TBMM Genel Kurulu Özel Oturumu... Sevda Karaca Demir: "Çocukları kurban eden bu düzenle kavga etmeden bu ülke eşitlik yüzü göremez"

TBMM Genel Kurulu Özel Oturumu... Sevda Karaca Demir: "Çocukları kurban eden bu düzenle kavga etmeden bu ülke eşitlik yüzü göremez"

(TBMM) - Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, "Her sabah bir çocuğun uyanışı, her okul çıkışı, her gece mesaisi, her aç karın sizin sonunuza yazılan yeni bir cümle oluyor. Buradan halkımıza sesleniyoruz; çocukları kurban eden bu düzenle kavga etmeden bu ülke eşitlik yüzü göremez" dedi.

TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 105'inci yılı dolayısıyla özel gündemle toplandı. Özel oturumda konuşan EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, şunları söyledi:

"Bu kürsüden bir bayram konuşması yapmayacağım çünkü bu ülkede çocukların yasını tutmadan milli egemenliği Saray'ın hizmetine verenlere bir çift laf etmeden bayram kutlanamaz. 2025 yılınını Aile Yılı ilan ettiniz. Bu ülkede yoksul çocuk, anneleri çöp toplamaya çıktığında yanarak öldü. Bir diğeri bayram tatili diye gittiği otelde yangın çıkışını bile düşünmeyen patronlar yüzünden diri diri öldü. Suçu ikisinde de sağa sola attınız yüzünüz bile kızarmadı. Okula gitmesi gereken çocuklar sabah aç karna kalktı, tornavida tuttu, pres makinasına kolunu kaptırarak canından oldu. Fabrikada bir çocuğun elleri sakat kaldı, çıraktı deyip geçtiniz, fıtrata saydınız. Kaçak çalıştırılan mülteci çocuk bu ülkede asansörde sıkışarak öldü, yası parayla satın alındı. Üniversiteli çocuk polislerce sokak ortasında dövüldü, öldürüldü. Polis kurşunuyla öldürülen çocuk gibi onu da terörist ilan ettiniz. Diplomasını alan çocuk geleceğini alamadı bu ülkede, iş bulamayıp depresyona girdi, yaşamını kendi elleriyle sonlandırdı 'münferit' dediniz. Tarikata teslim ettiğiniz çocuğa tecavüz edildi, o çocuklar tarikat yatakhanelerinde kilitli kaldı, yandı ar etmediniz. Kürt çocuk evinin önününde panzerle ezildi, koyun otlatırken havan mermisiyle paramparça oldu barışı ağzınıza sakız ettiniz. Bir adım bile atmadınız.

Bu ülkede çocuklar ölürken hep seyirci kalanlara bu halk açık bir soru soruyor; 'siz bu ülkede hangi çocuğu koruyabildiniz de onlar için bayram kutlaması yapıyorsunuz?' Bu ülkede egemenlik çocukların değil, bu ülkede egemenlik halkın değil; sermayenin, patronların, holdinglerin, Saray'daki tek adamın. Ve bugün size rağmen büyüyebilen çocuklar düzeninizle hergün yüzleşiyorlar. Her sabah bir çocuğun uyanışı, her okul çıkışı, her gece mesaisi, her aç karın sizin sonunuza yazılan yeni bir cümle oluyor. Buradan halkımıza sesleniyoruz; çocukları kurban eden bu düzenle kavga etmeden bu ülke eşitlik yüzü göremez. Bugün burada kutlama yok, bugün burada bir hakikat var. Halkı değil, sermayeyi koruyan; çocukları değil karı büyüten bu düzen değişecek. Bu halk çocuklarına mezar taşı değil eşit, özgür bir ülke bırakacak."