleğinin ekonomik yönüne de dikkat çeken usta, kullanılan malzemenin kalitesine göre fiyatların değiştiğini belirterek, “Şimdi bakır tencerenin kalınlığına göre fiyat değişmekte. 2 bin ila 5 bin lira arasında değişir. Kalın bakır kullanırsan fiyatı yüksek, ince bakır kullanırsan düşük olur. Torna kullanırsan daha da düşüktür.”