TİP İstanbul İl Örgütü, Suriye'de yaşanan katliamları protesto etti: "Uluslararası kamuoyunu ses vermeye çağırıyoruz"

TİP İstanbul İl Örgütü, Suriye'de yaşanan katliamları protesto etti: "Uluslararası kamuoyunu ses vermeye çağırıyoruz"

(İSTANBUL) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul İl Örgütü, Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan katliamları protesto etti. TİP Eşit Yurttaşlık Komisyonu üyesi Senem Güneysu, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bütün bunlar hiç yaşanmıyor gibi davranmaya son vermeye, Şam’daki yeni diktatörlüğe destek vermekten uzak durmaya çağırıyoruz" dedi. Güneysu, "Katliamı ülkemizde destekleyen Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan ve onun gibi düşünenlere de açık çağrı yapıyoruz; buna izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

TİP İstanbul İl Örgütü, Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan katliamları Yeni Şafak Gazetesi önünde protesto etti. Partililerin yanı sıra Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerinin de yer aldığı eylemde hükümetin ve uluslararası kamuoyunun katliama karşı harekete geçmesi çağrısı yapıldı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkez Yöneticisi Hüseyin Ayçal, yaptığı açıklamada, Suriye'de Alevilere yönelik soykırım yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Arkamızda bulunan bina Yeni Şafak gazetesi. Yazarlarından İsmail Kılıçarslan’ın bu katliamı öven, olumlayan yazısı var. Bugünlerde Suriye’de yaşanan katliam Alevilerin soykırıma uğramasıdır. Türkiye’den Suriye’deki katliama karşı ses çıkmasını istemiyorlar. Onun için türlü türlü yaftalar ortaya atıyorlar. Yok 'siyasal alevilik', yok 'Esad kalıntıları' yok 'Esad artıkları...' Ama şunu bilmeleri lazım Türkiye’deki Alevilerle, Suriye’deki Alevi’lerin kan bağı var. Eşit, özgür, çoğulcu demokratik bir Suriye istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Colani ve HTŞ teröristleri anayasayı kaldırarak, seçim yapmayarak Suriye’de eli silahlı olanların hiçbir kanuna tabi olmadan yönettikleri bir sistem getiriyorlar. Bunun hiçbir şekilde karşılığı yoktur.

Dünya kamuoyunu uyarıyoruz ve yapılan katliama sessiz kalınmaması çağrısında bulunuyoruz. Alevilerin katledilmesi kadınların, çoluk çocuk demeden tamamen ortadan kaldırılması, soykırıma uğratılması suçtur. Dünyanın buna müdahale etmesi gerekiyor. Colani güzellemeleri ile bu iş geçiştirilemez. Türkiye’de ne olursa olsun Aleviler buna ses çıkartacaklar ve dünyada kamuoyun oluştarak bu işe 'dur' diyeceklerdir. Şu anda bu katliamın güzellemelerini yapanlar iktidardan güç, destek alıyorlar. İktidara uyarıda bulunuyoruz Alevi katliamını olumluyanlara karşı ses çıkartın. Savcılar katliam çağrıları yapanlara karşı neden sessiz kalıyorlar? Neden bir soruşturma başlatmıyorlar? Halkı kin ve nefrete sevk eden bu insanlar, insanlıktan nasibini almamış olanlar ne zaman savcının karşısına çıkacaklar? Bunları soruyoruz. Bunların takipçisi olacağımızı söyleyerek hesap soracağız ve bunlar onların yanına kalmayacak."

"Utanmadan sivil katliamı meşrulaştırılmaya çalışılıyor"

TİP Parti Meclisi üyesi Hakan Güneş de "Hükümetin gerekli adımları atmasını, uluslararası kamuoyunun harekete geçmesini bekliyoruz" diyerek şöyle konuştu:

"Bugün burada olmamızın sebebi devam eden bir katliam ve bunu karartma çabaları. Bunun karşısında insanlığın sesi olmaya çalışıyoruz. Siviller öldürülürken, çocuklar, yaşlılar katledilirken buna çeşitli şekillerde gerekçeler üretiyorlar. Bunlardan bir tanesi de iktidarın borozanlarından Yeni Şafak gazetesi. Utanmadan bir sivil katliamını meşrulaştırmaya çalışıyor. Kapısında iki tane Filistin bayrağı var. Hiçbir gerekçe sivil öldürmeye gerekçe kaline getirilemez. Sivillerin öldürülmesi meşrulaştırılamaz. Gazze için tutumumuz neyse dünyanın herhangi bir yeri için de tutumumuz aynı. Hepimizin gözü önünde saklama gereği duymadan yaptıkları cinayetlerin tespit edilebilen birinci gün bilançosu maalesef 240. Sabah tespit edilebilenlerin sayısı 717’ye çıktı. Tespit edilebilenlerin sayısı maalesef artıyor. 6-7 Mart’ta, iki gün içerisinde binlerle ifade edebileceğimiz tespit edilebilmiş sivil katliamı söz konusu.

Kasiyun Dağı’nda yeni terör çetesinin başıyla kahve içen Dışişleri Bakanı'na buradan sesleniyorum. Sayın Hakan Fidan, birlikte kahve içtiğiniz yeni Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan ve halen terör listesinde adı bulunan kişiye sordunuz mu, bu canlı yayınlardaki ölümler konusunda ne yapıyor? Rolü nedir, nasıl engellemiş? Ya da neyi durdurabilmiş? Sarayda ağırladığınız şahsa soruyor musunuz, bu konuyu neden Türkiye kamuoyu ile paylaşmıyor ve gerekli önlemleri ülke olarak almak konusunda adımlar atmıyoruz. Hiçbir sivilin ölümüne Türkiye sessiz kalamaz. Bu temel bir insanlık vazifesi olduğu için böyledir. Bugün üç maymunu oynamaya devam edenler bir yanda, var olan katliamı meşrulaştırmaya çalışanlar diğer yanda. Biz insanlığın yanında olmaya devam edeceğiz. Hükümetin gerekli adımları atmasını, uluslararası kamuoyunun harekete geçmesini bekliyoruz. Katillerden hesap sorulmasını, eşit özgür ve laik Suriye’nin kurulmasını için mücadele edilmesi çağrısı yapıyoruz."

TİP adına basın açıklamasını okuyan Eşit Yurttaşlık Komisyonu üyesi Senem Güneysu, Suriye'deki Alevilerin HTŞ tarafından hedef haline getirildiklerini belirterek şöyle konuştu:

"Colani liderliğindeki HTŞ yeni bir anayasa yazımını 3 yıl, seçimleri 4 yıl erteleyip dışlayıcı bir siyasi merkez inşa ederek diktatörlüğünü ilan etti. Suriye’de demokratik bir yeni dönem beklentisi içindeki tüm kesimler ardı ardına buna karşı seslerini yükseltiyor. Kürtler, Dürziler ve en son olarak doğrudan katliamla yüz yüze kalan Alevi bölgelerinden itirazlar, hatta isyan sesleri yükseliyor. HTŞ ve onu destekleyenler Alevi bölgelerindeki sivil ve şimdi kısmen askeri boyuta sıçramış olan itiraza yönelik askeri operasyonlarını 'eski rejimin kalıntılarına dönük operasyon' olarak aktarıyor olsa da bölgeden gelen son derece açık ve net görüntüler, Alevi sivillerin HTŞ ve müttefiklerinin fetvalarında saklama gereği duymadıkları bir katliamın hedefi haline getirildiklerini gösteriyor.

"Uluslararası toplumu yeni diktatörlüğün mezhepçi şiddetine karşı ses vermeye çağırıyoruz"

Yoğunlaşan çatışma ortamında öncelikle Arap Alevilerin içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekiyor ve uluslararası kamuoyunu ses vermeye çağırıyoruz: Suriye’de Alevi toplumu 'eski rejim'e yönelik operasyon bahanesi ile dışlanamaz, cezalandırılamaz. Mezhepçi şiddet faillerinin teşhir edilmesi, Suriye’de demokratik haklarını savunmada ısrar eden topluluklar ve demokratik kamuoyu için önemli destek olacaktır. İnsan haklarına dayanan, yurttaşlık hukukunun egemen olduğu bir Suriye, Orta Doğu ve Türkiye için önemlidir. Uluslararası toplumu yeni diktatörlüğün mezhepçi şiddetine karşı ses vermeye, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ise bütün bunlar hiç yaşanmıyor gibi davranmaya son vermeye, Şam’daki yeni diktatörlüğe destek vermekten uzak durmaya çağırıyoruz.

"İsmail Kılıçarslan ve onun gibi düşünenlere de açık çağrı yapıyoruz; buna izin vermeyeceğiz"

Emperyalizmin deney sahası haline getirdiği Suriye’de laik, demokratik ve çoğulcu bir yapının ortaya çıkabilmesi için yeni rejimin diktatörlüğüne ve mezhepçi şiddetine karşı başta Türkiye halkı olmak üzere uluslararası kamuoyunun vereceği ses her zamankinden önemlidir ve acildir. Katliamcı çetelere karşı özgür, eşit ve laik bir Suriye için mücadele edenlerle dayanışmaya çağırıyoruz. Katliamı ülkemizde destekleyen Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan ve onun gibi düşünenlere de açık çağrı yapıyoruz; buna izin vermeyeceğiz. Karşınızda bizi bulacaksınız Mezhepçiliğe karşı Suriye de birarada yaşamı savunacağız. Yaşasın eşit, çoğulcu, demokratik Suriye."