Sinop Nükleer Santral Platformu Avukatı Horuş: "Bu santral inşaat aşamasından itibaren büyük bir ekolojik yıkıma yol açar"

Haber: Mustafa USTA
(SİNOP) - Sinop Nükleer Santral Platformu Avukatı Mehmet Horuş, Nükleer Güç Santralin ikinci ÇED raporu için bilirkişi incelemesinin devam ettiğini belirterek, "Bu nükleer santrallerle ilgili konu gündeme geldiğinde hep bir kaza senaryosu ya da kaza beklentisi ya da güvenlikle ilgili konu olarak ele alınıyor. Biz en baştan beri burada bir kaza olmasa bile bu ekosistemde daha inşaat aşamasından itibaren çok büyük bir ekolojik yıkım olacağını ifade ediyoruz" dedi.
Sinop Nükleer Santral Platformu Avukatı Mehmet Horuş, Sinop’ta Nükleer Güç Santrali için ikinci kez ÇED raporu bilirkişi çalışmasının ardından Nükleer Santralin çevresinde bulunan İnceburun, Akliman, Hamsilos, Aksaz, Sarıkum bölgelerinde mahkeme, davalı, davacı, bilirkişiler heyeti tarafından yapılan incelemeler sonrasında ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Avukat Horuş, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki aylarda bilirkişiler raporlarını sunacaklar. Kapsamlı bir bilirkişi heyeti var. Daha önceki gibi 15 kişilik bir bilirkişi heyeti geldi. Bizim, aslında ilk gelen bilirkişi heyetinin verdiği rapora göre bizce bu dava bitti. Fakat, Samsun İdari Mahkemeleri iki kere red kararı vererek önceki kararlarında ısrar ettiler. Bu nedenle bir kez daha bilirkişi incelemesi yapılması gerekti. Yapılan keşfin kritik uğrağı bilirkişi heyetinin ve mahkeme heyetinin sadece santral kurulacak İnceburun’daki bin hektarlık alana sınırlı kalmayan geniş bir coğrafyada keşfi icra etmiş olmalarıydı. Tabiat parkları ve sulak alanlar, özel koruma alanları buranın gerçekten hassas ve zengin ekosistem olduğunu tüm çevresiyle birlikte detaylı olarak bilirkişi heyeti ve mahkeme üyesi hakimler yerinde incelediler.
Çok daha geniş bir alanı etkileyeceğine bizzat onlarda tanık oldular. Bu noktada şunu ifade etmemiz gerekiyor; bu nükleer santrallerle ilgili konu gündeme geldiğinde hep bir kaza senaryosu ya da kaza beklentisi ya da güvenlikle ilgili konu olarak ele alınıyor. Biz en baştan beri burada bir kaza olmasa bile bu ekosistemde daha inşaat aşamasından itibaren çok büyük bir ekolojik yıkım olacağını ifade ediyoruz. Buna hem mahkeme heyeti hem bilirkişiler tanıklık ettiler. Özellikle deniz ekosistemi soğutma suyu nedeniyle yaşanacak değişiklikler ve onunla bağlantılı olarak sazlık ve sulak alanlar bunların hepsi tabiat parkı ve koruma statüsünde. Buraları yerinde gördüler. Buraya en küçük müdahale ciddi bir ekolojik yıkımın başlaması anlamına geliyor. Bu santral inşaat aşamasından itibaren büyük bir ekolojik yıkıma yol açar. Bütün dünyada nükleer santrallere karşıyız. Nükleer dışında basit bir enerji projesi için dahi yer seçiminin son derece yanlış olduğuna hep beraber tanıklık ettik."